GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:21
Tarih:25.11.2025

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 239 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Sizleri ve aziz milletimizi hürmetle selamlıyorum.

Kanun teklifi ağırlıklı olarak vergi ve SGK primiyle ilgili düzenlemeleri içermektedir. Teklifle mesken kira gelirlerinden bu yıl 47 bin lira olan vergi istisnası emekliler hariç kaldırılmaktadır. Ayrıca, kira gelirlerinin vergilendirilmesinde kredili konut alımından kaynaklı faizlerin gider kabul edilmemesi düzenlenmektedir. Gayrimenkul devir ve iktisaplarında beyan edilen bedellerin gerçek durumu yansıtmadığının tespiti hâlinde aradaki farka yüzde 25 oranında uygulanan vergi ziyaı cezası aradaki farkın 1 katına çıkarılmaktadır. Ayrıca, önümüzdeki yıl emlak vergisinde oluşabilecek fahiş artışı önlemek amacıyla Genel Kurul görüşmeleri aşamasında sınırlama getirilebilmesi için iz madde bulunmaktadır.

Noterde yapılan sıfır ve ikinci el araçların satış ve devrinde 1.000 liradan az olmamak üzere binde 2 noter harcı alınması düzenlenmektedir.

Kuyumcu, galerici ve emlakçılardan, özel sağlık kuruluşları ile veteriner hekim, muayenehane, poliklinik ve hayvan hastaneleri ruhsatlarından, havacılık işletme ruhsatlarından, kıymetli madenler izin belgelerinden yıllık harç alınması, özel hastane ve laboratuvar açma ruhsatları ile turizm işletme belgelerine ilişkin harçların yıllık hâle getirilmesi öngörülmektedir.

Yıllık harçların, büyükşehir olan illerin nüfusu 30 bini geçen ilçelerinde bir kat artırımlı uygulanması, diğer iller ve ilçeler bakımından aralarında bir eşitsizlik ortaya çıkaracaktır. Esasen Harçlar Kanunu'nun adaleti esas alan bir anlayışla tümüyle gözden geçirilmesini, bu kapsamda 9 sayılı tarifede sayılmadığından yüksek harca tabi olan B1, BE ve B engelli sürücü belgeleri harçlarının tarifeye alınmasını ve 8 sayılı tarifede yer alan sürücü kursu harçlarının da il veya ilçe nüfusunun esas alınması suretiyle belirlenmesini gerekli görüyoruz.

Teklifle, bazı yatırım fonları için bir yıllık elde tutma süresine bağlı tevkifat istisnası kaldırılmaktadır.

Ülkemizde oynanacak 2026 UEFA Avrupa Ligi Finali ve 2027 UEFA Konferans Ligi Finali ile 2032 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası organizasyonuna dair teslim ve hizmetler KDV'den istisna edilmektedir.

Valiliklere bağlı yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına tapu harcı ve motorlu taşıtlar vergisi ile mülkiyetlerindeki taşınmazların satışında KDV istisnası getirilmektedir.

İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi kapsamında yapılacak teslim ve hizmetler 2035 yılı sonuna kadar KDV'den istisna tutulmaktadır.

Dernek veya vakıfların kesinti suretiyle vergilendirilmiş kira gelirleri ile menkul kıymet ve faiz gelirleri, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda ve çıraklık ve halk eğitim merkezlerindeki uygulama birimlerine bağlı döner sermaye işletmelerinin iktisadi işletme sayılmayacağına dair süre 2035 yılı sonuna kadar uzatılmaktadır.

Teklifle, 2021 yılında kaldırılmış olan dördüncü geçici vergilendirme dönemi tekrar getirilmektedir. Bu düzenleme hem mükelleflere finansman yükü getirecek hem de mali müşavirlerin iş yükünü artıracaktır. Yoğun iş yükü altında çalışan ve birçok sorumluluk yüklenen mali müşavirlerin aynı verilere dayalı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesi, mali müşavirler tarafından yapılan veri paylaşımlarından katılma payı alınmaması ve enflasyon muhasebesi uygulamasının da gözden geçirilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz.

Ayrıca, e-defter beratlarının alınması ve elektronik ortamda beyanname verilmesi işlemlerinde usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının on güne kadar olan gecikmelerde onda 1'i, takip eden on günü geçmezse beşte 1'i olacak şekilde düzenlenmesi uygun olacaktır.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifiyle tüm sigortalılar için SGK prim oranı 1 puan artırılmakta, prime esas kazanç üst sınırı asgari ücretin 7,5 katından 9 katına çıkarılmaktadır. Borçlanma prim oranları -doğum hariç- yüzde 32'den yüzde 45'e çıkarılmakta, durdurulan BAĞ-KUR sigortalılık sürelerinin ihya prim oranı da yüzde 34,75'ten yüzde 45'e yükseltilmektedir.

