GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:12
Tarih:04.11.2025

MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni müzakere ediyoruz. Tipik bir torba kanun fakat vakıf gibi, bizim medeniyetimizin çok önemli değerlerinden bir terimi getirip de böyle bir torba kanunun başına yerleştirmek -kamuoyunda takip edildiği gibi- vakıflara yapılacak en büyük kötülüktür. Vakıf yardımlaşmayı, vakıf dayanışmayı, vakıf birlikte hareket edebilmeyi, vakıf aynı zamanda yetimi, yoksulu gözetmeyi hedefler ama biz burada maalesef vakfın ruhuna aykırı maddeleri tartışmakla meşgulüz. Genel gerekçede diyor ki toplumsal, ekonomik, teknolojik gelişmelere paralel olarak kamu hizmetlerinin etkin ve verimli şekilde yürütülmesi amacıyla hazırlandı bu kanun teklifi. Aynı zamanda, bu kanun teklifi Cumhurbaşkanlığı orijininde idari, merkezî yapıyı güçlendirmeyi hedefliyor.

Değerli arkadaşlar, bazen "Devlet aklı nedir?" diye kendi aramızda konuştuğumuzda aslında verilebilecek cevaplardan biri ne biliyor musunuz? Kurumsal akıl devlet aklıdır. Bu sistemde yapılan en büyük yanlışlık, siz devletin kurumlarının akıllarını maalesef bireylerin akıllarıyla sınırlı hâle getirdiniz ve bu durumla birlikte biz sizlerin hiçbir zaman iktidardan gitmeyecekmiş gibi davrandığınızı görüyoruz.

(AK PARTİ sıralarından "İnşallah!" sesi)

MUSTAFA KAYA (Devamla) - Ve bu yetkilerin sadece sizin elinizde kalacağına dair bir inanca sahipsiniz.

Bana şu anda "İnşallah." diyerek oradan söz atan arkadaşımız, seçim sonuçları ortaya çıktığında inşallah tekrar yüz yüze geliriz.

Ama şunu söyleyeyim: Biz, "vakıf" dendiğinde, "kurumsal akıl" dendiğinde bu sistemle beraber neleri kaybettiğimizi maalesef görüyoruz; kamu servetini daha az şeffaf kanallara aktarmayı, devletin gözetim kapasitesini genişletmeyi, yargısal denetimi sistematik olarak etkisizleştirmeyi hedefleyen tutarlı bir projenin farklı bir boyutu olduğunu görüyoruz bu torba kanunun.

Geçtiğimiz hafta burada iktidar adına lehte konuşan sayın milletvekili maddeyle ilgili, 6'ncı maddeyle ilgili değerlendirme yaparken dedi ki: "Bu madde benim çok sevdiğim bir madde. Malumunuz olduğu üzere, bizim yaşayan hazinelerimiz abdallar, abdalların korunmasına dönük bir madde." Fakat sayın milletvekili zannediyorum şunu atlamış: Bu maddeyle beraber sadece 72 sanatçının hukuku korunuyor. Bu, adaletsizlik değil mi? Aynı zamanda, Hacı Bektaş Veli ne diyor biliyor musunuz? Sayın vekile buradan ifade etmek istiyorum: "Abdal, Hakk'a hayran olandır. Adalet, her işte Hakk'ı bilmektir." 72 kişiyle sınırlı bir madde nasıl olacak da adaleti sağlayacak değerli arkadaşlar? Aynı zamanda, burada sadece Bakanlık içinde dar bir idari sorunu çözmekle hedefe ulaşmaya çalışılan bir madde olduğunu görüyoruz. Ayrıca, torba yasadaki dar ve ilgisiz maddeler koleksiyonunun tipik bir örneği de yine bu maddenin içerisinde.

Değerli milletvekilleri, devletin, kültür politikalarını ve kamu kaynaklarını yönetirken şeffaflık, hesap verebilirlik, eşitlik ilkelerinden taviz vermemesi gerekir. Kültürel adaleti gözetmeyen, merkezî ve keyfî uygulamalara imkân tanıyan düzenlemeler, sanata ve topluma hizmet etmek yerine dar ve bürokratik siyasi çıkarlar doğrultusunda hareket etme riskini artırır. Bu nedenle, kanun teklifinin bu maddeleri hem mali yönetim hem de personel düzenlemesi açısından yeniden mutlaka gözden geçirilmelidir. Kamu yararı ve adalet anlayışı çerçevesinde liyakat, şeffaflık ve eşitlik kriterleri açıkça belirlenmelidir.

Değerli arkadaşlar, İslam tarihinde vakfın öneminin ne olduğunu biliyorsunuz: "Vakfa dokunan yanar." denir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamam.

MUSTAFA KAYA (Devamla) - Hazreti Peygamber'in vakıflara verdiği önemin ne derece önemli olduğunu bilirsiniz. Hatta bir insan adaletsiz bir şekilde davrandığında, vakıf malına olması gerektiği gibi riayet etmediğinde vakıf malının o senedi çerçevesinde kendisine nasıl muamele edileceğine dair de hangi uyarıların yapıldığını biliyorsunuz. Dolayısıyla burada bu "Vakıf Kanunu" adı altında getirdiğiniz bu maddelerin son tahlilde vakfın ruhuna uygun olmadığını ve bu ruha aykırılık neticesinde en başta sizin karşı çıkmanız gerektiğini yoksa yarın bu önünüze getirildiğinde "Biz bunu yapmamıştık." deme lüksünüzün olmadığını buradan ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)