GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:2
Tarih:02.10.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA KAMURAN TANHAN (Mardin) - Ben de cezaevinde ve ekranları başında bizi dinleyen yoldaşlarımıza, arkadaşlarımıza selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Aslında Türkiye'deki adalet sistemini burada anlatmak elbette ki zaman açısından çok problemli bir durum ama demokrasi ve hukukun üstünlüğünün hiçe sayıldığı zaman ve mekânlarda şiddet ve şiddetin yaratıldığı bir düzen başlar aslında. Demokrasi yoktur, hukuk hiç yoktur aslında. Hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi Türkiye'de mücadelesini verdiğimiz değerler aslında var, hem Anayasa'da hem kanunlarda birçok hakkımız koruma altına alınmış. Yasaların uygulanması ise... Kim olduğunuza bağlı olarak işliyor bu durum. İşte, eğer iktidar tarafından makul biriyseniz hukukun tüm olanakları sizin emrinize giriveriyor. Tam burada, hukukun en temel kurallarından eşitlik ilkesinin ortadan kalktığına tanık oluyoruz. Türkiye'de yargı sorununun temeli de burada yatıyor aslında. Toplumun önemli bir kesimiyle artık eşit bir durumda değiliz. Öncelikle bunu değiştirmemiz gerekiyor. Türkiye'de adaletin iki yüzü var; bir yüzünde iktidara yakın olana karşı şefkatli, sorunları hızla çözen, işlerine geldiği zaman da yasaları uygulamayan bir yargı var. En ağır suçu işleseler dahi haklarında tek bir soruşturma dahi açılmaz. Olsa, haklarında bir dava açılsa bile en az cezayla kanunu boşa çıkarırlar, sıyırırlar bu işten. Kamu malına çökseler asla yargılanmazlar, üstüne üstlük bunu haber yapan gazeteciyi tutuklatıp haberini de erişime engelletirler. Kimliğinize, inancınıza, dilinize, cinsiyetinize, yönelimlerinize her gün saldırırlar, hakaret ederler ama asla yargılanmazlar, en çok hakaret edeni de terfi ettirirler. İktidarla iç içe olanlara, iktidardan beslenenlere ifade özgürlüğünün, toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yapma hakkının ve daha birçok hakkın kullanılmasında sınır tanımazlar, sınırları yoktur.

Hak, hukuk, adalet; hepsi bu kişilerde kendine yer buluyor ama adaletin bir de diğer yüzü var -diğer yüzünde ise birçok insan açısından aslında yok, varsa bile gri ve çok belirsiz, yıllardır da hep böyle oldu- iktidardan bağımsız olan, eleştiren, muhalefet eden, hukuk ve demokrasi talep edenler için hukukun en temel kuralları dahi hiç işlemiyor. En basit bir trafik davanızda dahi adaletin soğuk ve belirsiz yüzü sizi karşılıyor. Mağdur olsanız da şikâyetçi olsanız da hep sanık siz oluyorsunuz, hep sizi yargılıyorlar, hep sizi azarlıyorlar. Adaletin tatbik edilmesi için inşa edilen ve adına "saray" denilen çirkin, gri, korkutucu binalar sizin cehenneminiz oluyor aslında. Sonuç alamıyorsunuz, sonuç olamıyorsunuz; infaz süreniz bitse dahi tahliye edilmiyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

KAMURAN TANHAN (Devamla) - Teşekkürler.

Yüksek mahkemelerden lehinize kararlar alamaz, alsanız dahi bunu uygulayan kişiyi bulamazsınız. İşte, bu ikiyüzlü duruma Türkiye'de "adalet" deniliyor, "bağımsız ve tarafsız yargı" deniliyor.

Son söz olarak... Ve eğer Sayın Bakanın dediği gibi, Türkiye bir hukuk devletiyse şunu da biliyor olması gerekir: İddia sahibi iddiasını ispatlamakla mükelleftir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)