| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 19.11.2025 |
MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan kanun teklifinin 15'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.
İlgili komisyonda üç saat on beş dakika süren görüşmelerle Genel Kurula gelen bir kanunu görüşüyoruz. Kanun teklifi görüşmesi üç saat on beş dakika sürüyor. Basit bir konuda asgari müşterekte buluşmak bile bu kadar kısa sürmemeli. Buradan hekimlerimize sormak istiyorum: Hastane toplantıları kaç saat sürüyor? Öğretmenlerimize sormak istiyorum: Öğretmenler kurul toplantısı kaç saat sürüyor? Sınıfta düzenlenen veli toplantısı bile daha uzun sürüyor. Kanun teklifi geliyor, çok kısa süre içerisinde hemen komisyon toplanıyor. Üzerinde çalışılsın, görüşülsün, ilgililer dinlensin, memleket meselelerine kafa yorulsun, kayıtsız kalınmasın.
Sayın milletvekilleri, ilgili kanunla artık Kültür ve Turizm Bakanlığı dijital platformları denetleyebilecek. Bu durum da bence ilerleyen süreçlerde ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Denetleme yetkileri daha sonrasında baskı aracı hâline dönüyor, platformlar gelecek süreçte tarafsızlıklarını yitirecektir.
Değerli milletvekilleri, konaklama tesislerine yeni idari para cezaları uygulanacak. Bu konuda mülki idare amirlerimiz görevlendiriliyor. Mülki idare amirlerine güvenimiz tam, hiçbir mülki idare amirimizin görevini kötüye kullanacağını, suistimal edeceğini düşünmüyoruz ancak geniş takdir yetkisi verilmesi eşitliği zedeleyebilir. Burada para cezalarının mutlaklığı yok. Kapsamı nedir, oranları nedir; bunlar net değil. Dolayısıyla bir yerde uygulanan ceza ile başka bir yerde uygulanacak ceza arasında farklar olabilir, o zaman ceza uygulanan kişi başka anlamlar çıkarabilir. Yetki ve oranların sınırlarının kesin bir şekilde belirlenmesi lazım, muğlak kaldığında mülki idare amirlerimiz de uyguladıkları cezalar da zan altında kalabilir.
Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifinde depremlerden etkilenen illerimizdeki seyahat acentelerine yönelik bir düzenleme var. Teklifle, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde faaliyet gösteren seyahat acentelerinin 2025 yılına ait yıllık aidatları alınmıyor, geçmiş dönem borçları da siliniyor. Depremzede esnafımıza her koşulda, her şartta destek olmak zorundayız. Ancak deprem sadece 4 ilimizi mi etkiledi? Asrın felaketini yaşadık, 6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkisi, Adana, Adıyaman, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Kilis, Malatya, Mardin, Niğde, Osmaniye, Şanlıurfa, Tunceli illerinde ve Sivas'ın Gürün ilçesinde ağır şekilde hissedildi. Bu illerin tamamı genel hayata etkili afet bölgesi kabul edildi. Ticari hayat durdu, turizm faaliyetleri durdu. Buna bağlı olarak seyahat acenteleri de iş yapamadı. Çok ciddi ekonomik kayıplar oluştu. Bu teklifi 4 ilimizle sınırlamak doğru bir tavır değildir. Felaket nasıl ki bölgeyi etkilediyse teklif de bölgenin tümünü kapsamalıdır. Teklif bu hâliyle kabul görürse illerimiz arasında ayrımcılık yapıldığı kanısı oluşacaktır. Adaletin sağlanması amacıyla genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen illerin tamamını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenme yapılmalıdır. Ülkemizde adaletin sürekli tartışıldığını göz önüne alırsak bu meseleye daha hassas yaklaşmamız gerekmektedir.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın düsturuyla sözlerime son veriyorum: "Ümmetimden iki sınıf ilmiyle amel ederse insanlar kurtulurlar: Âlimler ve hâkimler. Eğer bu iki sınıf bozulursa bütün halk bozulur ve ortalığı fesat kaplar."
Yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)