GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:12
Tarih:04.11.2025

TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz Vakıflar Kanunu Teklifi "vakıf" adı altında kamu kaynaklarını iktidara yakın çevrelere tahsis etmenin yolunu açmaktadır. Bu kanunla artık vakıf gelirleri kamu yararı için değil siyasi tercihler doğrultusunda yönlendirilecektir. Bu düzenlemeyle birlikte devletin kaynakları hayır işine değil yandaşlara aktarılacaktır. Köklü vakıf geleneğimiz asırlardır bu milletin dayanışmasının, vicdanının ve merhametinin sembolü olmuştur fakat bugün "vakıf" kavramı siyasetin gölgesine sokulmak istenmektedir. Bu yaklaşım hem vakıf kültürünü yozlaştırır hem de devletin adalet ilkesini ortadan kaldırır. Milletin vergileriyle oluşan her kuruş milletin ortak menfaatine harcanmalıdır. Kamu mülkü iktidarların keyfine göre dağıtılacak bir ganimet değildir.

Sayın milletvekilleri, Ahmet Minguzzi davasını ve kararını hepimiz büyük bir üzüntüyle takip ettik. Evladımızın Türk milletinin gönlünde edindiği yer onu tüm bu sokak cinayetlerinin sembol ismi hâline getirdi. Ahmet Minguzzi'nin katilleri yirmi dört yıl ceza aldı ancak indirimlerle birlikte yalnızca beş altı yıl yatıp çıkacaklar. Bununla birlikte, verilen beraat kararları da hepimizin vicdanlarını yaraladı. Ahmet Minguzzi sokak soytarılarının ne ilk ne de son cinayeti olacak. Sokak çetelerinin saldırılarıyla her gün en az bir masum vatandaşımızı suç örgütlerine kurban veriyoruz. Sineklerle mücadele ediyoruz ama bataklık olduğu yerde duruyor. Televizyonlarda her gün mafya ve aşiret dizileri yayınlanırken; suçlular siyasetçilerin gücüne, siyasetçiler suçluların gücüne sığınırken suç oranlarının düşmesini nasıl sağlayacağız? Bu bataklığı kurutmak için çocukları kullanan suç örgütlerini bitirmek zorundayız fakat bu çatı altındaki bazı çevreler sanki her çocuk suça sürükleniyormuş ve biz de en ufak hatada ağır cezalar istiyormuşuz gibi bir "Cambaza bak!" oyununa başvuruyor. Çocukların terör ve suç örgütleri tarafından kullanılmasını örtbas etmeye çalışıyorlar. "Yaşın küçük, yatar çıkarsın." diye sırtı sıvazlanan çocukları cezaları artırmadan suçtan uzak tutmak nasıl mümkün olacak? Bu güruhun "Çocukları koruyalım." diyerek süslediği bu söylem aslında o çocukları suça, dağa, uyuşturucuya iten örgütleri koruma çabasıdır. Ülkeyi yönetenler sokaklardan öylesine bihaber ki suç makinaları sokakları yaşanmaz hâle getiriyor, Cumhur İttifakı da tıpkı masum vatandaşlar gibi izlemekle yetiniyor. Bu bataklığı kurutmak ancak bu örgütlere karşı sert ve kararlı önlemler almakla mümkün olur.

Sayın milletvekilleri, yeni yıl gelirken elektrikten doğal gaza kadar her şeye tepeden tırnağa zam yapılacak. İşçinin, memurun, emeklinin maaşı da enflasyona göre belirlenecek. TÜİK geçtiğimiz günlerde ekim ayı enflasyon verilerini yüzde 2,55 olarak açıkladı ama gerçek hayat TÜİK tablolarına sığmıyor. Vatandaşın yaşadığı enflasyon mutfakta, markette, kirada, okul kantininde. Her ay açıklanan o düşük oranlar maaş zamlarını sınırlıyor ama pazardaki, marketteki fiyatlar sınırsız biçimde artıyor. Bu çelişki milyonlarca insanı açlık sınırına itiyor. Asgari ücretle geçinen milyonlar artık sadece fakir değil borçlu hâle gelmiştir. Kredi kartı ödemesi ile maaş günü arasında yaşamaya çalışan bir toplum hâline geldik. Bu üretim ekonomisi değil hayatta kalma ekonomisidir.

Sayın milletvekilleri, bir öğretmen maaşıyla geçinemiyorsa, bir memur ikinci iş arıyorsa, bir Türk genci gelecek hayalini yurt dışında arıyorsa orada büyüme de adalet de yoktur; çöküş vardır, yozlaşma vardır. Bir ülkenin refahı borsayla, faizle ve ithalatla değil vatandaşının aldığı ekmekle, çocuğunun cebine koyduğu harçlıkla ölçülür. Bu yüzden maharet gerçekleri gizlemek değil milletin derdine derman olmaktır diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)