Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 8 |
Tarih: | 16.10.2025 |
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Kıymetli milletvekilleri, ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün Gazze'de gelinen noktada ateşkesin sağlanmış olması elbette ki çok kıymetlidir ve çok değerlidir. Her seferinde söylüyoruz, bu yetmez elbette ki ve aslolan, ateşkesin masada değil, kâğıtta değil gerçek hayatta uygulanması gerekir ve çocukların ölmemesiyle ölçülebilir. Türkiye, Filistin davasına sadece 7 Ekimden itibaren sahip çıkmamıştır, yıllardır süren bu zulmün, açıkça son iki yılında soykırıma varan bu zulmün her zaman için sahibi, takipçisi ve bitirilmesi için de bütün dünyaya bu zulmü anlatan ülke olmuştur. Türkiye bugün garantör ülke olarak da ateşkesin uygulanması için önemli bir görevi üstlenmiş ve yakından takip ederek, bu konuda Filistin özgür olana ve 1967 sınırlarına kavuşana kadar da mücadelemize devam edeceğiz. Hamas'a başta "terörist" diyenler dönüp bir kendilerine baksınlar. Bugün dünyada Türkiye'nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen süreçlerin değerini azaltmakla ne Filistin'e ne Gazze'ye ne de Müslümanlara fayda gelmez; tam tersine, bugün gelinen bu ateşkesi ve bu öncülüğü değerlendirmek ve buna kıymet vererek hep birlikte bu ateşkes için el birliğiyle çalışmalıyız.
Dün biz bir kapalı grup yaptık, Sayın Mehmet Emin Ekmen bu kapalı grupla ilgili birtakım eleştirilerde bulundu ama Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi her partinin kapalı grup yapma hakkı vardır. Bu da bizim siyasi olarak yaptığımız kapalı bir grup toplantımızdı, çeşitli istişare ve değerlendirmelerde bulunduk. Ha, kendisi katılmayı çok arzu ediyorduysa haberimiz olsaydı davet ederdik elbette ki. Kapımız tabii ki her zaman açık, istediği zaman gelebilir, katılabilir diye kendisine de buradan bu daveti açıkça yapıyorum.
Hakan Tosun'un katledilmesi elbette ki çok acı ve üzücü bir olay, hepimiz için çok acı ve üzücü bir olay. Sadece ismi olan bir kişi olarak söylemiyorum, her vatandaşımızın sokakta bu şekilde şiddete maruz kalarak katledilmesi elbette ki çok acı bir olaydır. Bu konuyla ilgili her türlü araştırma ve soruşturma da yapılmaktadır ama bir hekim olarak, yine bir hekim arkadaşımızın, Sayın Turhan Çömez'in meslektaşlarımızı itham altında bırakmasını doğru bulmuyorum. Hiçbir hekim arkadaşımız ağır yaralı olarak gelen bir vatandaşı ihmal etmez, yapılması gereken müdahaleleri bırakmaz; tam tersine, ne gerekiyorsa yapar ve en acil şekilde de tedavisiyle ilgilenir. Ben eminim ki gittiği hastanede hekim arkadaşlarımız kendisiyle yakinen ilgilenmişlerdir ve gerekli tedavileri de uygulamışlardır diye bir hekim olarak hekim arkadaşlarımızı bu konuda itham altında bırakmayı doğru bulmadığımı söylemek istiyorum.
