GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:20
Tarih:20.11.2025

MUSTAFA KAYA (İstanbul) -

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; biliyorsunuz, 27-30 Kasım tarihleri arasında Papa İznik'te bir toplantı yapacak ve Hıristiyanlık açısından çok önemli olan İznik Konsilinin 1.700'üncü yılı münasebetiyle Amerikan Başkan Yardımcısı Vance'le birlikte Türkiye'ye gelecek. Aylardan beri bu programın altyapısı oluşturulmaya çalışılıyor. Tabii, Hıristiyanlık tarihi açısından çok önemli bir toplantı da olacağı açık çünkü Papa yaptığı açıklamalarda bin yedi yüz yıl önce mezhepler arasındaki ayrışmanın ortadan kaldırılacağına dair beklenti ve ümitle birlikte bu ziyareti gerçekleştiriyor. Konuşmamın başında şunu ifade edeyim: Türkiye birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir ülke. Dolayısıyla, böyle Hristiyanlık açısından da önemli bir bölgenin ülkemizde olması medeniyet zenginliği açısından değerlidir ve inanç sahiplerinin, Hıristiyanlık inanç sahiplerinin İznik üzerinden kendileri gelmeleri, orayı kutsal bir mekân olarak görerek oralarda bulunmaları elbette değerlidir ancak bunun arkasında farklı siyasi hedefler var mı? Bununla ilgili aslında ben bu konuşmayı yapmak istiyorum çünkü neden? Ben size şimdi Numan Kurtulmuş Bey'in de yakinen bildiği, hatta kendilerinin de 2010 yılında kamuoyuyla paylaştığı bir durumu ifade etmek istiyorum. 2010 yılında bendeniz Saadet Partisi İstanbul Dış İlişkiler Başkanı iken Kuzey Amerika masası Başkanı arkadaşımız Amerika Dışişleri Bakanlığına bağlı bir komisyonun bir raporunu getirdi, bizim toplantımızda bize ifade etti. Toplantıda paragrafın son kısmında şu ifade var arkadaşlar, bunu da özellikle dikkatinize sunmak istiyorum, diyor ki son bölümde: "Amerika'nın İstanbul Başkonsolosluğu İstanbul'da bulunan dinî azınlıklara güvenlik eğitimi vermiştir." Acaba tercüme hatası mı yaptık? Hayır. Sorduk soruşturduk, rapor resmî rapor ve İstanbul Başkonsolosluğu dinî azınlıklara güvenlik eğitimi verdiğinden bahsediyor. Konunun iki tane muhatabı var dedik, İstanbul Valiliği ve Amerika'nın İstanbul Başkonsolosluğu; ikisine sorduk. Valilikten on beş gün sonra cevap geldi, dediler ki: "Hayır, bizim böyle bir güvenlik eğitiminden haberimiz yok." İstanbul Başkonsolosluğundan yirmi yedi gün sonra cevap geldi, İstanbul Başkonsolosluğu verdiği cevapta -sene 2010 dikkat buyurun- dedi ki: "Biz bu güvenlik eğitimini 2003 HSBC saldırılarından beri veriyoruz." Resmî yazıdan bahsediyorum "Ama biz bu güvenlik eğitimini silahlı vermiyoruz." dediler. Şimdi, devletin valiliği diyor ki: "Benim böyle bir güvenlik eğitiminden haberim yok." Amerika'nın İstanbul Başkonsolosluğu diyor ki: "Altı yıldan beri, yedi yıldan beri ben bu güvenlik eğitimini veriyorum." Kime? İstanbul'da bulunan dinî azınlıklara. Peki, vatandaşımız, benim canım, benim malım, benim ırzım, benim namusun ne kadar değerliyse, Ermeni olsun, Rum olsun, Yahudi olsun, fark etmez, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir kişinin her şeyinden sorumlu ben olduğum hâlde, devlet olarak bana ben neysem onlar da o olduğu hâlde, Amerika'nın İstanbul Başkonsolosluğu hangi hakla Rum, Ermeni, Yahudi olarak bildiğimiz vatandaşlarımıza güvenlik eğitimi vermiştir. Ben bunu niye ifade ediyorum, biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Son zamanlarda İznik konsili üzerinden yapılan kimi değerlendirmelerde bu ziyaretin basit bir 1.700'üncü yıl kutlaması olmasının ötesinde bazı siyasi ajandaya sahip olduğuna dair iddialar var; sadece bölgemizi, ülkemizi değil, bölgenin yeni bir haritasını oluşturmak adına bir planlama olduğuna dair iddialar var. Türkiye elbette ev sahipliğini en güzel şekilde yapar, yapmalıdır. Elbette farklı inanç sahiplerine saygı hepimizin ortak görevidir ama işin arkasında bir siyasi ajanda varsa, biraz önce ifade ettiğim gibi dinî azınlıklar üzerinden farklı bir tasarı üzerine bir şey kurgulanıyorsa Türkiye buna kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MUSTAFA KAYA (Devamla) - Peki bunu delillendiren nedir? Yani yabancı basını taradığınızda bunu net olarak görüyorsunuz. Amerika Başkan Yardımcısı Vance'in de bu toplantıya katılıyor olması, birçok bölgeden, şu anda Hıristiyanlık açısından önemli olduğu düşünülen farklı bölgelerden bu toplantıya davet edilenler, bu toplantıya katılacak olanların da varlığı ortadayken Türkiye bu ziyareti basit bir turistik ziyaret olarak göremez, görmemelidir. Delili de biraz önce 2010 yılında Sayın Meclis Başkanımızın da gayet yakinen bildiği ve kendilerinin kamuoyuyla paylaştığı bu gerçek üzerinden değerlendirmelidir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.