GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:2
Tarih:02.10.2025

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeni yasama döneminin öncelikle hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Değerli arkadaşlar, Tarım ve Orman Bakanına bir soru önergesi verdim, Türkiye'deki israf edilen gıdayı sordum. Bakanın verdiği yanıta göre Türkiye'de kaybolan ve israf edilen gıda miktarı 18 milyon 200 bin ton ve bunun da -çöpe giden- oranı yüzde 52. Yani Bakanlık verisine göre 18 milyon ton ama bu, 2023 yılının rakamı. 2025 yılına baktığımızda, bu konuda çalışma yürüten vakıflardan aldığım bilgilerde 23 milyon ile 26 milyon ton aralığında. Ne acı ki Türkiye'de gıda çöpe gidiyor. Bunun da 4 milyarı ekmek ve yıllık 200 milyar liramız bu yolla yok oluyor. Bunun yansıması ise tarlada, bahçede, sofrada ve en son aşamada rafta da ciddi bir israfın varlığını gösteriyor. Oysa ülkemiz derin bir yoksulluk yaşıyor. 50 milyon insan yoksulluk sınırının altında bir gelire sahip. En az 5 milyonun devlette olduğu düşünülürse belediyelerin de desteğiyle geçim sağlamaya çalışan 7-8 milyon yurttaşımız var. Her yıl 2 milyon 500 bin kamyon dolusu gıdanın çöpe gitmesi... Bununla ilgili üretim aşaması dikkate alındığında mutlak surette yapılması gerekenlerin varlığını gösteriyor. Şu anda Niğde'de kışlık patates hasadı yapılıyor. İrileri seçiliyor, orta boy ve küçükler tarlada kalıyor çünkü tüccar gelmediği için ve fiyatlar da girdi maliyetlerinin altında olduğu için işçilik parasını o toplanan diğer patates karşılamayınca tarlada bırakılıyor. Yemi, gübresi, mazotu, elektriği, suyu, girdi maliyetleri sürekli artarken gıda israfının önüne geçilmemesi Türkiye için ciddi kayıplara neden oluyor. Bir kesimin eli yağda balda, bir kesim yoksulluk yaşıyor. Ekmek kuyrukları -baktığınız zaman- Halk Ekmekin önünde yaşanırken 4 milyar ekmek de çöpe gidiyor. Bunları düzenlemesi gereken siyasi iktidar. Siyasi iktidarın yazılı verilerine bakarsanız "Çalışma yapılıyor." deniyor ama 2023 yılında 18 milyon ton olan israf 23 milyon tona çıkmış. Bu nasıl bir çalışmanın yapılması?

Değerli arkadaşlar, tarımda büyük sorunlar var. Üretici ürettiğinden para kazanamıyor ve girdi maliyetlerinin artışı çoğu kişiyi üretimden uzaklaştırıyor ama rafta fiyat da durmuyor. Sürekli artan fiyatlardan, etten, sütten vazgeçtik; diğer gıda ürünlerine de vatandaş erişimde problemler yaşıyor. Meyvede de sebzede de fiyatlar almış başını gidiyor. Şimdi, üretenin mutsuz olduğu, tüketenin sorun yaşadığı, aracılık sistemiyle birilerinin vurgun vurduğu bir sistem devam ediyor. Bu devam eden sistemde yoksullaşan, fakirleşenler sağlıklı beslenemiyor; çoğu çocuğumuz okula aç gidiyor ve gıdayla ilgili israf da Türkiye'nin önünde duruyor. Bununla ilgili yapılması gerekenler için farklı dönemlerde çağrıda da bulunduk yani tarlada, bahçede, rafta, pazarda, sofradaki israfın önüne geçilebilir. Özellikle restoranlarda, lokantalarda, otellerde gıda israfının son yıllarda ciddi boyutlara erdiği görülüyor. Bununla ilgili eğitimler verilmesi, uyarılarda bulunulması ve süreci içinde gıdanın tüketilmesi sağlanmalı. Tarlada farklı ürünlerde, örneğin, biçerdöver buğday hasat ederken hâlâ teknik yetersizliklerden dolayı buğday tarlada dökülüyorsa ya da patatesin bir kısmı tarlada kalıyorsa, domates çöpe gidiyorsa, böylesine başlayan sürecin son tüketim noktasında da problemler yaşanıyorsa burada bir eksiklik var. Bu eksikliğin giderilmesi için yönetenleri bir kez daha uyarıyorum. İsrafın önüne geçilmesi için daha çok kampanya, daha çok uyarı, daha çok eğitim sağlanmalıdır diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

ÖMER FETHİ GÜRER (Devamla) - Sayın Başkanım, o son bir dakikayı da şöyle değerlendirelim: Bu yıl fındıkta, çayda, pamukta, son olarak şeker pancarında ve diğer alım fiyatı belirlenen ürünlerde çiftçimiz ne yazık ki enflasyonun altında ezdirildi. Fasulye, patates gibi tüccar eline bırakılan ürünlerimiz de var. Bu ürünler nedeniyle de çiftçi girdi maliyetlerinde bir fiyatla ürün satamıyor, öyle olunca da borçlarını ödeyemiyor. 1 trilyon 80 milyar lira kamu bankalarına olan kredi borçlarının dışında farklı kesimlere de borçlanan çiftçinin tarlasına, traktörüne, hayvanına hatta buğdayına icra geliyor. Bu gidiş iyi gidiş değil. Bu bağlamda da çözüm önerilerimizi bildiriyoruz.

İktidarın çiftçinin sesine kulak vermesini diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)