GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:25
Tarih:04.12.2025

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Türkiye maden zengini bir ülke, aynı zamanda tarım ülkesi ve aynı zamanda da bir turizm ülkesi Türkiye. "Turizm ülkesi" dediğimiz zaman, sadece güneş, deniz ve kum değil, aynı zamanda inanç kültürü noktasında, inanç turizmi noktasında zirvede olan, tarih turizmi açısından zirvede olan bir ülke. Peki, bu madenlerimizi yerinde işleyebiliyor muyuz? İşleyemiyoruz. Madenlerimiz yer altında mı kalsın? Yerin altı mı kıymetli, yerin üstü mü kıymetli, hangisi kıymetliyse ona önem verelim diyerek bir genelgeçer tabir vardır. Elbette ki hangisi kıymetliyse onu gündeme almamız lazım. Mesela, 2024 yılı son sekiz ay içerisinde Muğla'da madenden elde edilen gelir ne kadar? 60 milyon dolar. Peki, tarımdan elde edilen gelir ne kadar? 517 milyon dolar. Turizmden elde edilen gelir ne kadar? 1,5 milyar dolar. Peki, bu altın rezervlerimiz, nikellerimiz, kurşunlarımız, volframlarımız, bakırlarımız yer altında mı kalsın? Kalmasın. Ama bunları çıkarırken de bir yandan insan gücümüze önem vermeliyiz ama çevreye, mikroorganizmalara yani hayvanlara da zarar vermeden, suyumuza, havamıza zarar vermeden bunların çıkarılması lazım. Bunun neyle yapılması gerekiyor? Teknolojiyle yapılması gerekiyor. Peki, bu bilgi ve teknolojiyi, bunları da Türkiye kullanabiliyor mu? Kullanamıyor maalesef.

Bir örnek vereceğim. Şimdi, Trabzon Yomra'da bir kızımız var, bir çocuğumuz var. Nedir bu kızın adı? Lina Saka. Lina Saka ne yapmış? Amerikan Matematik Olimpiyatları'nda 1'inci olmuş bu kızımız, kendi kategorisinde Türkiye 1'incisi, dünyada da 310'uncu sırada olan bir deha bu şahıs, bu şahıs aynı zamanda Singapur'da yapılacak olan Uluslararası Matematik Olimpiyatları'na çağrılmış olan bir kişi, hedefi de belli "Bir gün Nobel'i almak istiyorum." diyor. Peki, bununla ilgili olarak Türkiye zekâ testlerini yapabiliyor mu, çoklu zekâ testlerini veya çoklu yetenek testlerini? Yapamıyor Türkiye. Niye yapamıyor? Elinde imkânlar yok mu? İlkokul 1'e giden çocuklardan itibaren bunların zekâ testlerini yapamaz mıyız? Yaparız. Peki, bu dehaları biz aynı şekilde değerlendirebilir miyiz? Değerlendiremeyiz bunları. Neden değerlendiremiyoruz? Çünkü bunları egemen güçler, büyük, süper devletler, Amerika, Avrupa Birliği gibi ülkeler, Kanada, Avustralya, son zamanlarda Çin de bu çocukları alıp gidiyorlar ve biz de burada madenlerimizi işletemiyoruz, turizmimizi rantabl olarak değerlendiremiyoruz, tarımımızı da rantabl olarak değerlendiremiyoruz. Ben, buradan, Hükûmete sesleniyorum: Lütfen, dehalarımıza sahip çıkalım, bunlar beyin gücüyle olur. Beyin göçünü bir an önce tersine bir beyin göçüne çevirmeniz gerekmektedir. O nedenle, bu, Lina Saka isimli kızımızı da tebrik ediyorum, 4'üncü sınıfta kendisi.

