GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:5
Tarih:09.10.2025

CHP GRUBU ADINA VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye, on yıl önce "iktidarınızın orta çağı" diyebileceğimiz en karanlık döneme sahne oldu. 2015 yılı, tarihimizin en çok katliama sahne olan yılıydı. İktidar tarafından 2013 yılında başlatılan çözüm süreci, 7 Haziran 2015 seçimlerinde iktidar tek başına iktidarı kaybedince sona erdi. 17 Temmuz 2015'te Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi izni ve bilgisiyle kurulan "Dolmabahçe mutabakatını tanımıyorum." dedi ve Türkiye tarihinin en karanlık ve en kirli dönemi başlamış oldu. Hatırlayın, dönemin Başbakanı Davutoğlu "Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz." dedi; herhâlde bu sözlerin muhatabı biz değiliz, bu sözlerin muhatabı dönemin iktidarı. 7 Haziranda Hükûmet kurulamadı; art arda, üst üste bombalar patlamaya başladı. 20 Temmuzda Suruç'ta canlı bomba 33 kişiyi katletti. Suruç katliamından iki gün sonra -çözüm sürecini bitiren ve hâlâ aydınlığa kavuşamayan- 2 polisimiz 22 Temmuzda Ceylânpınar'da kafasına sıkılarak katledildi. HDP Diyarbakır, mitinginin bombacısı ve Suruç bombacısının aynı çayevinde IŞİD'e katıldığı ortaya çıkınca, benim başkanlığımda bir heyetle Adıyaman'a gittik ve Adıyaman'da incelemelerde bulunduk. Hem canlı bombanın hem HDP Diyarbakır mitingine bomba atan çocuğun ailelerini, hatta bomba atan bombacıyı Ankara cezaevinde ziyaret ettik. Çok ciddi bir rapor hazırladık. Emniyetle, STK'lerle, herkesle görüştük ve burada -büyük bir- devletin göz yumduğunu gördük, IŞİD katillerine göz yumduğunu gördük. Hatta Adıyaman'da IŞİD'cilerin hangi evde kaldıklarını ilan ettik ancak dönemin Emniyeti "Ülkede seyahat özgürlüğü var." dedi. Ardından, 10 Ekim katliamına elini kolunu sallaya sallaya gelen katiller Gar katliamını gerçekleştirdiler. Gar katliamının canlı bombacısı Yunus Emre Alagöz ile Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün kardeş olduğunu söyledik. Âdeta, kontrollü, önü açılan ve iktidarın yol verdiği bir katliamda 102 insan katledildi. Düşünün ki rapor hazırladık, raporda Yunus Emre Alagöz'ün yani Gar bombacısının TC numarasını verdik ama önlem alınmadı ve dünyada ne kadar IŞİD militanı varsa Türkiye'yi geçiş kapısı olarak kullandı.

Değerli arkadaşlar, Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ceylânpınar, Gar, Merasim Sokak, Güvenpark, Reina, Gaziantep düğün katliamı tam da AKP'nin iktidarı kaybettiği dönemde oldu. Bunun nasıl olduğunu sorgulamak lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, buyurun.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Bakın, Cumhurbaşkanı ne demişti değerli arkadaşlar? "400 milletvekilini verin, bu işi huzur içerisinde çözelim." dedi. Aslında cevap, bu katliamların cevabı tam da burada gizli. Millet 400 milletvekilini vermeyince katliamlar başladı. Güvenpark'ta 16 yaşındaki Destina "Batsın sizin iktidarınız!" dedi; hakikaten, böyle, katliamla gelen iktidar varsa bastın sizin iktidarınız! (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bu katliamın arkasındaki güçler bilinçli şekilde aydınlatılamadı ve olan ölen masum insanlara, masum polislerimize oldu. Kayseri'de izne çıkan askerimiz, Beşiktaş'ta maç izlemeye giden gençlerimiz ve polislerimiz, tek suçları Güvenpark'ta otobüs beklemek olan insanlarımız, Merasim Sokak'ta servis bekleyen insanlarımız, tek günahı Gaziantep'te bir düğünde bulunmak olan insanlar göz göre göre katledildi. Buradan haykıralım: Gar katliamında katledilen 20 yaşındaki Eren Akın ile Güvenpark'ta katledilen Destina'nın hiçbir farkı yoktur ve bu katillerin de hiçbir farkı yoktur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Devamla) - Başkanım, hemen bitiriyorum. Bir dakika daha müsaade ederseniz, yeni kürsüye çıktım hem dönem yeni başladı.

SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Sayın Başkan, yeter.

BAŞKAN - Son bir cümle lütfen.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, gar katliamına bomba atanlarla Merasim Sokak'a, Beşiktaş'a bomba atanların hiçbir farkı yoktur; katil, katildir, masumların da hiçbir fark yoktur.

Değerli arkadaşlar, peki, bu kadar masumun ölümüne sadece iktidarda kalmak için göz yumanlara ne demek lazım? Katile "Katil!" diyoruz ama bu katliamların önünü açan -âdeta Yunus Emre Alagöz piknik yapa yapa geldi, gar katliamını yaptı- maalesef o günkü kamu görevlileri hakkında bir soruşturma olmadı ve bu iktidarın gerçek sorumlusu iktidara da hiçbir şey yapılmadı. Maalesef iktidarda kalmak için bu katliamın yapılmasına iktidar göz yumdu, iktidarını sürdürmek adına. Son olarak Bahçelievler'de katledilen 7 TİP'li genci de anmak istiyorum.

Mutlaka bu katliamlar aydınlatılmalıdır ve bu katliamın arkasındaki güçler soruşturmalıdır. O nedenle, araştırma komisyonu kurulmasını desteklediğimizi söylüyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)