Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 23.10.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kürsüden bazı konuşmaları soğukkanlılığınızı koruyarak yapmak hakikaten güç oluyor, tıpkı bu önergenin konusu olan çocuk suçluların son mağduru olan Mattia Ahmet Minguzzi'yi anmak gibi. Eminim, şu salondaki herkes o yavruya baktığında kendi evladını görüyor ve kalbinin orta yerine o melek çocuğunki gibi bir bıçak saplanıyor: Evladımızı geri getirmeye gücümüz yetmiyor evet ama annesinin acısını hafifletmeye, başka Ahmetleri yaşatmaya gücümüz yetmek zorunda.
Evet, kullandığımız ifade şapkayı önümüze koymanın vaktinin gelip geçtiğini gösteriyor aslında. "Suça sürüklenen çocuk" ifadesinin yerini artık "suça karışan çocuklar", "çocuk failler", "çocuk suçlular" ifadeleri alıyor çünkü duygularımızı bu ifadeye yönlendirecek dehşet verici istatistikler takip ediyoruz, vahşetlere tanıklık ediyoruz maalesef. TÜİK verileri 2024 yılı için diyor ki: 202.785 çocuk suça sürüklendi. Geçen yıl 1.270 çocuk hakkında cinayet şüphesiyle kovuşturma başlatıldı. Son beş yılda cinayet şüphesiyle işlem gören çocuk sayısı yüzde 119 arttı. Ne olduysa sizler, bizler yaşarken oldu, bu rakamlar siyasiler güç yarışı yaparken katlandı. Bakkaldan gofret çalan yaramaz çocukların yerini savunmasız bir yavrucağın kalbine bıçak saplayan cani çocuk aldı. Bu çocuklar uzay boşluğundan düşmedi ama bizim hayatımıza bir suç ikliminin parçası olarak düştü, sosyal medya üzerinden tetikçi pazarlıkları yapılan bir iklimin parçası arkadaşlar. İş yeri kundaklama 10 bin, mekân kurşunlama 40 bin, adam öldürme 300 bin; yeni nesil suç örgütleri ihaleyle cinayet alıp cinayet satar hâle geldi. Ceza Kanunu'ndaki indirimleri istismar eden çeteler bir istihdam biçimi olarak kendi evlatlarımızı karşımıza çıkarıyor. Çocukların hayatındaki boşlukları çeteler doldurmaya başlayınca bunu sorgulamak zorunda kalıyoruz, sorgulamazsak sonuç alamıyoruz. Kimi semtlerin çocuklar için birer kaynak çölüne dönüşmesini konuşmadan sonuç alamayız. Cezaevinden çıkanların ıslah olmak yerine, orada gördükleriyle daha örgütlü ve daha tehlikeli bir hayata devam etmelerini sorgulamadan sonuç alamayız.
Bugün insanlarımız alın terine, emeğe değil ranta ve faize yönlendiriliyor. Alın teriyle mal mülk sahibi olmanın imkânsız olduğunu görenlerse sanal bahse, kumara, bu bataklığa yöneliyor; bunun etkisini yok mu sayacağız? Bugün çarşıda, pazarda ve ne yazık ki adalet saraylarında haklının güçlü olduğu değil, güçlünün haklı olduğu bir düzen yaşanıyor; bunun etkisini yok mu sayacağız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Benim yaş gurubum, benden önceki yaş gurupları televizyonlarda sayısız aile dizileriyle büyümüştür. Peki, bugün ne var o ekranlarda? Sınırsız bir müstehcenlik, kirli ilişkilerden elde edilen korkunç servetleriyle kahramanlaştırılan suç örgütü liderleri, sapkın ilişkiler ve en önemlisi mafyatik eylemler sayesinde sahip olunan lüks hayatlar. Bugün ekranından sokağına bu düzen alın terini değil rantı, haklı olmayı değil güçlü olmayı, aileyi değil mafyayı, değerlerimizi değil hazları yüceltiyor ve kutsuyor ve belki hiçbirimiz söylemeye cesaret edemiyoruz ama izleyicisi olduğunuz bu düzen katil ve tecavüzcü yetiştiriyor arkadaşlar. Buyurun, gelin, DEM PARTİ'nin önerisine destek verelim ve bu sorunlar nereden çıkıyor, çocuklarımız nasıl elimizden akıp gidiyor, geleceğimiz nasıl kararıyor hep birlikte görelim. (YENİ YOL ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)