Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 113 |
Tarih: | 20.07.2025 |
ELİF ESEN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de sözlerime, Değerli Grup Başkan Vekili gibi, bu ülkenin eğer bu kadar derin sorun ve ihtiyaçları varsa, bu ülkenin insanının bu kadar acıları varsa Türkiye Büyük Millet Meclisinin yazın tatil yapma hakkı yoktur diyerek başlamak istiyorum.
Yine, sözlerime şunu hatırlatarak devam etmek istiyorum: YENİ YOL Grubu olarak daha birkaç hafta önce "Madde Bağımlılığıyla Mücadelede Hesap Vakti" diyerek büyük bir kampanyayla yola koyulduk. Kampanyamız yaz boyunca da devam edecek, bitmeyecek çünkü sıkıntılı, sorunlu, bağımlı gençlerimiz çok fazla.
Birçoğunuz bağımlılıkla mücadele için verdiğimiz kanun teklifini, araştırma önergelerini ve 100'den fazla soru önergemizi biliyorsunuz ve şimdi görüşmekte olduğumuz 9'uncu maddeyle netameli bir konu olan kenevir de önümüzde. Bu maddeyle, kenevir bitkisinden elde edilen ürünlerin kapsamı genişletiliyor; artık yalnızca ilaç etkin maddesi değil, tıbbi ürün, sağlık destek ürünleri ve kişisel bakım ürünleri de bu alana dâhil edilecek. Kenevirin bazı hastalıklarda olumlu tıbbi etkisi olduğu bilimsel olarak kabul edilmiş durumda ancak burada mesele üretmekten çok nasıl denetleneceği ve toplum sağlığının nasıl korunacağıdır. Teklif, bir sağlık politikası değil, daha çok sanayi ve tarım eksenli bir yaklaşım izlenimi veriyor. Tarımdaki çöküş, sanayideki can çekişme için yeni bir fırsat alanı olarak görülebilir. Evet, yerli üretim de önemli ama ticaret halk sağlığının önüne koyulamaz. Kliniklerde bağımlılıkta en zor takip edilen hasta grubunun kenevir kullanan hastalar olduğunu söylüyor uzmanlar. Sağlıkta şiddette en çok bu maddenin etkisindeki insanlar ön plana çıkıyor. Tam da bu nedenle madde kullanımı yalnızca kişisel değil, toplumsal bir meseledir. Suç oranları, evsizlik, aile içi şiddet, evlenme hızındaki düşüş, doğurganlıkta gerileme gibi pek çok toplumsal göstergeyle bağımlılık bire bir ilişkili.
Sayın milletvekilleri, düzenleme kenevirin yalnızca eczanelerde satılmasını öngörüyor ancak "kişisel bakım" ve "sağlık destek" gibi tanımlar gri alanlar oluşturuyor. Bu belirsizlik özellikle gençler arasında "Kenevir zararsızdır." algısını da oluşturuyor. Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırmalar tıbbi kullanımın yasallaşması sonrası bağımlılık oranlarında yüzde 40'tan fazla artış, çocuk ve gençlerde zehirlenme vakalarında yüzde 80'in üzerinde yükseliş olduğunu gösteriyor bizlere. Daha ziyade, tarımda üretim artışı amacıyla yapıldığı izlenimini veren bu madde yalnızca tarımın değil, halk sağlığının da konusudur diyerek tekrar altını çizmek istiyorum. Bugün Türkiye, madde kullanım yaşının düştüğü, uyuşturucu trafiğinde artık yalnızca geçiş değil hedef ülke hâline geldiği bir dönemden geçiyor. Bu ortamda bu kadar geniş bir tanım yapılması yeterli denetim olmadan ciddi riskler getirir. Evet, üretim sürecinde Tarım ve Sağlık Bakanlıkları sorumlu ancak sistemin güvenli işleyebilmesi için bitkinin ekim aşamasında hangi amaçla üretileceği net olarak beyan edilmeli ve baştan sona izlenilebilir olmalıdır. Reçeteye dayalı izleme, ambalaj ve raf takibi gibi kontroller sıkı biçimde yapılmalıdır. Eczane dışı tüm satış kanalları ise kesin olarak kapatılmalıdır. Ayrıca unutmayalım ki şu an bile birçok ilaç temininde sorun yaşanırken bu alanın genişletilmesi hekimleri reçete baskısına açık hâle getirebilir, suistimallere zemin hazırlayabilir.
Değerli milletvekilleri, biz bu ülkede kenevir üretiminin sağlık ve sanayi açısından akılcı biçimde değerlendirilmesini destekliyoruz ancak bu destek mutlaka bahsettiğim hassasiyetler konusunda sınırlar doğru çizilerek yapılmalıdır. Kenevir üretimi yalnızca reçeteli ilaç formuyla sınırlı kalmalıdır, kişisel bakım ve destek ürünleri gibi alanlar kapsam dışı bırakılmalı, ürünün ruhsatından raf takibine tüm süreç şeffaf ve denetlenebilir olmalıdır. Bu nedenle teklifin kapsamının daraltılmasını, bağımlılıkla mücadele alanında çalışan uzmanların sürece dahil edilmesini ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini talep ediyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)