| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 25.11.2025 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Saygıdeğer milletvekilleri, dünyada gıda fiyatları paralel bir seyir izliyor yani ciddi bir artış söz konusu değil ama son beş yıla baktığımızda Türkiye'de yüzde 700'lere varan bir gıda fiyatı artışıyla karşı karşıyayız. Et fiyatına baktığımızda ise bu rakamın yüzde 1.000'leri bulduğunu görüyorsunuz. Peki, dünyada gıda fiyatları artmazken, et fiyatları bu kadar yükselmezken ülkemizde niye bu kadar ciddi et fiyatı artışı var? Dün itibarıyla Londra'dan fiyat aldım, İstanbul'dan fiyat aldım; maalesef, İstanbul'da kıymanın fiyatı Londra'nın 1,5 katı, dünyanın en pahalı kentinden çok daha pahalı bir kıyma ve et fiyatıyla Türkiye karşı karşıya ne yazık ki.
Geçtiğimiz günlerde Sayın Erdoğan bir açıklama yaptı, dedi ki: "Sığır eti, tavuk eti, yumurta üretiminde Avrupa'da 1'inciyiz." Yani bütün Avrupa'da Türkiye en fazla tavuk eti, en fazla sığır eti ve yumurta üreten bir ülkeymiş. Buna rağmen neden yumurta fiyatları bu kadar yüksek ve neden biz hâlâ çok ciddi et ithal ediyoruz, bunu araştırdık ve karşımıza çıkan tablo inanılmaz bir tablo. Birçok veriyi, ne yazık ki Türkiye İstatistik Kurumundan değil, bu ülkenin bakanlıklarından değil Amerikan Tarım Bakanlığının datalarından, verilerinden ve Macaristan Maliye Bakanlığından, Polonya Maliye Bakanlığından, Çekya Maliye Bakanlığından ve Fransız Maliye Bakanlığından aldık ve Türkiye'nin gerçek fotoğrafını maalesef başka ülkelerin resmî raporlarından ve maliye bakanlıklarından öğrendik.
Şimdi, 399 sayılı KHK'den bahsedeceğim. 399 sayılı KHK'nin 15'inci maddesi devlet kurumlarında, bir genel müdürlükte veya KİT'lerde çalışan bir genel müdür ya da yönetici veya onun eşi o kurumun iştigal alanıyla ilgili herhangi bir şirkete ortak olamaz, yönetici olamaz, der. Şimdi, son derece açık bu hüküm varken bizim Et ve Süt Kurumunun başındaki Mücahid Taylan yurt dışında şirketler kurmuş. Bir kere, bundan sonra yapılacak hiçbir spekülasyonun -birçok belge paylaşacağım da biraz sonra- karşılığı yok çünkü Mücahid Taylan'ın, bu ülkede Et ve Süt Kurumunun başında olan bir şahsın yurt dışında şirketlerinin olması açık seçik yasaya aykırı.
Ama bunun ötesinde daha neler var, şimdi onlara bir göz atacağım müsaadenizle: Mücahid Taylan Macaristan'da bir şirket kurmuş. Kurduğu şirketin adı Green Farm and Trade; Macaristan'da bir şirketi var ve büyük hissedarı. Sadece ortak değil, aynı zamanda bu şirketin yöneticisi. Kendisi bulunla ilgili bir açıklama yapıldığında dedi ki: "Ben bununla ticaret yapmadım, herhangi bir ticari faaliyetim yok, bir para ilişkisi yok." Biz de ne yaptık? Onun dediğine güvenmedik. Gittik, Macaristan'dan araştırmalar yaptık ve Macaristan'a Mücahid Taylan'ın şirketinden onun mali müşavirinin imzasıyla verilmiş olan bilgileri, belgeleri bulduk. Mücahid Taylan'ın şirketi son dört yıl içerisinde -rakama lütfen dikkat buyurun- 1 milyar liralık ticaret yapmış. Bir daha söylüyorum: Mücahid Taylan'ın şirketi 1 milyar liralık ticaret yapmış.
Şimdi, bakıyorsunuz, Macaristan son üç yıl içerisinde Türkiye'ye 4 milyon kilogram et ihraç etmiş ve et ihraç eden şirkete bakıyorsunuz; bakın, şimdi karşımıza ne çıkacak, size onu anlatacağım: Mücahid Taylan'ın "Şirket kurdum." dediği adrese bakıyorsunuz, insanlar oturuyor orada, bir apartman dairesinde karı koca, 2 de çocuğun olduğu bir aile oturuyor yani gayrifaal şirket gibi görünmesine rağmen 1 milyar liralık bir ticaret hacminden bahsediyoruz.
Şimdi, dedi ya... Sayın Bakan da ifade etti. Dün kendisiyle bizatihi bu bilginin doğru olmadığını paylaştığımda "Araştıracağım." dedi. Dedi ki Sayın Bakan Mücahid Taylan'ın şirketini kastederek: "O şirket ile kurum arasında tek kuruşluk bir ticari faaliyet yoktur." Bu, Meclisin tutanaklarında var, bunu Sayın Bakan söyledi, buyurun. Türkiye Cumhuriyeti tarihine not düşmek için, Meclisin kayıtlarına geçmek için söylüyorum. Green Farm and Trade, Mücahit Taylan'ın şirketi; üstünde de, bakın, faturanın üstünde de "Et ve Süt Kurumu" diyor. Mücahit Taylan'ın milyarlık ciro yapmış olduğu şirketinden, bakıyorsunuz, Türkiye'deki Et ve Süt Kurumuna et ihraç edilmiş. Şimdi, diyebilirsiniz ki "Bunlar eski." Hayır, eski falan değil, eski olmadığını da kanıtlayacağım. Böyle bir adam, 1 milyar liralık ticaret hacmi olan bir şirket -ki başka şirketler de var- nasıl oluyor da 100-150 bin liralık bir maaşla gelip Türkiye'de Et ve Süt Kurumunda çalışıyor? Niye çalışıyor biliyor musunuz? Bağlantıları bitmedi; Macaristan'da, Polonya'da...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Önemli bir husus, bitireceğim, ne olur müsaade edin bana.