Durdurulan BAĞ-KUR sigortalılık sürelerinin ihyasında cari prim oranı yerine yüzde 45 oran üzerinde borç çıkarılması sigortalılık süreleri durdurulmuş olan esnafımızın borç yükünü önemli tutarda artıracaktır. Esnafın zaten prim borçlarını ödeyemediğinden sigortalılık sürelerinin durdurulduğu dikkate alınarak ihya oranının gözden geçirilmesi ve esnafımıza kolaylık getirilmesi görüşündeyiz.

Ayrıca, uygulama 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe gireceğinden, durdurulan sigortalılık sürelerini yıl sonuna kadar ihya etmeleri hâlinde mevcut oran üzerinden hesaplanan borcu ödeyecekleri esnafımıza mutlaka duyurulmalıdır.

Teklifle işverenlere sağlanan prim teşvik oranı imalat sanayi hariç 4 puandan 2 puana indirilmekte, genç girişimcilere bir yıl süreyle sağlanan prim desteği kaldırılmaktadır.

Ayrıca, prim borçlarının gelir ve aylıklardan en fazla yüzde 25 oranında kesilebilmesi düzenlenmektedir.

Sosyal güvenlik sisteminde etkin tedbirler alınmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Prim alacaklarının özenli, etkin ve tavizsiz bir şekilde takip ve tahsil edilmesini, prim alacakları karşılığında edinilen taşınmazların gerçek değeri üzerinden hızla satılarak kaynağa dönüştürülmesini, hastane, ilaç ve tıbbi malzeme ödemeleri konusunda etkin önlemler alınmasını gerekli görüyoruz.

Kayıt dışı istihdam ve prime esas kazancın düşük bildirilmesi önemli bir sorundur. Kayıt dışı istihdam oranı 2025 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla yüzde 26,9'dur. Sosyal güvenlik sisteminde sigortalı sayısının ve gelirlerinin artırılması için kayıt dışı istihdamın kayda alınması ve prime esas kazancın düşük bildirilmesinin önlenmesi gerekmektedir. 2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda aylık bağlama sisteminin kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik edecek ve mali yük getirmeyecek şekilde yeniden düzenleneceği yer almıştır. Emeklilerimizin yıllarca hizmet verdikten sonra geçim kaygısı duymadan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini temin etmek devletin önemli ve öncelikli görevlerinden biridir. Aslında sosyal sigorta sisteminde ödenen primler ile bağlanan emekli aylıkları arasında bir denge olması gerekmektedir. Bu dengede bozulma olduğu, emekli aylıkları arasında ciddi eşitsizlikler oluştuğu görülmektedir. Aylık bağlama sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını da teşvik edecek şekilde aylık bağlama oranının artırılması ve büyümeden tam pay verilerek güncelleme katsayısının iyileştirilmesi, emekli aylıkları arasında oluşan eşitsizlikleri kademeli olarak giderecek düzenlemelerin yapılması gerekli görülmektedir.

Değerli milletvekilleri, vergi politikasının temel amacı, devlete gelir sağlarken vergi yükünün toplumun çeşitli kesimleri arasında mümkün olduğu kadar adaletli dağıtılmasıdır. Ülkemizde vergi sistemi karmaşık ve sürekli değişen bir yapıya sahiptir. Vergi mevzuatında sürekli yapılan değişiklikler öngörülebilirliği engellemekte, mükelleflerin vergi mevzuatına uyum sağlamasını zorlaştırmakta, idareye olan güveni sarsmak suretiyle kayıt dışı ekonomiye yönlendirmektedir. Esasen basit, sade, anlaşılır ve hakkaniyetli bir vergi reformu ihtiyacı bulunmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi, vergiye uyumu kolaylaştıran, öngörülebilirliği artıran, yatırım ve üretimi destekleyen, herkesin mali gücüne göre vergi ödediği adaletli bir vergi sisteminin oluşturulması görüşündedir.

Ülkemizde toplam vergi ve sigorta primi gelirlerinin millî gelir içindeki payı yüzde 23,5 iken OECD ortalaması yüzde 33,9; Avrupa Birliğinde ise yüzde 40'tır. Ülkemizde vergi yükünün düşük olması, vergilendirilmeyen kazançların varlığından ve kayıt dışılığın yaygınlığından kaynaklandığı şeklinde değerlendirilmektedir. Kayıt dışı ekonomi vergi tabanının aşınmasına ve kaynakların kontrol dışına çıkmasına yol açmakta, bu da vergide adalet ve eşitlik ilkesine aykırı olarak kayıt altındaki kesime önemli bir dezavantaj oluşturmaktadır. Kayıt dışı ekonomiyle kararlı mücadeleyi destekliyoruz. Bu doğrultuda vergilendirilmeyen gelirlerden vergi alınmasını, özellikle de beyana tabi gelirleri ile harcamaları arasında uyumsuzluk olan mükelleflere yönelik etkin, yaygın ve yoğun denetimlerin tavizsiz sürdürülmesini gerekli görüyoruz.

