GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:22
Tarih:26.11.2025

İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 4'üncü maddesi, sermaye piyasalarında uzun süredir tartışılan Borsa İstanbul hisselerinden oluşan serbest fonlara uygulanan vergi istisnasını daraltan bir düzenlemedir. Hükûmet, bu fon yapısının zamanla temettü vergisinden kaçınma imkânı yarattığını ve kanunun amacından saptığını belirtiyor. Bu tespit kısmen doğru olabilir ancak bu düzenlemeyi teknik bir değişiklik olarak sunmak, meselenin vergi adaleti ve piyasa istikrarı açısından taşıdığı kritik önemi görmezden gelmektir. Yıllardır bu istisnayı yaratan, gözetim yapmayan, mevzuatı değiştirmeyen bir yönetim anlayışının faturasının şimdi tek taraflı düzenlemeyle yine küçük yatırımcıya ve piyasaya güvene çıkarılması asla kabul edilemez. Emekçinin her kuruş gelirinden vergi verdiği bir ortamda büyük portföyleri yöneten gruplara yönelik vergi planlaması yollarını yıllarca açık tutmak, vergi adaletine aykırıdır.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası hepimizin göz bebeğidir. Elbette ki biz isteriz ki Borsa İstanbul oldukça güçlü olsun ama küçük yatırımcıyı ezen bir anlayışla da bir düzenleme yapılmasın. Borsaya olan ilgi özellikle kalıcı yatırımlar açısından son derece önemli. Bu madde, çözmek istediği sorunlardan daha büyük sorunlar yaratma potansiyelini taşımaktadır. Düzenleme, serbest fonlara yönelik yatırım iştahını azaltacak ve özellikle uzun vadeli yatırım modelini zayıflatacaktır. Zaten kırılgan bir hatta durmaktadır İstanbul Menkul Kıymetler Borsası çünkü İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına iştahı kabartacak, oraya yönelimi çoğaltacak unsur, ülkedeki istikrardır, bu istikrarın özünde de öncelikle hukuki istikrar aranır. Oysa ülkemizdeki gelişmelere baktığımızda, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının normal çalışmasına imkân sağlayacak bir düzen ülkemizde mevcut değildir. Bu nedenle, yabancı sermaye payının tarihsel dip seviyede olduğu bir dönemi yaşıyoruz şu an itibarıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında. Düzenlemenin en temel sorunu, seçicilik ve eşitlik ilkesini zedeleyici yapısıdır. Bu düzenleme sadece belli fon türlerine uygulanmaktadır değerli arkadaşlar. Anayasa’nın eşitlik ilkesi çerçevesinde yaptığınız bir düzenleme tümünü kapsamalı, oysa siz yine küçük yatırımcının uzun vadeli yatırımlarından stopaj almak adına bu düzenlemeyi gerçekleştiriyorsunuz. Bunu yapacağınıza, sağlıklı bir şekilde denetim faaliyetlerini borsa üzerinde gerçekleştirmiş olsanız asıl amaca çok daha rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Aynı portföy yapısına sahip iki fondan birinin istisna kapsamından çıkarılması, diğerinin kapsamında kalması eşitlik, genellik ve öngörülebilirlik gibi vergi hukukunun temel ilkelerini açıkça iptal etmektedir. Hükûmet "Getirilen stopaj, piyasa manipülasyonunu engelleyecek." diyor. Bu bir yanılgıdır değerli milletvekilleri, piyasa manipülasyonunu engellemenin yolu stopaj oranını artırmak değildir. Esas sorun, sermaye piyasası kurallarının zayıflığı, denetimsiz serbest fon yapıları, SPK'nin gözetim kapasitesindeki erozyondur. Vergi aracını değiştirecek yapısal bir manipülasyon sorununu çözeceğinizi düşünmek gerçekçi değildir. Bu iddianın arkasında getirilen teklife eklenmiş tek bir teknik analiz, etki analizi, mali etki değerlendirmesi bulunmamaktadır. Manipülasyonla mücadele için vergi aracının nasıl ve neden kullanıldığına ilişkin ikna edici bir açıklama sunulamamıştır.

Sayın milletvekilleri, Türkiye'de sermaye piyasaları politik müdahalelerle yönlendirilen bir alan hâline gelmiştir. Sürekli istisna verip sonra kötüye kullanım fark edilip geri çekilen bu döngü, yatırımcıyı istikrarsızlığa mahkûm etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Eğer gerçekten vergi adaletini ve piyasa istikrarını sağlayacaksak yapılması gereken popülist bir yaklaşımla düzenleme getirmek değil yapısal reformları hayata geçirmektir. Sermaye piyasası gelirlerine ilişkin tüm istisnalar yeniden gözden geçirilmeli, bütüncül bir yaklaşım sergilenmelidir. Serbest fon ve yapısının şeffaflık ve denetim kuralları acilen güçlendirilmelidir. Stopaj düzenlemeleri bir teşvik aracı olarak değil adil vergi tahsilatının aracı olarak eşitlik ilkesine uygun kurgulanmalıdır. 4'üncü madde bu hâliyle piyasanın derinliğini artırmak yerine daraltacak, vergi adaletine katkı sunmak yerine yeni eşitsizlikler doğuracaktır. Bu nedenle, maddenin tekrar komisyona çekilerek kapsamlı bir etki analiziyle yeniden düzenlenmesi gerekliliğini ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.