GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:14
Tarih:06.11.2025

HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde söz aldım. Ancak, önce, Gaziantep'te bugünlerde yaşanan bir mağduriyeti dikkatlerinize sunmak istiyorum: Gaziantep'te günlerdir tarıma da zararlı üvez istilası yaşanıyor. Ev hanımları pencere açamıyor, çamaşır asamıyor, vatandaşlarımız sokağa çıkamıyor, nefes alamaz hâle gelmişler. Tarıma zararlı bu üvez konusunda ben geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptım ancak ne yazık ki, Gaziantep İl Tarım Müdürü "Yağmur yağarsa bunlar dağılır." demiş; peki, yağmur yağmazsa... Bu çağda bunun çözümü bu mu olacak? Vatandaşlarımız sokağa çıkamıyor, kadınlar çamaşırlarını asamıyor, pencerelerini açamıyor, nefes alınamaz hâle gelmiş Gaziantep'te hem şehir merkezinde hem de tarım bölgelerinde; Sayın İl Tarım Müdürü diyor ki: "Bu, tarıma zararlı değil." Oysa çiftçiler feryat ediyor, kadınlar feryat ediyor. Gaziantep'in her tarafından her gün bize şikâyet telefonları geliyor, Tarım İl Müdürü "Yağmur yağarsa dağılır." diyor. Peki, yağmur yağmazsa ne olacak? Bulduğunuz çözüm bu mu? Bu ne ciddiyetsizlik, bu ne çapsızlık, bu ne vasıfsızlık, bu ne liyakatsizlik! Bir an önce bu Tarım İl Müdürünü ciddiyete davet ediyorum.

Evet, Anayasa'mızın 88'inci maddesi açık biçimde "Kanun teklif etmeye milletvekilleri yetkilidir." diyor ancak bugün görüyoruz ki tekliflerin büyük bölümü fiilen sarayda hazırlanmakta, iktidar milletvekillerinin imzasıyla Meclise sunulmaktadır. 9'uncu maddeyle kanuna yeni bir geçici madde ekleniyor. Kanuna eklenmek istenen yeni geçici maddenin gerekçesinde aradan yedi yıl geçmiş olmasına rağmen yatırımcıların süre uzatımı işlemlerini tamamlayamadığı ve bunlara ek süre tanımak gerektiği söyleniyor. Peki, hangi yatırımcılar? Turizm yatırımı için kırk dokuz yıllığına alan tahsis edilen yatırımcılar. Peki, bir kırk dokuz yıl daha uzatılsın diye süre uzatım işlemlerini tamamlamaları için yeni bir hak mı verilmelidir? Peki, bu alanlar kimlere tahsis edilmektedir? Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde bulunan doğal sit alanı niteliğindeki Koru Sahili, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından otel yapılması için geçtiğimiz yıl Rizeli Ekşi ailesinin şirketi olan Ahes Gayrimenkule tahsis edildi. Mülkiyeti TOKİ ve Hazineye ait olan bu parseller beş yıldızlı 3 ayrı otel yapımı için hazırlandı. TOKİ'ye ait parsellerde otel yapmak isteyen şirketin yöneticisi olan Mücahid Hamza Ekşi'nin, TOKİ'nin eski Başkan Yardımcısı Mehmet Özçelik'in damadı olduğu ortaya çıktı. TOKİ'ye ait sahil, üstelik sit alan niteliğinde, TOKİ eski Başkan Yardımcısının damadına tahsis ediliyor; bunun gibi yüzlerce örnek var.

Seferihisar'daki denize sıfır hazine arazisi özel bir şirkete verildi. Bodrum ilçesi Kızılağaç Mahallesi'nde Gerenkuyu mevkisindeki 36 bin metrekarelik alan Limak İnşaata tahsis edildi. Akbelen'de ağaçlarımızı kesen bu şirket Bakanlık tarafından ödüllendiriliyor. Antalya'nın Demre ilçesinde Danıştayın kıyı şeridinin 50 metresinin halka ait olduğu yönündeki kararına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı sahilleri otel yapımı için tahsis ediyor. Oysa Kültür ve Turizm Bakanlığı bizzat kendi yayınlarında Ege ve Akdeniz kıyılarında sadece deniz odaklı otellerde aşırı yığılma olduğu bilgisini ortaya koyuyor; kırsal turizm, köy turizmi, ekoturizm gibi çeşitli yaklaşımları öngörüyor; "Parsel bazlı planlama sona erdirilmeli, bütüncül bir bakış açısı olmalı; yerleşim yerlerinin tarihi, kültürü ön plana çıkarılmalı." diyor ancak maalesef uygulamada bu göz ardı ediliyor. Aynı Bakanlık Antalya'dan Mersin'e, Bodrum'dan Çanakkale'ye kadar el değmemiş kıyılarımızı ve ormanlarımızı "turizm yatırımı" adı altında peşkeş çekiyor. Anayasa’nın 43'üncü maddesinde "Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetiliyor." deniliyor. Anayasa'da ve Kıyı Kanunu'nda yer verilen "Kıyılardan yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir." denilmesine rağmen maalesef bu yine göz ardı edilmiştir. Antalya'nın Kemer ilçesindeki Idyros Antik Kenti'nin bulunduğu bölgede geçmişte orman dokusu korunarak tatil köyü yapılmış. Arazinin kullanım süresi dolunca tahsis süresi uzatılarak üst kullanım hakkı 17 Aralık 2068 tarihine kadar Özak Gayrimenkul şirketine veriliyor. Özak Gayrimenkul tarafından ÇED süreci başlatılmadan ve ruhsat alınmadan iş makineleri Ay Işığı Koyu'na bitişik orman alanına girerek çalışma başlatılıyor, burası antik bir kent.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.

HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) - Özak Gayrimenkul AKP iktidarıyla birlikte deyim yerindeyse uçuşa geçen şirketlerden biri. Erdoğan çiftini otellerinde ağırlayacak kadar siyasi iktidara yakın olan Ahmet Akbalık Özak Gayrimenkulün Yönetim Kurulu Başkanı. Şirket son yıllarda turizm ve gayrimenkul alanlarında aldığı ballı ihalelerle tanınıyor. İşte, sizin kırk dokuz yılına peşkeş çektiğiniz yerler burası.

Genel Kurulu ve milletimizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)