Kayıt dışılık, kazancın düşük beyanı, usulsüzlük ve yolsuzlukların önlenebilmesinde etkin bir denetim sisteminin varlığı büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde denetim sisteminin görev, yetki, sorumluluk ve kurumsal yapı itibarıyla etkinleştirilmesi, yapay zekâ gibi gelişmelerle dijital denetimin yaygınlaştırılması gerekli görülmektedir. Özenle yetiştirilen denetim elemanları görevlerinden ayrılıp özel sektöre geçmektedir, aynı durum diğer kariyer uzmanları bakımından da geçerlidir. Gelir uzmanları ve denetmenler de statü ve özlük hakları bakımından sorunlar yaşamaktadır. Bu itibarla, tüm kariyer meslek mensuplarının özlük haklarının iyileştirilmesini, eşitsizliklerin giderilmesini, ayrıca denetim elemanlarının gündelik ve konaklama ücretlerinin günün koşullarına uygun hâle getirilmesini gerekli görüyoruz.

Vergilerin ve sigorta primlerinin toplanmasında görev yapan, bu işin asıl yükünü çeken Maliye ve SGK çalışanlarının sorunları çözülmeli, personel ihtiyacı giderilerek çalışanların iş yükü hafifletilmeli, tazminat ve ek ödemeleri artırılmalıdır.

Değerli milletvekilleri, büyükşehir olan illerin nüfusu 30 bini geçen ilçelerinde faaliyet gösteren esnafın yılbaşından itibaren gerçek usule tabi tutulması söz konusudur. Bilindiği üzere, 2021 yılında Gelir Vergisi Kanunu'nda 7338 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle kazançları basit usulde tespit olunan yaklaşık 850 bin esnaf gelir vergisinden istisna tutulmuştur. Bu defa 8 Eylül 2025 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı'yla 1 Ocak 2026 tarihinden geçerli olmak üzere, nüfusu 30 bini geçmeyen ilçeleri hariç, büyükşehir belediyesi olan illerde kararda sayılan faaliyetlerde bulunan esnafın gerçek usulde vergilendirilmesi kararlaştırılmıştır. Bunlar her türlü emtia imalatıyla uğraşanlar, seyyar satıcı ve pazarcı esnafı hariç her türlü emtia alım satımıyla uğraşanlar, inşaatla ilgili her türlü işlerle uğraşanlar, motorlu taşıtların her türlü bakım onarım işleriyle uğraşanlar, lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini işletenler, eğlence ve istirahat yerlerini işletenler, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanlardır. Aslında 13 büyükşehirde 1995 Mayıs ayından bu tarafa yapılan uygulama kapsamı da genişletilerek tüm büyükşehir olan illerin nüfusu 30 bini geçen ilçelerine yaygınlaştırılmaktadır. Vergi adaleti ve haksız rekabeti önleme açısından büyükşehir olan iller arasında bir eşitlik sağlanmakla birlikte, bu defa diğer iller ve ilçeler bakımından eşitsizlik ortaya çıkmaktadır. Gerçek usulde vergilendirilmesi öngörülen esnaf yılbaşından itibaren gelir vergisi, geçici vergi, stopaj, KDV gibi vergileri ödeyecek, defter tutacak, vergi beyannamelerini verecek, fatura, gider pusulası, amortisman kayıtları gibi belgeleri düzenleyecek, aynı zamanda e-fatura, e-defter gibi dijital uygulamalar da zorunlu olacaktır, dolayısıyla mali müşavir desteği de kaçınılmaz hâle gelecektir. Küçük esnaf bu yükümlülükleri nasıl karşılayabilecektir? Özellikle kenar mahallelerde, mahalle aralarında ve taşrada, eski adıyla belde ve köylerdeki esnaf bunun altından kalkamaz. Bu konuda yeni bir düzenleme yapılacağı söylenmektedir. Aslında Gelir Vergisi Kanunu'nda basit usule tabi olmanın şartları bellidir. Bu şartlara göre gerçek usule tabi olması gerekenlerin belirlenip vergi yükümlülüklerini yerine getirmeleri sağlanması gerekmektedir.