İkinci konu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Tufan Erhürman'ın Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından olağanüstü kurultay düzenleyen Cumhuriyetçi Türk Partisinde oyların yüzde 52,6'sını alan Sıla Usar İncirli yeni Genel Başkan seçildi. Ben Sıla Usar İncirli'yi tebrik ediyorum ve ilk kadın genel başkan olduğu için de ayrıca tebriklerimi arz ediyorum buradan. İnşallah, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni doğru bir şekilde yönetirler, hem partilerini hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni, hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gayretli çalışmalarıyla beraber de bütün dünyaya tanıtmış olurlar diyorum.

Dün, biliyorsunuz, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ydü. Burada Engelliler Günü münasebetiyle öncesinde biz bir grup önerisi vermiştik, bu grup önerisi kabul edildi ve kabul edildikten sonra da araştırma komisyonu kuruldu. Araştırma komisyonu gayesinin dışına çıktı. Nedir bu? Buradaki özne burada engelliler bakanlığının kurulmasıydı. Daha sonra Hükûmetin, burada AK PARTİ Grup Başkan Vekillerinin ricası ve diğer... Beraberce bir ortaklaşa grup önerisi vermiş olduk. Burada, efendim, engellilerin sorunlarını tespit ediyorlarmış. Geçenlerde gittim, orada bir konuşma yaptım, engellilerin sorunları belli dedim, Amerika'yı keşfetmenize gerek yok. "Efendim, yeni sorunlar keşfettik." dediler. Yeni sorunlar ortaya çıktı, bu sorunları bilmemek de ayıp aynı zamanda eğer bu sorunları yeniden, şimdi yeniden keşfettiyseniz, bu da sizin nakıslığınızı gösterir, eksikliğinizi gösterir. Sorunlar belli, bu sorunları çözecek olan yer de bellidir, engelliler bakanlığının kurulmasıdır. Biz bunu sık sık gündeme getireceğiz çünkü bu engelliler bakanlığının kurulmasıyla beraber engellilerin bürokrasideki, hantal bürokrasideki engellemelere karşı rahat hareket etmelerini, hem engelli oluşu önlemeyi hem de aynı zamanda engelli olduktan sonra da tekrar yeniden bunları rehabilite etmeyi veya topluma kazandıracak üretim mekanizmaları içerisinde yer almalarını sağlayabiliriz diye düşünüyorum.

Diğer bir konuya gelince değerli milletvekilleri, TCK 158 var, on birinci yargı paketi geldi. Bununla ilgili çok konuştuk biz TCK 158'le ilgili, 31 Temmuz Covid infaz yasasıyla ilgili veya Çek Yasası'yla ilgili veya diğer konularla, mağduriyetlerle, cezaevlerinin doluluğuyla ilgili veyahut da cezaevlerindeki idari mekanizmaların, bu disiplin, gözlem mekanizmalarının objektif davranmamalarıyla ilgili çok fazla yaralara parmak bastık, problemlere parmak bastık ama gördüğümüz şu ki hâlâ dağ fare doğurmuş vaziyette.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - TCK 158'le ilgili ne diyorlar? Bakın, bir öğrenci burada bir "İBAN"ını birisine veriyor ve o "İBAN" üzerinden kara paralar aklanıyor veyahut da bahisler oynanıyor ve bu çocuklar çok mağdur oluyorlar; 5 defa yapıldıysa on beş sene, 10 defa yapılıyorsa otuz sene ceza alıyorlar. Burada "İBAN"ını kullandıranlara ayrı bir ceza, bu "İBAN" üzerinden de para aklayanlara veya para transferleri yapanlara ayrı bir şekilde ceza düzenlemesi yapılabilir. Bunlar aynı zamanda şunu istiyorlar, diyorlar ki: "Evet, doğru bir karar, asliye cezalarda görülmesi bugün için geçerli ama geçmişteki cezalarla ilgili ne yapacağız?" Bunlarla ilgili olarak ince eleyip sık dokuyarak bir düzenleme yapılabilir diyoruz ve hakikaten bugün geldiler, benimle konuştular, oldukça da etkilendim, uzun yıllar hapishanelerde kalmış birisi olarak söylüyorum, bu mağduriyetlerin giderilmesi için sağlıklı bir şekilde akademi ile barolarla görüşülerek, siyaset kurumuyla görüşülerek bunlara bir çare bulunması gerekmektedir.

