| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 05.11.2025 |
CHP GRUBU ADINA ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli emekçi arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında Razi ya da GÜBRETAŞ hikâyesi AKP'nin bu ülkeyi nasıl yönettiğinin öz açığa çıkmış bir sonucudur. Bu bir sonuçtur. Sonuç, 380 bin çiftçinin emeği, hakkı, alın teri sömürülerek AKP ve saray iktidarının kendi yandaşlarına bu çiftçinin emeğini nasıl sattığını, nasıl peşkeş çektiğini, nasıl yağmaladığını ortaya koyan temel bir sonuçtur. Bugün Tarım Kredi Kooperatifleri, aslında çiftçinin temel girdilerini sağlayan, nakit ve maddi diğer tarımsal ilaç, gübre, mekanizasyon ve benzeri girdileri sağlayan temel bir kurumdur. Ne yazık ki çiftçiden beslenen bu kurum iktidarın oyuncağı hâline dönüşmüştür, kendi kafasına göre sürekli oraya yöneticiler atamaktadır. Razi de ya da GÜBRETAŞ da 18 iştirakinten biridir Tarım Kredi Kooperatifinin ama bu GÜBRETAŞ meselesi, Razi'ye yapılan 462 milyon avroluk yatırımdan sonra iyi incelendiğinde âdeta bir şebeke tarafından nasıl saklı, nasıl gizli, nasıl şeffaf olmayan bir yönetimle içinin boşaltılıp darmadağın edildiğini görüyoruz.
GÜBRETAŞ, zaten kendi adına başlı başına önemli bir sorun hâlinde. Hatırlayın, 2023 yılında -aralıktı sanıyorum- bir gecede borsada altüst oldu ve 60 milyar gibi bir erimeye gitti, 60 milyar! İki gün sonra dediler ki: "Bilecik'te bir maden ocağı var, altın çıkarıyoruz." Ya, bu maden ocağından, bu 60 milyar liralık servetten neden bu çiftçi yararlanamıyor? Neden çiftçi batarken, neden çiftçinin her gün Tarım Krediye borcu artarken, neden çiftçinin borcu Ziraat Bankasına sürekli ama sürekli artarken Razi kendi içinde matruşka gibi sürekli yeni şirketler doğurup, Arap sermayesi içerisinde olup iktidara yakın isimlerle sürekli iletişim hâlinde? Örneğin; amonyak, üre, oradaki gübreler kimin gemicikleriyle taşındı, mesela Burak Erdoğan'la bunun bir bağı var mı? Mehmet İhsan Arslan kim, bu adam kim? Kim bunlar, nereden çıktı bunlar; tarımla ne alakası var? Çiftçi nerede, bunlar nerede? (CHP sıralarından alkışlar) Babanızın sermayesi mi bunlar? Hakikaten babanızdan size kalan özel mülkler mi bunlar?
Evet, biliyoruz, "Şirket mantığıyla yöneteceğiz." dediniz ama kusura bakmayın, babanızın şirketini yönetebilirsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ama 380 bin çiftçinin alın terini, emeğini birilerine peşkeş çekemezsiniz, çekme hakkınız yok! Biliyorum, öbür dünyayla zaten işiniz yok ama bu dünyada, bu ülkede, bu topraklarda er geç, bunun hesabını vereceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Şunu da ayıralım, şunu da ayıralım değerli arkadaşlar: Gübre meselesi, AKP'nin yönetim modeli olarak bugün bu ülkenin çiftçisinin cebinden parasının sömürüldüğü, cebinden parasının alındığı, 2005 yılında tamamlanan gübre sektörünün özelleştirilmesiyle âdeta talan hâline getirilmiş bir yapıdır. Şunu bilin: Şu anda kullandırdığınız gübreler ciddi anlamda yanlış bir şekilde kullanılmaktadır, çiftçinin cebinden fazla para alınmaktadır. Açıkçası, gübre meselesi başka bir durum; Razi, Tarım Kredi başka bir durum. Bu, iktidarın gübre politikalarının, yanlış tarım politikalarının açık bir parçasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Kısaca, değerli arkadaşlar, dinleyin ya da dinlemeyin, duyun ya da duymayın, bu yaptığınız 380 bin çiftçinin hakkına hainliktir, ihanettir, soygundur, yağmadır. Er geç bunun hesabını sizden soracağız. (CHP sıralarından alkışlar)