| Konu: | Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 05.11.2025 |
SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, burada 10'a yakın ayrı kanun maddesi var ve bir torba yasayla karşı karşıyayız. Genellikle şöyle yapıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Sizler burada zaman zaman İç Tüzük gereğince yoklama istiyorsunuz, aynı zamanda toplantı yeter sayısıyla beraber karar yeter sayısı istiyorsunuz. Bu, İç Tüzük'ün istismarı." Peki, Anayasa size bir hak vermiş "Ara sıra torba yasa getirebilirsiniz." demiş. Bunu niye bir teamül hâline getirdiniz, bir gelenek hâline getirdiniz? Kendinize geldiği zaman siz neden kendinize bir ders çıkarmıyorsunuz buradan? Aynı zamanda bu kanunları çoğunlukla kararnameler üzerinden, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde... Anayasa Mahkemesi diyor ki: "Bunu kararnameyle çıkaramazsın." Bunu neyle çıkaracaksın? Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasayla çıkaracaksın. Yine çıkarırsınız, gücünüz yetiyor, çok rahat bir şekilde 301'in üzerinde sayınız var ama çıkıyorsunuz, burada bize de "Konuşmayın." diyorsunuz. Konuşurken de bizi susturmaya çalışıyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Meclisi ara sıra da tatil yapalım." Mesela geçen hafta bu Meclis niye çalışmadı, neden çalışmadı? 29 Ekimden sonra perşembe değil miydi? Bugün de bir çalışma önerisi getirdiniz, "Haftaya şu gün, şu gün, şu gün, şu gün çalışalım." dediniz. Ya, beş hafta geçti, beş haftadır buradan bir tane kanun geçiremediniz. Sayınız yetiyor, 325'e yakın bir sayınız var, çok büyük bir rakam ama buna rağmen bu işleri, bu Meclisi çalıştıramıyorsunuz. Ara sıra istemiş olduğumuz yoklamayla, toplantı yeter sayısıyla da şekvacı oluyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi... Bu Anayasa Mahkemesi sizin çıkarmış olduğunuz yasaların veya kararnamelerin Anayasa'ya uygun olup olmadığını kararlaştırıyor. Kiminle kararlaştırıyor, kim bunlar? 15 üye. Bu 15'in 10'unu kim atadı? Sayın Recep Tayyip Erdoğan, mevcut Cumhurbaşkanı. 3'ünü kim atadı? Adalet ve Kalkınma Partisinin üyeleriyle beraber 3 kişi atandı, "Meclis atadı." diyor ama sizin sayısal çoğunluğunuz nedeniyle siz atadınız. Peki, 2'sini kim atadı? 2'sini de Sayın Abdullah Gül atadı. 15'i de sizin atamış olduğunuz üyeler olmasına rağmen zaman zaman bu üyelerin vermiş olduğu kararlardan da şekvacı oluyorsunuz.
Şimdi, burada yine aynı şekilde 3 madde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, bunlarla ilgili de düzenleme yapmanız lazım, yapmıyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? İşin kolayına kaçıyorsunuz; birkaç defa söyledim buradan, 4'üncü paragrafı 1'e alıyorsunuz, 1'i 4'e alıyorsunuz veya soyadımızı öne alıyorsunuz, ismimizi sona alıyorsunuz, titrimizi en sona alıyorsunuz ve yeniden Anayasa Mahkemesine gönderiyorsunuz.
Peki, bu Anayasa Mahkemesi çalışıyor mu? İnanın çalışmıyor. Bu Anayasa Mahkemesini şundan dolayı çalıştırıyorsunuz: Avrupa veya dünyadaki ülkeler "Türkiye'de demokrasi var, Türkiye'de hukukun denetim mekanizmaları işliyor." desinler diye bunu yapıyorsunuz. Ama bu Anayasa Mahkemesi çoktan kapandı arkadaşlar, çok oldu kapatılalı. Bunu Anayasa Mahkemesinin bazı üyelerine de söyledim, sizin hiçbir hükmi şahsiyetiniz yok çünkü sizler artık görevinizi yapsanız bile bir süre sonra bu Meclisten geliyor, siz bir iki sene içerisine, dokuz ay içerisine süre veriyorsunuz ve tekrar, yeniden burası kapatılıyor dedim.
