GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:5
Tarih:09.10.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA SADULLAH KISACIK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Üniversite imtihanını başarıyla geçen ve büyük bir umutla üniversite okumak isteyen binlerce gencin ikinci bir imtihanı başlar, o da barınmayla olan imtihanı. Türkiye'nin dört bir yanında binlerce genç Kredi Yurtlar Kurumuna başvurup umutla bekler, başvuru sonuçlarını gün gün takip eder, âdeta ikinci bir üniversite imtihanı stresi yaşar. Neden? Çünkü şunu çok iyi bilir ki eğer yurda yerleşemezse ikinci bir mücadele başlayacak, o da barınmayla mücadele. Şimdi, bugün bakıyoruz, barınma sorunu eğitim hakkının önünde duran en büyük engellerden biridir, barınma sorunu eğitimde fırsat eşitliğinin en büyük engellerinden biridir. Binlerce gencimiz üniversiteyi kazandıktan sonra ya kalacak yer bulamadığı için, yurtlara yerleşemediği için üniversite eğitimine başlayamıyor veya üniversite eğitimini yarıda kesmek zorunda kalıyor. Geçen gün bir restoranda, baktım, bir genç garson arkadaş. "Ne yapıyorsun?" dedim. "Öğrenciyim abi." dedi. "Nerede?" "Samsun'da." "Burası Ankara. Sen Samsun'da ne yapıyorsun?" dedim. "Üniversiteyi dondurdum çünkü babamın da durumu iyi olmasına rağmen -bir hesap çıkarttı bana, önüme koydu- bu şartlara rağmen ben Samsun'da barınamadım. Yurt çıkmadı, ev tuttuk. Bir sene okudum, zar zor şartları sağladım ama ikinci sene, baktım, sağlayamayacağım. Şu anda çalışıyorum. Para biriktireceğim harçlıklardan, buradaki kazandıklarımdan, ondan sonra tekrar başlayacağım." dedi. Bakın, şu anda gençlerimizin durumu bu. Binlerce gencimiz ya üniversiteye başlayamıyor veya yarıda bırakmak zorunda kalıyor.

Şimdi, her yıl -bu yıl da yaşadık- gençler Kredi Yurtlar Kurumuna başvuruyor, daha sonra yurt hakkı kazanan kazanıyor, gerisi yedek. Gerisine devlet diyor ki: "Kardeşim, git başının çaresine bak." Ya, böyle bir şey olabilir mi? Bakın, çalışıp çabalamış, üniversiteye girme hakkını kazanmış bir genci, sırf kalacak yeri olmadığı için, barınamadığı için, bir yatak, önüne bir kap yemek koyamadığımız için geri göndermek bu devletin en büyük ayıbıdır, gençlerimize yaptığımız en büyük ayıptır.

Bakın, devletimiz barınma sağlayamadığı gençlere de sahip çıkmalıdır. Bu anlamda, biz DEVA Partisi olarak Gençlik Eylem Planında net olarak belirtmişiz. Biz sadece KYK hakkı kazanıp yurda yerleşen gençlere barınma hakkı değil, kazanamayan gençlere de kira desteği vererek, onları da takip ederek üniversiteyi kazanmış her bir gencin, her bir arkadaşımızın üniversite okumasının önündeki engelleri kaldırmak zorundayız.

Şimdi, yurtta kalma hakkı kazanan öğrencilerimizin barınma sorununu çözmüş oluyor muyuz? Hayır, çözmüş olmuyoruz. Bakın, gençlerimizi dinleyin, yurtta kalan gençlerimizi; şu anda yurtlarımızda hijyen yok, yurtlarımızda sıcak su yok, yurtlarımızda uygun iklimlendirme şartları yok, yurtlarımızda internetin adı var, internetin ağı var, internetin kendisi yok, kendisi yok, çoğu öğrencimiz kaldığı yurtta çıkan yemekleri yiyemiyor. Bakın, yiyemiyor, öğrenci yurt yemeğini yiyemiyor. Birçok öğrenci kulübü ziyaretimize geliyor, oradaki öğrencileri dinliyoruz, "Biz yurttaki yemekleri yiyemiyoruz." diyor.

Çoğu öğrencinin kaldığı yurt ile okuduğu üniversite arasındaki mesafe çok uzak. Ya, böyle bir şey olabilir mi? Geçen yine bir öğrenci arkadaşımız geldi "Ben yurttan 3 otobüsle üniversiteme gidebiliyorum. Onun için, haftanın iki günü gidemiyorum, onu ayarlıyorum." dedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

SADULLAH KISACIK (Devamla) - Kendisine bir döngü çizmiş. Bakın, arkadaşlar, ya, ulaşım ücretini karşılayamadığı için yurttan üniversiteyi şu anda öğrenciler gidemiyor. Şimdi, biz bu öğrencilerimizden ne bekleyeceğiz ya, bilim mi bekleyeceğiz? Yani öğrencimiz barınma sorunundan başarma azmi elde edemiyor ki daha Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin birinci aşamasını verememişiz, fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz gençlerimizin, fizyolojik ihtiyaçlarını! Yarın bu gelecek gençlerden ne bekleyeceğiz arkadaşlar, ne bekleyeceğiz?

Şimdi, buradan çağrımdır: Yurt demek sadece duvar demek değildir, yurt demek sadece bir öğrencinin tutunduğu yer demek değildir; devlet, yurtlarla öğrencilerimize en iyi şartlarda devlet şefkatini hissettirmek zorundadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SADULLAH KISACIK (Devamla) - Gençlerimiz, maalesef, devletin şefkatini bekliyor, şefkatin, ev sıcaklığını bekliyor. Bunun için elimizden geleni yapmalıyız diyoruz, araştırma önergemize desteğinizi bekliyoruz. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)