| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 25.11.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grup önerimiz üzerine söz almış bulunuyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime şu şekilde başlamak istiyorum: Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir. Hakka dayanmayan kuvvet zalim, kuvvete dayanmayan hak da acizdir. Bugün bu kürsüde en hayati meselemizi yani adaleti konuşmak üzere huzurunuzdayım. Bizler siyaseti makam, mevki için değil, bilakis insan onur ve haysiyetini korumak ve hakkı hâkim kılmak için yapıyoruz. "Adalet mülkün temelidir." diyen bir medeniyetin çocuklarıyız ancak bugün üzülerek, yüreğim yanarak ifade ediyorum ki mülkün temeli sarsılmaktadır maalesef. Bakınız, önümüzde yine bir hazırlık var, iktidar on birinci yargı paketini getirmeye hazırlanıyor. Bugüne kadar on tane paket getirdiler; paket üstüne paket, yama üstüne yama. Peki soruyorum: Türkiye'de adalet mekanizması düzeldi mi? Vatandaşımız "Benim ülkemde hukuk var, ben mahkemeye gittiğimde hakkımı alırım." diyebiliyor mu? Yatırımcı, yabancı yatırımcı, girişimci "Ben bir sorunla karşılaşırsam Türkiye'nin adalet sistemine koşulsuz güvenebilir miyim?" diyebiliyor mu? Maalesef hayır. Devlet yönetimi deneme yanılma tahtası değildir. Devlet yönetimi ciddiyet ister, basiret ister, stratejik akıl ister. Siz bir sistemi sürekli tamir etmek suretiyle ayakta tutmaya çalışırsanız o bina bir gün başınıza yıkılır. İşte, biz bugün YENİ YOL Grubu olarak diyoruz ki, durun ve bir muhasebe yapın. Değerli arkadaşlar, biz bir araştırma önergesi veriyoruz, diyoruz ki: Bugüne kadar çıkarılan bu on yargı paketi ne işe yaradı? Gelin bunu bir araştıralım. Veriyle, bilgiyle konuşalım, hamasetle değil. Bir reform yapıyorsanız bunun bir etki analizi olur, dünyanın her yerinde, ciddi devletlerde bu böyledir. Siz cezaları artırdınız, infaz yasalarıyla oynadınız. Peki, sonuç? Suç oranları düştü mü? Sokaklarımız daha güvenli hâle geldi mi? Ülkemize yatırımcı geldi mi? Gençlerimiz uyuşturucu bataklığından kurtarıldı mı? Kadına yönelik şiddet azaldı mı? Rakamlar ortada; vicdanlar kanıyor, suç oranları azalmıyor, aksine suçun niteliği değişiyor, vahşileşiyor. Demek ki sizin reform diye sunduğunuz paketler caydırıcılık sağlamıyor, sadece kâğıt üzerinde kalan, pansuman tedbirlerden öteye gidemiyor. Bir adalet sisteminin başarısı kaç kişiyi hapse attığınızla ölçülmez; suçun ne kadar önlendiğiyle, toplumun ne kadar huzur bulduğuyla ölçülür. Bakınız, cezaevleri Türkiye'nin kanayan yarası, kapasite aşımı had safhada. İnsanlar -affedersiniz ama- balık istifi gibi yaşıyorlar, neredeyse nöbetleşe uyuyorlar. 