Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 23.10.2025 |
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum:
Evet, bugün bu kürsüde, vicdanı olan herkesin yüreğini dağlayan acı bir gerçeği tartışıyoruz. Bu ülkede çocuklarımız aç sayın milletvekilleri, çocuklarımız beslenemiyor. Çocuk yoksulluğu sadece bir istatistiki değer değil. Bir çocuğun boş tabağında, bir annenin çaresiz bakışında ete kemiğe bürünmüş bir utanç yaşıyoruz, çocuk yaşta yoksulluğu konuşuyoruz. Bir ülkenin en sessiz çığlığı, karnı aç bir çocuğun gözlerinde ve ne yazık ki bugün o çığlık Türkiye'nin dört bir yanında yankılanmaktadır. Kıymetli milletvekilleri, Türkiye'de 15 yaş altı her üç çocuktan 1'i aç. Tam 5 milyon 700 bin çocuk uluslararası açlık kriterlerine göre yeterli ve sağlıklı beslenemiyor. 4,1 milyon çocuk günde bir öğün bile et, tavuk ya da balık yiyemiyor yani protein alamıyor. Bu tablo sadece açlığı değil, iktidarın aczini gösteriyor. Bu sonuçlar da TÜİK'in verilerine göre Sayın Milletvekilleri. Bu tablo "Büyüyoruz." diyenlerin milleti küçülttüğünün, "Kalkınıyoruz." diyenlerin çocukları yoksulluğa terk ettiğinin belgesidir. Bu topraklarda yoksulluk kader değil, kötü yönetimin sonucudur.
Değerli milletvekilleri, çocuk yoksulluğu sadece ekonomik bir mesele değildir; ahlaki bir çöküş, sosyal bir risk, toplumsal bir alarmdır. Yoksulluk yetersiz beslenmeyi büyütür, beslenme yetersizliği eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştirir, eğitimde eşitsizlik çocuğu suça, şiddete, umutsuzluğa iter. Böylece bir kuşak daha doğmadan kaybedilir. Yoksulluk, mekânsal kümelenmeyle iç içe girer. Yoksul mahalleler yoksulluğa hapsedilir. Yoksul çocuklar yoksulluğu da miras alır. İşsiz, güçsüz, borç içinde bir baba; evsiz, umutsuz, çaresiz bir anne; karnı açlıktan, hayalleri yoksulluktan ölen bir çocuk, ruhsal bunalım, ihmal, travma; işte iktidarın yeni Türkiye'sinin resmi budur sayın milletvekilleri. Bu iktidarın beceriksizliği, liyakatsizliğin ve duyarsızlığı çocukların bedenine, zihnine, geleceğine derin bir yara gibi kazınmıştır. Bu utanç, iktidarın geride bıraktığı en ağır miras olarak anılacaktır maalesef.
Sayın milletvekilleri, bugün hâlâ bu ülkede çocuklara her gün ücretsiz ve nitelikli bir öğün politikası yoktur, bu şartlarda. İYİ Parti olarak bu konuda projeler geliştirdik, nasıl olması gerektiğini anlattık fakat dikkate almadınız; iktidar milletvekilleri, sizlere sesleniyorum. Ama ne yaptınız? 5'li çetelerin vergi borçlarını sildiniz, saraylara milyonlar harcadınız, uçak filonuzu büyüttünüz, yandaşlara haksız kazanç sağladınız. Oysa çocuklara bir tabak yemeği, bir bardak sütü, bir parça eti çok gördünüz. İşte bu sadece ekonomik değil sayın milletvekilleri, ülkeyi yirmi beş yıldır yöneten iktidarın vicdan ve ahlak iflasıdır. Evet, sayın milletvekilleri, bir ülkenin itibarı yatlarla, AVM'lerle, rezidanslarla, uçaklarla, saraylarla değil, çocukların yüzlerindeki tebessümle ölçülür. Bugün bu ülkede milyonlarca çocuk sofraya oturamıyorsa asıl açlık midelerde değil, vicdanlarda yaşanıyor demektir. Soruyorum sizlere, bir ülke çocuklarını koruyamazsa neyi koruyor? Bir devlet çocuğunun karnını doyuramazsa neyi büyütür? Bir Meclis çocuklarının bu çığlığını duymazsa kimi duyar? Peki, bir devletin asli görevi nedir? Çocuklarını sağlıklı bir çevrede yaşatmak, aileyi ve çocukları korumak, çocukların eğitimine güvence sağlamak, çocuğun üstün yararını tesis etmek, çocuğun sağlıklı beslenme hakkını savunmak, çocuğun yeterli yaşam düzeyini inşa etmek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - O hâlde sayın milletvekilleri, tüm bu konuştuklarımız, anayasal ve uluslararası bir yükümlülüktür. Bu nedenle, çocuk yoksulluğunun sebeplerini, sonuçlarını ve bu konuda kalıcı çözüm yollarını belirlemek üzere bir Meclis araştırma komisyonu kurulması artık bir tercih değil bir zorunluluktur. Bugün Meclise sunduğumuz araştırma önergesi bir yükümlülüğün gereğini yerine getirmek içindir. Biz bu önergeyi çocukların hakkını savunmak için veriyoruz sayın milletvekilleri. Bir lokma ekmeğe hasret kalan yoksul çocukların çıkaramadığı ses olmamız gerekiyor, o sesi olmaya çalışıyoruz. Bu meseleyi bir muhalefet meselesi olarak değil ülke meselesi, geleceğimizin meselesi olarak ele almanızı sizden rica ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerimle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)