| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 09.12.2025 |
MHP GRUBU ADINA HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2026 yılı Adalet Bakanlığı bütçesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz aldım. Yüce Meclisi ve aziz millet Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce dün İstanbul Çekmeköy'de uyuşturucu operasyonu sırasında açılan ateş sonucu şehit olan Özel Harekât Polisi Emre Albayrak kardeşimize yüce Allah'tan rahmet, şehidimizin ailesine, mesai arkadaşlarına ve Türk milletine başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz bu bütçe, aziz milletimizin adalet sistemine, hukuk devletine ve toplumsal huzura duyduğu güvenin bir teminatı niteliğindedir. Adalet Bakanlığının stratejik belgeleriyle 23 Ocak 2025'te açıklanan 2025-2029 Yargı Reformu Stratejisi insan haklarına saygılı, bağımsız, tarafsız, makul sürede ve vatandaş odaklı biçimde sunulmasını hedeflemiştir. Biliyoruz ki adalet devletin itibarını, milletin özgüvenini ve toplumsal barışı ayakta tutan ana sütundur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz de parti programımızda vurguladığımız üzere adaleti refahın, güçlü demokrasinin ve ahlaklı kalkınmanın temel şartı kabul ediyor; hukukun üstünlüğünü, haklının korunduğu ve "Devlet, ebet müddet." ülküsünün esas alındığı bir anlayışla bu reform iradesini samimiyetle destekliyoruz. Vurgulamam gerekir ki "Adalet mülkün temelidir." sözü, bizim için kuru bir vecize değil siyasetimizin ana istikametini belirleyen bir ilkedir. Yine, ifade etmeliyim ki bizler hiç kimsenin, hiçbir odak veya çıkar grubunun hukukun üstünde görülmeyeceğini, yetki kullanan her makamın önce kanuna, sonra millete hesap vereceği bir düzeni savunuyoruz. Genel Başkanımızın sıkça ifade ettiği üzere adalet terazisi şaşmaya başlarsa ilk sarsılan şey devletin manevi sütunları yani milletin güven duygusu olacaktır.
Saygıdeğer milletvekilleri, yargı hizmetlerine ilişkin çok yönlü bir dönüşüm çabasının sürdürüldüğünü görmekteyiz. İhtisas mahkemelerinin yaygınlaştırılması, icra iflas sisteminin günümüz ihtiyaçlarına göre güncellenmesi, adli yardım mekanizmalarının geliştirilmesi ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının yaygınlaştırılması bu dönüşümün ana ilkelerindendir. Hedef, hem mahkemelerimizin iş yükünü hafifletmek hem de vatandaşımızın uyuşmazlıklarını daha hızlı, daha düşük maliyetle ve daha tatmin edici bir biçimde sonuçlandırmaktır. Bu anlayışın kurumsal karşılığı hukukun üstünlüğünü esas alan bağımsız ve tarafsız bir yargı düzenidir. Hâkim ve savcıların mesleğe kabulünden terfilerine, görev yerlerinden meslek içi eğitimlerine kadar her aşamada liyakat, mesleki ehliyet ve millî şuur temel ölçü olmalıdır. Biz bu hassasiyetlerin kâğıt üzerinde kalmaması, vatandaşın günlük hayatında somut karşılık bulması için üzerimize düşen yasama sorumluluğunu yerine getirmeye hazırız.
Adaletin sadece sanıkla ilgili bir mesele olmadığını, mağdurun ve dezavantajlı kesimlerin korunmasını da hukukun üstünlüğü ilkesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu savunuyoruz. Kadınlara, çocuklara, engellilere ve yaşlılara yönelen ağır suçlarda caydırıcılığın artırılması, bu davalarda yargılama süreçlerinin süratli, masrafsız ve duyarlı yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Öte yandan, adalete erişim boyutunda dar gelirli vatandaşlarımızın yalnız bırakılmadığı, adli yardımın etkin çalıştığı, aile avukatlığı ve hukuki himaye sigortası gibi modellerin yaygınlaştığı bir yapıyı da arzu ediyoruz. Dijital çağın getirdiği riskler ve imkânlar da adalet anlayışımızı yeniden düşünmeyi zorunlu kılmaktadır. Kişisel verilerin korunması, mahremiyetin teminat altına alınması, yapay zekâ ve bilişim teknolojilerinin yargı süreçlerinde destekleyici biçimde kullanılması hem usul hatalarını azaltacak hem de yargının şeffaflığını artıracaktır. Siber suçlarla etkin mücadele ve dijital delillerin doğru toplanması güvenlik ve özgürlük dengesini hukukun üstünlüğünden sapmadan kurmanın önemli unsurlarıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak adaletin sadece mahkeme kararlarında değil, sosyal ve ekonomik hayatın bütününde hissedilmesi gerektiğine inanıyoruz. Gücün değil, hakkın esas alındığı bir Türkiye hem Cumhuriyetimizin kurucu iradesine hem de büyük Türk milletinin tarihi yürüyüşüne yakışandır.
Bu düşüncelerle adalet mekanizmasını güçlendiren, hukukun üstünlüğünü tahkim eden, yargıya güveni artıran her adımı desteklediğimizi ifade ediyor, görüşmekte olduğumuz bütçe kanun teklifinin hayırlara vesile olmasını diliyor, Gazi Meclisi ve Yüce Türk milletini saygı selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)