GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:23
Tarih:02.12.2025

CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün sizlere ülkemizin can güvenliği, denetim sistemi ve kamusal sorumluluğunun nasıl çöktüğünü anlatmak ve bunun resmini çizmek için söz aldım. Türkiye son yıllarda peş peşe gelen ve her biri onlarca cana mal olmuş felaketlerle sarsılıyor. Yaşanan felaketlerin ortak noktaları ise ihmal ve denetimsizlik. Bolu Kartalkaya'da hepimizin yüreğini yakan bir otel yangını meydana geldi. 238 kişinin bulunduğu otelde mutfak kısmında başlayan yangın duman dedektörleri, "sprinkler" sistemi, acil çıkış ışıkları gibi en temel güvenlik donanımları bulunmadığı için hızla yayıldı ve oteli birkaç dakika içinde cehenneme çevirdi. Bu eksiklikler Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları tarafından açıkça rapor edildi. Tam 78 vatandaşımız hayatını kaybetti, 137 kişi yaralandı. Aralarında çocukların, gençlerin, ailelerinin olduğu insanlar tatil yapmak, nefes almak için gittikleri bir otelde en temel güvenlik önlemlerinin alınmaması yüzünden hayatını kaybetti. Geçtiğimiz haftalarda mahkeme kararını açıkladı, ciddi cezalar verildi; ailelerini kaybeden vatandaşlarımızın içi bir nebze ferahladı ancak biz bürokrasiden, bakanlıktan, siyasilerden ne bir istifa ne de ciddi bir yargılama görmedik. 2025 yazının neredeyse tamamı orman yangınlarıyla geçti; yüzlerce hektar orman, tarım arazisi, hayvan varlığı kül oldu; şehit olan vatandaşlarımız, kamu görevlilerimiz var. Resmî açıklamalara göre yangınlarla ilgili gözaltılar ve tutuklamalar oldu yani bu felaketlerin tamamını -tırnak içinde- dış güçlere, iklime bağlamaya çalışanlar bilsin ki hatırı sayılır bir kısmı insan kaynaklı ihmal, denetimsizlik ve kontrolsüzlük yüzünden çıktı. Tarım arazilerindeki kontrolsüz ateş yakmalar, bakımı yapılmayan enerji hatları, riskli bölgelerdeki altyapı sorunları; bütün bunlar denetlenmeyen bir sistemin sonucu.

Bakın, henüz birkaç hafta önce 15 Kasım 2025'te İstanbul Kabataş'taki M7 Metro Hattı inşaatında eksi 6'ncı altıncı kattaki iskele çöktü, 1 işçi hayatını kaybetti, yaralananlar oldu; bu olay da yine iş güvenliği ihmallerinin bir sonucudur. Tıpkı her yıl yüzlerce işçimizin yaşamını yitirdiği binlerce iş cinayetinde olduğu gibi burada da sorumluluk zincirinin üst kademelerine dokunulmadı, birkaç teknik personele sınırlı soruşturmalar açıldı, kamu tarafındaki hiçbir üst düzey yöneticinin sorumluluğu tartışılmadı.

Kamuoyu günlerdir Böcek ailesi başta olmak üzere gıda zehirlenmesi vakalarıyla çalkalanıyor. Dört kişilik bir ailenin çok kısa bir süre içinde hayatını kaybetmesinin sorumluları kimlerdir? Yapılan inceleme sonucu otelde yapılan ilaçlama sebebiyle hayatlarını kaybettikleri anlaşıldı. Aynı firmanın daha önce de bir bebeğin ölümüne sebep olduğu söyleniyor.

Değerli arkadaşlar, insan canından bahsediyoruz; insanlarımız artık yolda yürürken, metroya binerken, bir otelde tatil yaparken, bir ormanda piknik yaparken, bir restoranda yemek yerken kendini güvenli hissetmiyor çünkü sistem denetimi değil, cezasızlığı ve sorumsuzluğu ödüllendiriyor. Bu olaylar sadece ülkemizde değil, uluslararası medyada da geniş yer buluyor. Büyük haber ajansları Türkiye'de peş peşe yaşanan yangınları, altyapı çökmelerini, güvenlik eksikliklerini dünya kamuoyuna taşıyor. Turistler, yatırımcılar "Türkiye güvenli mi? Tesislerde en temel önlemler alınıyor mu?" sorularını soruyor; bu da turizmi, ülke imajını ve uluslararası ilişkilerimizi etkiliyor. Sizi temin ederim, bu faciaların hiçbiri kaçınılmaz değildir; eğer Türkiye'de bağımsız denetim mekanizmaları çalışıyor olsaydı, eğer oteller, inşaatlar, fabrikalar, gıda işletmeleri gerçekten sıkı biçimde kontrol edilseydi, eğer sorumlular her olaydan sonra hesap veriyor olsaydı, biz bu ülkede sorumsuzluğu ve cezasızlığı değil de liyakati, sorumluluğu kurumsallaştırmış olsaydık bugün bu haberlerle sarsılmış olmayacaktık. Bu nedenle, açıkça söylüyorum: Bu olaylar kader değildir; bu olaylar cinayet gibi ihmallerin sonucudur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

CEMALETTİN KANİ TORUN (Devamla) - Bedel ödemeyen, istifa etmeyen, görevden alınmayan her yönetici ihmalin, çürümenin ve yeni felaketlerin ortağıdır. Türkiye'nin ihtiyacı korkmadan görevini yapan bağımsız kurumlar, liyakate dayalı bir kamu yönetimi, şeffaflık, sorgulanan ve hesap veren bir iktidar anlayışıdır. Bu da ancak otoriter yönetim anlayışının sona ermesiyle, yargı bağımsızlığının sağlanmasıyla, kurumsal devlet aklının yeniden inşa edilmesiyle mümkündür. Bugün, burada bu gerçekleri söylemek acı ama zorunludur çünkü biz susarsak bu ölümler devam eder; biz konuşursak, hesap sorulursa, sistem değişirse ancak o zaman insanlarımız nefes alır, güvende olur, geleceğe umutla bakar. Bu millet güvenlikten yoksun yaşamak zorunda değildir, bu ülke daha iyisini hak ediyor.

Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)