Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 23.10.2025 |
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sonda söyleyeceğimi en başta söylemem gerekiyor: Vakıflar Kanunu değişikliği, birçok kültür merkezinin belediyelerden merkezî idareye devredilmek istendiğini ayan beyan göstermektedir. Teklif kamu yararından çok yandaş vakıflara çıkar sağlama amacı taşıyor. Ne yazık ki çoğunluk dayatması nedeniyle müzakere sürecinin işletilmediği, TBMM'de oylanan kanunların çokluğu Anayasa'ya aykırı bir biçimde hazırlanan torba yasa tarzına göre çıkarılıyor tıpkı şu anda görüşmekte olduğumuz birbirinden bağımsız maddelerden oluşan torba kanun gibi. Bunun sonucunda ne oluyor? Yasanın ulaşılabilirlik, anlaşılabilirlik, öngörülebilirlik özellikleri zedeleniyor veya ortadan kalkıyor. Bu yasa önerisi aşamasında başlayan yasama zaafı TBMM'yi nitelikli yasa yapma hak ve yükümlülüğünden alıkoyuyor. Bütün demokratik ülkelerde parlamenter yasama yetkisi konusunda ortaksızdır ve yasama yetkisi sadece parlamentolar tarafından kullanılır ama maalesef, ülkemizde yeni sistemde bir nevi Meclisin yasama yetkisi elinden alınmıştır. Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı kararnameleri vasıtasıyla Meclisin yasama yetkisinin bir kısmını kullanmaktadır. Yapılan yasal düzenleme bu yasa teklifinde olduğu gibi bazı vakıfların siyasi veya ticari amaçlarla kullanılmasına zemin hazırlayacaktır. Bu yasa teklifi toplumsal faydadan uzaktır. Aslında bunları söylerken arkadaşlar, zül duyuyorum. İki dönemdir bu Mecliste milletvekilliği yapıyorum, torba yasa yapma tekniği konusunda ve defalarca bu yasama yetkisi konusunda dile getirdiğimiz binlerce cümle var ve ne yazık ki AKP bunların hiçbirini dikkate almıyor, bu yasama olayını devam ettiriyor. Aslında doğrudan geçirseniz bu yasaları hiç Parlamentoya gerek yok, tartışmaya gerek yok çünkü tekrarını yapıp duruyoruz ne yazık ki.
Asla ve asla kamu yararı gözetmeyen bu yasa teklifinde siz ne yazık ki Müze, Gazhane, İstanbul, Feshane, Beşiktaş, Kadıköy, İskele Kütüphaneleri gibi, Yerebatan Sarnıcı gibi yüzlerce vakıf alanını İstanbulluların elinden almak istiyorsunuz. Kültür varlıklarını korumak için mülkiyetlerinin sizde olması gerekmiyor arkadaşlar, niyet önemli burada. Asla ve asla kamu yararı gözetmeyen bu yasa teklifi başta İstanbul Büyükşehir olmak üzere bütün CHP'li belediyelerin halk için hayata döndürdüğü kültür alanlarını yeniden yandaş vakıflara açma girişimidir.
Sonuç olarak, bazı maddelerin Anayasa'ya aykırılık taşıdığı için olağan yasa yapma sürecinin dışına çıkılarak yeteri kadar tartışılmadan geçirildiği ortadadır ve TBMM'nin geleneklerine aykırı olduğu için bu yasa teklifine karşı çıkıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin önceliği bu mudur, ben sizlerin takdirine bırakıyorum gerçekten. Milletin gerçek sorunlarından uzak bir iktidarla karşı karşıya olduğumuz nettir. Şayet, bunun aksi olsaydı, yandaş vakıf ve derneklerle uğraşmak yerine bugün biz 22 milyon lira asgari ücretin, şu anda tartışılmakta olan asgari ücretin daha iyi koşullara getirilmesi için konuşurduk; 22 milyon çocuk aç giriyor yatağa arkadaşlar, bununla ilgili bir çözüm yolu bulurduk. Eğer 91 bin lira yoksulluk sınırının olduğu bir ülkede, 27 bin lira açlık sınırının olduğu bir ülkede insanlar hâlâ 22 bin lirayla geçiniyorsa, engelliler, dul ve yetimler 3-4 bin liraya talim ediyorlarsa ve kadınların, çocukların acımasızca katledilmesine göz yumuyorsak, suç örgütü lideri olduğu vurgulanan ve yüzyıllarca hapis cezasıyla yargılanması öngörülen bir şahıs serbest dolaşırken, "Adana gibi Başkan" betimlemesiyle -boşuna verilmemiş bu betimleme, tüm Türkiye'ye mal olmuş- Zeydan Karalar Başkanımızı (CHP sıralarından alkışlar) şu anda tutsak edenler, Kadir Aydar Başkanımızı tutsak edenler, Oya Tekin Seyhan'ın ilk kadın Belediye Başkanımızdır, onu tutsak edenler hiç mi acaba oturup vicdanlarına soru sormuyorlar? Biz burada demokrasinin üstünlüğünü savunacaksak eğer, hiçbir günahı olmayan bu belediye başkanlarını ve yüzlerce bürokratı tutsak edeceksek eğer, arkadaşlar, bu Parlamentonun kapanması gerekiyor gerçekten. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler üzerinden yeter artık elinizi çekin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Bütün kurumlara "Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri silkeleyin." dediniz, kamu kurumlarını ele geçirdiniz. İller bankası yetkisini kısıtladınız, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere ne kredi veriyorsunuz ne önünü açıyorsunuz. Eğer aksi bir durum olsaydı, hukukun üstünlüğü ilkesi çiğnenmezdi, basın özgürlüğü yok sayılmazdı, bugün belediye başkanlarımız, bürokratlarımız içeride olmazdı. İktidar yargıyı siyasetin bir sopası hâline getirmezdi. Daha demokratik günlerde, belediye başkanlarımızın özgürlüğüne kavuştuğu günlerde buluşmak dileğiyle.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)