Şimdi, bu kanun teklifinde önemli olan nedir? Bir 7'nci madde var, bu 7'nci maddede şimdi yeni bir düzenleme yapılıyor. Daha önce biz burada nöbetçi Grup Başkan Vekillerine rica ettik "Bakın, bu kanun teklifinde bazı maddeler var, bazı cümleler var, sakıncalı ve doğru değil." dedik; Nuh dediniz, peygamber demediniz ama bakıyoruz, şimdi bir değişiklik önergesi veriyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Biz, burada, belli bir süre içerisinde mahkeme eğer bunlarla ilgili bir düzenleme yaparsa 'Eyvallah.' diyeceğiz. O zaman, burada bir cümle değişikliğiyle beraber maddede bir değişim yapacağız." Ya, iki hafta önce niye yapmadınız, neden yapmadınız? İşte, muhalefetin varlığı bundan dolayı önemli arkadaşlar. Hemen hemen her ülkede iktidar vardır, demokrasilerde muhalefet vardır ama siz muhalefeti dinlemiyorsunuz, dinlediğiniz zaman doğru işler yapıyorsunuz ve işte o zaman milletin lehine olmuş oluyor.
Şimdi, yine aynı şekilde, burada bazı maddeler var; değiştirin diyoruz, değiştirmiyorsunuz. Nedir? 11'inci madde. Bu 11'inci maddede ne var? Bakın, bütün vakıflar, bunlar bizim tarihî eserlerimiz. Kaç yıldan beri? Bin yılın, iki bin yılın eserleri; Roma'nın, Bizans'ın, Sard'ın, Libya'nın, Selçuklu'nun, Büyük Selçuklu'nun, Osmanlı'nın hatta cumhuriyetin eserleri, bizim eserlerimiz. Anadolu'daki bütün eserler bizim yani dünden bugüne biriktirdiğimiz her şey -başka medeniyetlerin de başka kültürlerin de- bize ait. Kalkıyorsunuz, diyorsunuz ki buradan: "BİT'lerdeki ve KİT'lerdeki bu tarihî eserleri veya vakıflara ait olan yerleri biz Vakıflar Genel Müdürlüğüne alacağız."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen tamamlayın.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Zaman da çok çabuk geçti Başkanım, anlayamadım. Başkası konuşurken geçmiyor, ben konuşurken çok hızlı geçiyor.
Şimdi, bunun üzerine bir değişiklik yapıyorsunuz. Bu belediyeler sizde değil miydi 2019 yılına kadar? Niye bu kanun daha önceden geçmedi? Bu belediyeler başkasında olunca, başka partilerde... Bunlar Türkiye'nin partileri değil mi? Yani Milliyetçi Hareket Partisi, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEM PARTİ, CHP; bunlar Türkiye'nin partileri değiller mi? Bunlar sizin koruduğunuz kadar koruyamazlar mı, Vakıflar Genel Müdürlüğünün koruduğu kadar koruyamazlar mı? Türkiye'de kamunun değerli olan nesneleri veya değerli olan eşyaları ne kadar koruduğunu da görüyoruz yani Kültür Bakanlığı konusunda da görüyoruz, başka yerlerde de görüyoruz biz bunları. O nedenle, kamudan ziyade, bu belediyeler daha fazla denetime tabi oldukları için, hem Hükûmet tarafından hem Sayıştay tarafından hem de aynı zamanda basın tarafından ve diğer partiler tarafından denetlendikleri için de bunlar daha güzel korurlar. O nedenle, biz, bu teklifin, kanun teklifinin doğru olmadığını düşünüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Ben inanıyorum ki eğer Cumhuriyet Halk Partisi uygun görürse bizler de imzamızı veririz, Anayasa Mahkemesine götürürüz.
Bu Anayasa Mahkemesi ne kadar kapatılsa da gün olacak harman olacak, bir gün Türkiye'de hukuk devleti hâkim olacak diyor, saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)