31 Temmuz Covid infaz yasasını çıkardınız. Ne oldu? Adalet duygusu tatmin edildi mi? Hayır. Islah gerçekleşti mi? Hayır. Kamuoyunda 31 Temmuz Covid yasası olarak bilinen kanun aynı tarihte, aynı suçu işlemiş ve aynı cezayı almış 2 farklı kişinin ceza infazında farklı uygulamaların ortaya çıkmasına sebep olmakta, bu farklılıklar mahkeme kararlarının uygulanmasında yeknesaklığın kaybolmasına ve bireyler arasında hukuka olan güvenin azalmasına yol açmaktadır. Mağduriyeti gidermek adına 16/12/2024 tarihinde bir kanun teklifi verdik ama aylardır Adalet Komisyonunda bekliyor. Gelin, bu sorunu hep birlikte, el birliğiyle çözelim, milletimizin bizden beklediği budur. Cezaevlerinin birer rehabilitasyon merkezi olması gerekmez miydi? Hani, hatırlarsanız "Medrese-i Yusufiye" diye bir tabirimiz vardı. Değerli milletvekilleri, bir de madalyonun öbür yüzü var, toplumsal güven. Kamuoyu araştırmalarına bakıyoruz, yargıya güven yerlerde sürünüyor. Neden? Çünkü vatandaş yargı paketlerinin kendi derdine derman olmadığını görüyor. Vatandaş hukukun üstünlüğünü değil üstünlerin hukukunun işlediğini görüyor. Biz YENİ YOL Grubu olarak sahada, çarşıda, pazarda, milletimizle beraberiz, onların feryatlarını duyuyoruz ve bugün onların sesi olmak için buradayız. Bakın, kimlerin canı yanıyor, kimler adalet bekliyor? Çek ve ehliyet mağdurları. Esnafımız ekonomik krizin pençesinde kıvranırken bir de çek mağduriyetiyle hapis tehdidi altında yaşıyor. Ekonomik suça, ekonomik ceza ilkesi nerede? Diğer tarafta ekmeğini direksiyon sallayarak kazanan şoför kardeşlerimiz, ehliyet affı bekleyen yüz binler var. İnsanların ekmeğiyle oynamayın. Onları topluma kazandıracak formülleri neden bu paketlere koymuyorsunuz? İki, süresiz nafaka. Yıllardır konuşuluyor "Düzelteceğiz." diyorsunuz, her pakette pas geçiyorsunuz. Bir insanı ömür boyu borçlu bırakmak hangi adalet terazisine sığar? Boşanan tarafları birbirine düşman eden, yeni yuvaların kurulmasını engelleyen bu garabeti ne zaman çözeceksiniz? Adalet "denge" demektir, kantarın topuzunu çoktan kaçırdınız. Ve üç, KHK'liler. Bu ülkenin en büyük sosyal yaralarından biridir. Hakkında hiçbir soruşturma olmayan, beraat etmiş, takipsizlik almış on binlerce insanı "Ağaç kabuğu yesinler." diyerek sivil ölüme terk ettiniz. 15 Temmuz hain darbe girişiminde ülkemizin birliğine kastedenler en ağır cezaları almalıdır, ona söyleyecek bir sözümüz yok ancak bu mağdur insanlar hain değil, bu vatanın evlatlarıdır. Mahkeme "Suçsuzdur." diyor; idare "Ben seni işe almam." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Hukuk devletinde idare yargıdan üstün olabilir mi? Bu zulüm arşa ulaştı. Kanun hükmünde kararname mağduriyetleri çözülmeden bu ülkede toplumsal barış sağlanamaz. Yargı paketlerinde ara buluculuk, uzlaştırma gibi alternatif yöntemleri yaygınlaştırıyorsunuz, güzel. Ancak soruyorum: Bu yöntemler gerçekten adalete erişimi mi kolaylaştırıyor yoksa vatandaşa "Alacağının yarısına razı ol, yoksa mahkemelerde on yıl sürünürsün." diyerek çaresizliğe mi itiyor?
Son söz olarak şunu ifade etmek istiyorum: Biz adalete inanıyoruz, biz bu milletin ferasetine inanıyoruz. Ancak biz sizin bu "Ben yaptım oldu!" anlayışınıza, veriye dayanmayan, analize dayanmayan, günü kurtarmaya yönelik paket siyasetinize karşıyız. On birinci yargı paketi gelmeden önce Mecliste kuracağımız bir komisyonla geçmiş on paketin röntgenini çekelim diyoruz ve bu duygu ve düşüncelerle önergemize desteğinizi bekliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)