Bugün Dünya Gıda Günü ve Dünya Gıda Günü'nde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün verilerine göre dünyada her gün 800 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ediyor. Aynı anda da her yıl üretilen gıdanın üçte 1'i ise israf ediliyor. Yani dünyada bir yanda bir israf, öbür yanda ise bir açlık var. Bir yanda tüketim çılgınlığı, diğer yanda da açlıkla sınanan milyonlar var. Biz bu konuda özellikle hiçbir zaman sadece konuşan değil, çözüm üreten ülkelerin başında olduk. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ülkemizde yıllardır insan merkezli kalkınma anlayışıyla hem üretim hem de paylaşım odaklı bir yaklaşımı benimsedik. Aslında bu anlayışın en güzel örneklerinden birisini Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin öncülüğünde de başlatılan ve dünyadaki bu gıda tüketimi israfının önlenmesi, her alandaki israfın önlenmesiyle ilgili sıfır atık hareketidir. Bugün Sıfır Atık sadece bir çevre projesi değil, küresel bir bilinç hareketi hâline gelmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından da dünya çapında örnek bir çevre girişimi olarak kabul edilmiş, Emine Erdoğan Hanımefendi ise Birleşmiş Milletler tarafından Küresel Sıfır Atık Şampiyonu ilan edilmiştir. Bu vesileyle Türkiye'nin çevre diplomasisinde öncü bir rol üstlendiğini bir kez daha gururla belirtmek isterim. Bugün 30'dan fazla ülke kendi Sıfır Atık stratejisini Türkiye'nin öncülük ettiği bu hareketin ilhamı olarak geliştirmiştir. Sıfır atık sadece bir geri dönüşüm değildir, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeyi, çöpe değil, geleceğe yatırım yapmayı hedeflemektedir. Gıda israfını önlemek, üreticinin emeğini korumak, doğal kaynaklarımızı verimli kullanmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Tamamlıyorum.
Her bir vatandaşımız evinde, iş yerinde, bağında, bahçesinde, tarlasında, okulunda küçük adımlarla büyük farklar yaratabilir. Unutmayalım ki doğa bize emanet ve gıda bize emanettir.
Evet, tarımda geldiğimiz noktadaki başarılarımız "Elli yıldır değişmedi." diyenler var. Son yirmi üç yılı biliyoruz, son yirmi üç yılda bizim iktidarımızla birlikte bu ülkede çok şey değişti. Bu ülkede çiftçimizin de değeri, tarımla uğraşanın da değeri, herkesin, hayvancılıkla da uğraşanların değeri, üreten, bu ülkeye katkı veren herkese değerini vermek için elimizden gelen çabayı gösterdik ve Türkiye'yi bugün bu noktaya getirdik. Şunu çok net söylemek istiyorum: "Türkiye buğdayda net ithalatçı" demek çok büyük bir yanlış bilgi, bu doğru bir bilgi değil.
AYHAN BARUT (Adana) - Doğru bilgi.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Türkiye, buğdayda ithalatçı değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYHAN BARUT (Adana) - 10 milyon ton buğday ithal ediyoruz, ürettiğimizin yarısını ithal ediyoruz.
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Bunu söylemek bu ülkede, bu topraklara emek veren çiftçimizin hakkına saygısızlıktır, emeğine saygısızlıktır. Türkiye'nin Ukrayna'dan aldığı buğdaylarla makarnalık bir buğday aldığını bilmiyorsunuz herhâlde. Makarna olarak üreterek, biz sonra onu da ihraç ediyoruz.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Hiç bilmeyelim, nereden bilelim, biz ziraat mühendisi miyiz ya(!)
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Evet, ziraat mühendisisiniz, doçentsiniz bunu çok iyi biliyoruz ama herhâlde yapılanlarla ilgili çok fazla araştırma yapmadığınızı düşünüyorum. Ben bu konuda bilgime güveniyorum.
AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, 10 milyon tonun dörtte 1'i makarnalık kullanılıyor.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Türkiye'nin Ukrayna'dan aldığı buğdayı biz makarnalık buğday olarak alıyoruz, üretiyoruz, tekrar katma değerli ürün hâline getirip ihracat yapıyoruz. Kendi ekmeğimizi, kendi unumuzu, kendimize yetecek kadar buğdayımızı üreten bir ülkeyiz. Bu noktada kesinlikle ve kesinlikle ithalatçı değiliz, kendimize yeten bir ülkeyiz; sadece buğdayda değil, baklagillerde de aynı konumdayız ama görmek ve duymak istemeyenler, çiftçimizin emeğini görmek istemeyenler, üreten elleri görmek istemeyenler, yok sayanlar elbetteki bunu görmeyecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Tamamlıyorum Başkanım.
Biz çiftçimize de üreticimize de minnettarız. Üretmeye devam edeceğiz, daha çok üretmeye devam edeceğiz. Verdiğimiz desteklerimizle her zaman için bugüne kadar çiftçimizin de üreticimizin de yanında olduk, daha da güçlü bir şekilde olmaya devam edeceğiz.
Teşekkür ederim Başkanım.