Mücahit Taylan'ın Macaristan'daki işleri daha bitmedi, şimdi devam edeceğim. Mücahit Taylan'ın Macaristan'da ortaklık yaptığı veyahut da beraber olduğu bazı isimler var; daha önceden Balıkesir'in Bigadiç ilçesinde Mücahit Taylan'ın ufak tefek kasaplık işleri var, bu kasaplık işlerini yaparken orada bazı ailelerle temasa geçmiş, bir de bakıyorsunuz, o şirketlerin SSK'lı, sigortalı çalışan, düşük maaşla, asgari ücretle çalışan personelini almış götürmüş Macaristan'a, devasa bir şirket kurmuş ve o şirketin ortağı da Osman Kuş -adını tarihe geçmek için söylüyorum- bir de Attila Koletich var. Bunları almış götürmüş, "Livestock Agent Hungary" diye bir şirket kurmuşlar. İşte, bu şirket Türkiye'ye milyarlarca liralık, milyarlarca liralık et ihraç etmiş. Sözleşme var mı? Yok. Peki, ihale var mı? Yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Hatta ve hatta, son yapmış oldukları sözleşmede şirketin adını bile gizlemişler; ne kadar, ne zaman mal alacaklarını bile gizlemişler.
Şimdi, daha bitmedi, daha bitmedi. Mücahit Taylan'a bakıyorsunuz, beyefendinin sadece Macaristan'da değil, Çekya'da da şirketi var aynı isimle ve Çekya'daki bu şirket üzerinden Macaristan'a etler gönderiliyor, oradan da Türkiye'ye geliyor; bakar mısınız denklemin ne kadar karmaşık ve ne kadar rant düzeninin kurulu olduğuna. Şimdi, gelelim, gelelim Polonya'ya. Bakın, Polonya Türkiye'nin yarısı kadar bir ülke. Sayın Erdoğan diyor ya "Avrupa'nın tamamından biz çok et üretiyoruz." diye; peki, senin ülkenin yarısından küçük bir ülke nasıl oluyor da sana 10 küsur milyar liralık et ihraç ediyor? Onu da araştırdık. Bakın, 2024'te 80 bin ton et ithal etmişiz ve bunu da Polonya'daki Polonia Beef'ten ithal etmişiz. Bunların gümrük kayıtlarını buldum, hepsi burada; Polonia Beef, Türkiye görsün. Bu, Kapıkule gümrüğünden alınmış...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sekizinci dakika, son dakika.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Son iki dakikayı rica ediyorum, istirham ediyorum Başkanım, bitireceğim.
Polonia Beef'ten alınmış bunlar ve Polonia Beef Türkiye'ye 10 küsur milyar liralık et ihraç etmiş. Peki, bu Polonia Beef ne menem bir şirkettir, kimin şirketidir? Her zaman olduğu gibi götürüp buradan birine Polonya'da bir şirket kurdurmuşlar ve o şirketin başına getirmişler, geçirdikleri kişi de Okan Ataş. Okan Ataş isminde bir Türk'e Polonya'da şirket kurduruyorlar ve ondan pazarlıksız, ihalesiz milyarlarca liralık et ithal ediyorlar. Ha, o da yetmiyor, o da yetmiyor, Polonya ve Polonia Beef'e ek bir şirket daha kurduruyorlar. Bir de bakıyorsunuz, kurdurdukları şirket -onun da detayları burada- Polonya Beef Farm; bunu da Polonya'nın Maliye Bakanlığı detaylarından çıkarttık. Bir de bakıyorsunuz, bu şirketin en büyük ortağı 19 yaşında, bir başka becerikli girişimci, bir başka becerikli yatırımcı: AKP'nin gençlik kollarının MKYK üyesi 19 yaşında bir öğrenci, milyarlarca liralık ticaret yapan bir şirkete ortak edilmiş beyefendi. Türkiye'de 6 milyon ev genci var, hayallerini kaybetmiş, umutlarını kaybetmiş, heyecanlarını kaybetmiş, geleceğiyle ilgili hiçbir beklentisi olmayan 6 milyon ev genci var; AKP'nin gençlik kollarından öğrenciler götürülüp yurt dışında milyarlarca ticaret yapan şirketlerin başına geçiriliyor.
Bakın, dünyanın en pahalı etini yiyoruz. Avrupa'da 7 dolar olan et bizim ülkemizde 17 dolar. Niye? Çünkü Türkiye'de tarım ve hayvancılık planlı bir şekilde bitirildi. Hayvancılık planlı bir şekilde çökertildi ve çökertilen hayvancılığın faturası bu milletin sırtına yüklendi. Maalesef, biz büyükbaş hayvanı Uruguay'dan, Brezilya'dan, Güney Afrika'dan veya Avustralya'dan ithal ediyoruz ve eti de karkas eti de ne yazık ki Avrupa'dan ithal ediyoruz. Bütün bunlar yapılırken de korkunç bir rant ve talan mekanizması kurulmuş durumda ve bu millet maalesef açlığa ve sefalete sürüklenmiş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çömez...
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum, isterseniz şey yapmayın, bitireceğim.
Bunun mutlaka araştırılması lazım, mutlaka ve mutlaka bir Meclis araştırma komisyonu kurularak bu korkunç rezaletin üstüne gidilmesi lazım.
Teşekkür ederim.