Diğer bir konuya gelince, enflasyon arkadaşlar. TÜİK'in açıklamış olduğu enflasyon rakamları var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Tamamlayacağım efendim.

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Bakın, size söylüyorum: Haziran yüzde 35,1, TÜİK rakamlarını söylüyorum; ENAG'ı boş verin, İTO'yu boş verin, hadi onlara inanmıyorlar artık. Bu TÜİK rakamlarını söyleyeyim bu temmuz ayında yüzde 33,5; ağustosta yüzde 33; eylülde yüzde 33; ekimde yüzde 32,9; kasımda yüzde 31. Peki, bu eylül ayında TÜİK'in aylık enflasyon rakamı neymiş? 3,28'miş. Ekimde neymiş? 2,55'miş. Kasımda neymiş? 0,87. Ya, dağ fare doğurmuş. Hani şöyle diyorlar: Şapkadan tavşan çıkarmış bu TÜİK ve de 0,87'yi nasıl bulmuş? Acaba diyorum Alaaddin'in sihirli lambası mı vardı elinde veyahut da uçan halıya mı binmişti? Ne oldu bu kasım ayında da enflasyon bir anda... Kış geldi, insanlar yakıta çok para veriyorlar, akaryakıt pahalılaşmış. Vallahi ben enflasyona benim mutfak giderlerim ucuzlamadıkça, peynirim ucuzlamadıkça, domatesim ucuzlamadıkça, giydiğim elbiselerim ucuzlamadıkça enflasyon demem. Ya "Enflasyon düşüyor." diyorlar, bakıyoruz, elektrik fiyatları artıyor. "Enflasyon düşüyor." diyorlar, bakıyoruz, doğal gaz fiyatları artıyor, bakıyoruz akaryakıt fiyatları artıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Tamamlayayım efendim eğer izin verirseniz.

BAŞKAN - Evet, son dakika, buyurun.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Bununla ilgili olarak düzenlemeyi yaparken bizi kandırıyorlar ve tek haneli rakam. Sayın Cumhurbaşkanı 2020'de "Tek haneli rakamlara indireceğiz." dedi. 2021 tek haneli rakam, 2022 tek haneli rakam 2023, 2024, 2025. Ya, 2025 de geldi, 2020 neresi, 2025 neresi? Tek haneli rakamlara inmedi. Ya, bu tek haneli rakamlara, daha önce 3 haneli rakamlara CHP mi çıkarttı? Buraya DEM PARTİ'si mi çıkarttı veya muhalefet partilerinden İYİ Parti, Gelecek, Saadet, DEVA mı çıkarttı? Siz çıkarttınız bunlara. 2016 yılında tek haneli rakamlardaydı, sonra 2 haneli rakamlara, sonra 3 haneli rakamlara çıktı, şimdi tek haneli rakamlara indirmek için gayret sarf ediyorsunuz, indiremeyeceksiniz. Vatandaş sürekli olarak "Yandım Allah." diyor. TÜİK'in rakamlarına inanmıyor insanlar, vatandaşlar yaşadıklarına inanıyorlar, akaryakıt fiyatlarına inanıyorlar, kira fiyatlarına inanıyorlar. O nedenle, burada bir nakısalık var diyorum.

Bir diğer husus, bütçenin son günü, bir son dakikasında, son saatinde, son saniyesinde Plan ve Bütçe Komisyonunda, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş buradaki milletvekillerine bir şeyler imzalattırmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Efendim, izin verir misiniz?

Başkanım, bir otuz saniye lütfen, istirham ediyorum.

BAŞKAN - Sekiz dakikayı bozmuyoruz.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Peki, efendim. Teşekkür ederim, sağ olun.