Bu itibarla esnafa mutlaka kolaylıklar getirilmesini, özellikle basit usule tabi olmanın şartlarını taşıyanların kapsam dışına çıkarılmasını gerekli görüyoruz. Ayrıca, dijital uygulamalar için esnafımızın önemli bir kısmının henüz gerekli altyapıya erişemediği dikkate alınarak geçiş sürecinin kademeli olarak yürütülmesi isabetli olacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi, ekonominin ve toplumsal yapının temelini oluşturan esnaf ve sanatkâr kesiminin güçlendirilerek faaliyetlerine dinamizm kazandırılması görüşündedir. Esnafı korumak ve rekabet gücünü artırmak için öncelikle perakende sektörüne yönelik düzenleme yapılması, AVM ve büyük market zincirlerinin şehir merkezinde şube açmalarının kurallara bağlanması ve marketlerin pazar günleri kapalı olmalarının sağlanması gerekmektedir. Kredi kartlı alışverişlerdeki POS komisyonlarının yüksekliği ve komisyonsuz çekim için belirlenmiş süre sınırı esnafımız için oldukça ciddi bir maliyettir. Kredi kartı banka komisyonları mutlaka düşürülmelidir. Ayrıca, küçük esnafın vergi ve prim yükünün azaltılması, sübvansiyonlu krediye kolay ulaşımının sağlanması, faiz yükünün hafifletilmesi ve BAĞ-KUR prim gün sayısının 7200'e düşürülmesi uygun olacaktır.

Esnafımızdan vergi ve prim borçlarının yapılandırılmasına dair yoğun talepler gelmektedir. Esasen, yapılandırma uygulamalarının vergi ahlakını bozduğu, vergisini düzenli ödeyenlere haksızlık olduğu, vergi sistemine olan güveni sarstığı, sürekli bir beklenti ortamının doğmasına neden olduğu doğrudur ancak dezenflasyon politikasının yan etkisiyle borç ve faiz yükü artan esnafımız vergi ve prim borçlarını ödemekte zorlanmaktadır. İçinden geçtiğimiz dönem de dikkate alınarak uygun şartlarda bir yapılandırma yapılması esnafımıza nefes aldıracaktır.

Değerli milletvekilleri, tekstil, giyim, deri, ayakkabı, mobilya gibi imalat sanayisi emek yoğun sektörleri zor günlerden geçmektedir. Kanun teklifiyle, bu sektörlerde iş gücünün korunması amacıyla uygulanacak destek programlarına İşsizlik Sigortası Fonu'ndan yaklaşık 48 milyar liralık kaynak aktarılmasına dair düzenleme yapılmaktadır.

Kanun teklifinde ayrıca şu düzenlemeler yer almaktadır: Vadeli çek uygulaması 2028 yılı sonuna kadar uzatılmaktadır. Vakıf yükseköğretim kurumlarının öğrenim ücreti artış oranının cari yıl haziran ayı yıllık ÜFE ve TÜFE ortalaması dikkate alınarak belirlenmesi öngörülmektedir. Damga süresi geçmiş su sayaçları için 2028 yılı sonuna kadar muayenesinin yaptırılması şartıyla bu sayaçlara el konulmaması ve idari para cezası verilmemesi düzenlenmektedir. Genel aydınlatma giderlerine bütçeden katkı sağlama uygulaması 2030 yılı sonuna kadar uzatılmaktadır.

Belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri payından yapılacak kesinti oranı da büyükşehir belediyeleri ve mücavir alanlardaki belediyeler için yüzde 30'a, diğer belediyeler için yüzde 15'e ve diğer yerlerde yüzde 30'a çıkarılmaktadır. Mahallî idare organları ve bağlı komisyonlarında görev alanların ödenek ve huzur haklarını alabilmeleri, şirketlerde görev alanların ise ödenek ve huzur haklarından yalnızca birini alabilmeleri düzenlenmektedir.

2025 yılı Bütçe Kanunu'nda belirlenen ve Bakan ile Cumhurbaşkanı tarafından artırılan net borç kullanım tutarına 595 milyar lira ilave edilerek kullanılması düzenlenmektedir.

Bireysel emeklilik hesabına ödenen yüzde 30 devlet katkısı oranını yüzde 50'sine kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye dair Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.

Orta Karadeniz Serbest Bölgesi'nde kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında gerekli olan yapı ve tesislerin inşa edilebilmesine yönelik Kıyı Kanunu'nda istisna tanımlanmaktadır.

Dönüşüm Projeleri Özel Hesabı uygulaması 2027 yılı sonuna kadar uzatılmakta, kentsel dönüşüm uygulaması için kamu bankalarından iç borçlanma yapılabilmesi sağlanmaktadır. Kamu üniversite hastaneleri sağlık hizmeti bedelinin götürü bedel sözleşme tutarından düşük olması durumunda aradaki farkın terkin edilmesi düzenlenmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak görüş ve önerilerimizin dikkate alınması temennisiyle "kabul" oyu vereceğimiz kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyor, sizlere ve aziz Türk milletine saygılarımı sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)