GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:113
Tarih:20.07.2025

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, mesele Sağlık Bakanlığıyla ilgili maddeler olunca, ben Hatay'da Hükûmetimizin depremden sonra sağlıkla ilgili önemli atılımları, önemli temelleri olduğunu da biliyorum, bunun için de teşekkür ediyorum. Ancak hâlâ sağlıkta sorunumuz olduğu, personel eksikliği, doktor eksikliği konusunda sorunlarımız olduğu bir gerçek. Yani "deprem bölgesi" deniyor -siyaset yapıyoruz yani bunları, geçmişte biz de iktidar gördük- oraya tayin olan doktor bir bölge milletvekilini buluyor ve bu tayini durduruyor çünkü deprem bölgesi. Buna farklı tedbirler getirmek lazım sayın milletvekilleri. Hatay insanı zaten darda zorda. Hemen depremin akabinde mesela prefabrik hastaneler yapıldı. İşte, efendim, hastanenin orası akmış, burası akmış, ben bu işlerle ilgilenmem; alelacele yapılan bir hastane, sonuçta da prefabrik, orası da akabilir, burası da akabilir; daha sonra düzene girer -yani bunlar biraz siyasi istismara girer- ama oraya personel lazım, yani yoğun bakımda sıkıntı var örneğin. Sağlık Müdürlüğü ilgileniyor, Bakanlık özellikle ilgileniyor; kendilerine buradan teşekkür ediyorum. Yani birkaç hayatı Bakanlığın müdahalesiyle kurtardık. Mesela birisi benim ilçe başkanım. Ancak oradaki personeli -tekrar söylüyorum- takviye etmek son derece elzemdir. Yani depremden mütevellit Hükûmetin çözebileceği sıkıntılar vardır ama çözemeyeceği sıkıntılar da vardır. Bundan dolayı da Hataylının siniri bozuktur kıymetli milletvekilleri. Yani Enerjisa yeterli yatırımı yapmamış, elektrikler kesiliyor, günlerce elektrik gelmiyor, bu defa haberleşme gidiyor, su gidiyor, su sıkıntısı zaten var. Büyükşehir Belediye Başkanımızın ifadesine göre, orada kırk-elli günlük su kalmış. Bütün Türkiye kuraklığın sıkıntısını çekiyor fakat Hatay iki defa çekiyor; bunlar çok önemli meseleler. Haşere var, elektrik kesildiğinde birkaç metrekarelik konteynerin içinde vatandaşımız cehennemi yaşıyor. Çok zor, inanın çok zor. Mesela Bakanlık marifetiyle kurtardığımız hastalardan biri intihar etmiş bir gencimizdi ve sevk sorunu yaşıyordu yoğun bakımda, çok şükür kurtardık. Ama niçin? Deprem olalı iki seneyi geçmiş, sebebi deprem; bütün ailesini kaybetmiş, psikolojisi bozulmuş. Yani Hatay insanı bu durumda. Ne yaparsanız yapın, hangi hizmeti getirirseniz getirin. Mesela "çamur deryası" diyoruz. Çaresi var mı? Yok. Yani o inşaatlar olacak ki, o inşaatların bitmesi için yollar kapanacak ki bir an evvel millet evine yerleşsin. Ama tabii bir yandan çamur deryası oluyor, bir yandan da trafik sıkıntısı yaratıyor. Bunun çaresi var mı? Yok. Bunu da anlayışla karşılıyoruz, bunları eleştiri konusu da yapmıyoruz, yapmamaya çalışıyoruz ama bölge milletvekillerinin gayretini de biliyoruz, onları Hükûmetin mahcup etmemesini rica ediyoruz. Yani biz ısrarla Hatay Millî Güvenlik Kurulu gündemine alınmalı ve Millî Güvenlik Kurulu desteğiyle pozitif ayrımcılık görmeli diyoruz. Başka türlü pozitif ayrımcılığı nasıl yapacaksınız? Yani 40 defa söyledik, Hatay normal bir il değil, Hatay bir devletin bir devlete ilhakı demektir. Bu dünyada tektir ve içinde yaşadığımız Orta Doğu problemleri içerisinde Hatay'ın da önemli bir yeri vardır, o bakımdan desteklenmelidir ama...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)