| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 02.12.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada cezaevlerinin fiziki koşullarıyla ilgili son derece kritik bir sorunun üzerinde durmak için söz almış bulunuyorum. Öncelikle şunu ifade edelim ki tutuklu ve hükümlüler, yaşamları itibarıyla devlete emanet olan bireylerdir; onların hürriyeti, yaşamı, sağlık koşulları devletin güvencesi altında bulunmaktadır. Türkiye'de cezaevlerinin toplam kapasitesi 304 bin olmasına rağmen, 304.965 olmasına rağmen bugün bu sayı 430 binin üzerine çıkmıştır. Yani kapasitenin üstünde 125 bin ilave tutuklu ve hükümlü cezaevlerinde ağır koşullar altında kalmaktadır. Bu, sadece rakamsal bir artış değil, insan onuruna, hukuk devletine ve ceza politikasına dair temel bir uyarıdır. Cezaevleri alarm vermektedir. Koridorlarda dahi yatak serdiğiniz bir ortamda mahpusların zinde dinlenmesini nasıl bekleyeceksiniz? Gün ışığı görmeyen, nefes almayan, mahremiyeti olmayan alanlarda kalan bir insandan psikolojik olarak olgunluk nasıl beklenir? Bu şartlarda bir mahpusun iyi hâl değerlendirmesinde objektif davranmasını, kendini geliştirmesini ya da rehabilite etmesini nasıl umabilirsiniz? Ceza infaz kurumlarının amacı bir cezalandırma mekanizmasını yenilemek değil, toplumu yeniden güvenli kılmak adına bireyi topluma kazandırmaktır. Oysa fiziki koşullar bu kadar ağır, bu kadar insanlık dışı olduğunda rehabilitasyon sadece bir kavram olarak kâğıt üzerinde kalmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cezaevi idare ve gözlem kurullarının mevcut işleyişi de bu tabloyu ağırlaştırmaktadır. Aşırı doluluk altında çalışan kurulların sağlıklı ve bağımsız değerlendirme yapması mümkün değildir. Mahpusların disiplin, iyi hâl ve infaz süreçlerine dair kararlar bu fiziki koşullar göz ardı edilerek verilemez. Cezaevi kurullarının daha şeffaf, hesap verilebilir ve bağımsız bir yapıya kavuşturulması artık ertelenemez bir zorunluluk hâline gelmiştir. Bu nedenle çağrımız açıktır: On birinci yargı paketini yarın Komisyonda görüşeceğiz ve bütçe sonrasında da Genel Kurula inecektir. Zaman kaybetmeden cezaevlerinde acil kapasite düzenlemesi yapılmalı, denetim mekanizmaları güçlendirilmeli ve insan onurunu esas alan bir infaz anlayışı "cezada adalet, infazda eşitlik" ilkesi çerçevesinde derhâl hayata geçirilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun devam edin
İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Çünkü bir ülkede adaletin düzeyi en zayıfın gördüğü muameleyle ölçülür. İnsan onurunun sığmadığı yerde adaletin yeşermesini bekleyemezsiniz. Bir ülkenin adaleti en dar yerde nefes almaya çalışanların hâlinden anlaşılır. O yüzden değerli Başkanım, cezaevi koşulları son derece ağırdır. DEM PARTİ'nin vermiş olduğu önerge de hiç şüphesiz ki idare ve gözlem kurulularının keyfi uygulamalarından kaynaklı sorunların araştırılmasına yöneliktir. Son derece haklı, desteğe mutlaka ve mutlaka değer bir araştırma önergesi teklifi verildiğine ve komisyon kurulması gerektiğine inanıyoruz. Ve cezaevlerinde kime olursa olsun, kim tarafından yapılırsa yapılsın haksız ve bir kötü muameleye YENİ YOL Grubu olarak daima karşı olduğumuzu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)