Konu: | Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 112 |
Tarih: | 19.07.2025 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime eski Genel Başkanımız Altan Öymen'i kaybetmenin derin üzüntüsünü ve ailesine, basın ve siyaset camiamıza başsağlığı dileğimi paylaşarak başlıyorum.
Sayın Başkan, torba yasanın adı "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun" ama hangi kıymet? Türk parası sizin iktidarınızda yerle bir olmuş durumda? İşte, en büyük banknotumuz 200 lira burada ama bu 200 lirayla pazara çıkılamıyor, yarım kilo kıyma almıyor bu 200 lira; 2009'da 135 dolar alıyordu, şimdi 5 dolar almıyor. Peki, kim bunun sorumlusu? Tabii ki "Ver yetkiyi, gör etkiyi." diyen saraydaki ekonomist.
Sayın milletvekilleri, bu yasa 16,5 milyon emeklimizi yok sayıyor. Bunlardan 5 milyonu ayda 14.469 lirayla yaşama mücadelesi veriyor. "Gelin, artıralım." diyoruz, yok; "emekliye refah payı" yok, "Kök maaşı artıralım." diyoruz, yok; hiçbiri yok, milyonlarca asgari ücretlinin derdine derman da yok. Ne olması lazım? İnsan onuruna yaraşır bir ücret olması lazım ama Türkiye'de açlık sınırının altında. Siz 22 bin liralık asgari ücreti yedi aydır değiştirmediniz. "Haydi gelin, asgari ücreti 30 bin lira yapalım." diyoruz, yok çünkü emek düşmanısınız. Ekonomi daralmış, reel sektör kan ağlıyor, konkordatolar rekor kırıyor. Bu pakette üreten, istihdam sağlayan KOBİ'mize, sanayicimize can suyu yok. Neymiş bu paket? Vergide adaleti sağlayacakmış. Kuyruklu yalan! Bunca yoksulluk varken bakın, dolar milyoneri sayısındaki artışta dünya 1'incisiyiz. Ne demek bu? Çok kazanandan çok almıyorsun demek; vergiyi garibandan, emekliden, emekçiden alıyorsun demek, çiftçiden alıyorsun demek. Haydi gelin, çiftçinin kullandığı mazotun ÖTV'sini kaldıralım, var mısınız? Kaldırmazsınız çünkü çiftçi düşmanısınız.
Sayın milletvekilleri, itibarın bir göstergesi paranın değeri ise diğeri de demokrasinin gücüdür. Milyonların Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nu, Zeydan Karalar'ı, Muhittin Böcek'i, seçilmiş belediye başkanlarımızı hapse atarsanız, Beylikdüzü Belediye Başkanımız Murat Çalık'ı onca hastalığına rağmen zindanda ölüme terk ederseniz ülkemizin itibarı da artmaz, ekonomimiz de güçlenmez. Bir yandan "Toplumsal barışı sağlayacağız, terörsüz Türkiye yaratacağız." diyorsunuz, diğer yandan bunları halka anlatacak gazetecileri zindana atıyorsunuz. Gazeteci Furkan Karabay altmış altı gündür iddianamesiz zindanda, gazeteci Ercüment Akdeniz yüz kırk sekiz gündür zindanda hem de on iki-on üç yıl öncesinden uydurma gerekçelerle. Yine, gazeteci Perihan Sevda Erkılınç egzama, astım, çölyak rahatsızlıklarına rağmen 1 Mayıs gerekçesiyle Bakırköy'de iki aydır zindanda. Fatih Altaylı bir aydır zindanda, akıllara ziyan bir durum ama sadece Fatih Altaylı değil, 86 milyonun haber alma hakkı da zindanda. Bir başka gazeteci, Oğuz Bakır, Genel Başkanımızın gündeme getirdiği, daha sonra başsavcılıkça ismi açıklanan Torosçu savcıyı açıkladı diye şu anda ev hapsinde. Sözcü TV on gün karartılmıştı, on günün sonunda dün gece açılırken yeni bir cezayla açıldı; neresinden baksanız basına sansür, tutuklama, tehdit artarak sürmekte. O zaman nasıl anlatacaksınız terörsüz Türkiye'yi, toplumsal barışı bu millete? Yüce Meclisimizden çağrımızdır: Dünyaya Türkiye'yi iyiye gidiyor diye göstereceksek, paramızın, ekonomimizin itibarını yükselteceksek bunun yolu demokrasiden geçer, adaletten geçer. Murat Çalık ve tüm hasta tutukluları, evladına bakmak zorunda olan kadın tutukluları, milletimiz tarafından seçilmiş belediye başkanlarımızı, siyasi parti liderlerini, gazetecileri, hak savunucularını derhâl serbest bırakın ama siz bırakmazsanız da milletimize sözümüz söz; bu ülkede, mahkemede de pazarda da mutfakta da Türkiye'nin 1'inci partisi olarak biz Cumhuriyet Halk Partisi sağlayacağız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son söz olarak, evet, bugün biz direndik, AKP-MHP oylarıyla zeytinleri yok eden talan yasası geçti ama Türkiye'nin dört bir yanında, işte Cemal Süreya Parkı'nda, memleketim Eskişehir'de Ulus Meydanı'nda, yurdun dört bir yanında yurtseverler "Maden yasasına karşı toprağımızı vermeyeceğiz." diye yaşam nöbetindeler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Buradan onlara selamlarımızı, dayanışma duygularımızı yolluyoruz; direne direne kazanacağız diyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)