GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:35
Tarih:12.12.2011

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tekrar heyetinizi selamlayarak konuşmama başlamak istiyorum.

Şimdi, sayın bakanlar tarafından teorik çerçevesi iyi çizilmiş ama pratik hayatta, toplumsal hayatta çok fazla karşılığı olmayan konuşmalar yapıldı.

Özellikle Kalkınma Bakanı arkadaşımıza, benim alanım değil ama hemşehrim olduğu için, bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Burada uyguladığı teorik çerçeveyle ilgili bazı yaklaşımları kendi seçim bölgesi olan Bingöl'e yönelik pratik bazı adımlara dönüştürürse belki Bingöl ilinin 81 il arasındaki sondan 5'inci sırada bulunan ekonomik gösterge değerlerini ve ideal yaşama kriterlerini değiştirme fırsatı olacak.

Yine Sağlık Bakanımız da anladığım kadarıyla bizim verdiğimiz somut örneklere çok fazla inanmıyor. Ancak birlikte çalıştığı çok değerli, halkımızın da önemsediği Bingöllü bürokratlar var. Ben de kendisine yine şehrimizden birkaç somut örnek vermek istiyorum. İsterse o bürokrat arkadaşlarımızdan da bu bilgileri doğrulatabilir. Bakın, dokuz yıllık AKP Hükûmeti döneminde Bingöl'de üç yüz yataklı Bingöl Devlet Hastanesinin kapasitesine bir yatak bile eklenmemiştir. Bingöllü hastalar, şu anda bu saat itibarıyla, civar illerde, Diyarbakır'da, Malatya'da, Erzurum'da ve diğer, daha uzak olan, kilometrelerce ötede olan illerde kendi dertlerine çare arayışları içerisindedirler ve bu insanların çoğu, hasta ve hasta yakınlarının çoğu çok büyük maddi sıkıntılar içerisinde olan insanlardır. Sadece Bingöl için bu geçerli değildir, bu bahsetmiş olduğumuz durum, Muş için, Bitlis için, Hakkâri için de geçerli olan bir durumdur. Bakın, Bingöl'le ilgili somut örnek; Bingöl'ün yedi ilçesi var, şu anda bu yedi ilçeden dördünde hastaların yatarak tedavi göreceği hastane yoktur. Kiğı, Yedisu, Yayladere, Adaklı'da, bu saat itibarıyla yatması gereken bir hastalığı olan hasta, kış koşullarında yolların açık olması için dua etmek dışında hiçbir imkâna sahip değildir.

Yine, Bingöl'ün ilçesi olan Genç ilçesinde, üç yıldır elli yataklı bir hastaneyi bitiremediniz ve Genç ilçesinde, depremden etkilenmiş hastanede hizmet vermeye çalışan başhekimi bir yıl içerisinde üç defa siyasi baskılar nedeniyle çalışamaz duruma getirdiniz. Böylesi gerçeklikler ülkenin her tarafı için geçerli, somut olsun diye kendi seçim bölgemden veriyorum.

Sağlık Bakanımızın buradan duyarlılık göstermesini istediğimiz bir başka konu var: Özellikle bu cezaevlerinde hasta olan tutuklu ve hükümlülerin içerisinde bulunduğu kötü sağlık koşullarıyla ilgili gerçekten tam bir trajedi yaşanıyor. Bununla ilgili Adalet Bakanlığının sorumluluğu ne kadarsa Sağlık Bakanlığının da o düzeyde olduğunu düşünüyoruz. Özellikle 2010 yılında hastalıktan dolayı cezaevinde hayatını kaybeden tutuklu ve hükümlü sayısının 161 olduğunu belirtmek istiyorum, 2011 yılında bugün itibarıyla bu sayı 30'dur. Hâlen 263 ağır hastalığı olan tutuklu ve hükümlü vardır ve bunların içerisinden 19 tutuklu gırtlak kanseri, akciğer kanseri, son dönem kemik kanseri, kan kanseri hastalıklarıyla âdeta ölümü bekler bir durumdadır. Bu hastalar, gitmiş oldukları hastanelerde kemoterapi ilaçları verildikten sonra bağışıklık sistemi felce uğramış bir şekilde tekrar cezaevlerine geri gönderiliyorlar. Normalde bu hastaların, kemoterapiyi aldıktan sonra hastanelerde de normal hastaların yattığı hasta koğuşlarında, hasta odalarında yatmamaları gerekir ama bu konuyla ilgili özellikle Sağlık Bakanımızın ilgili kurumlara ve meslektaşlarımıza gerekli uyarıları yapmasını istiyoruz. Bu konuyla ilgili adli tıpla, Adalet Bakanlığıyla koordineli, eş güdümlü çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Yine, cezaevinde sağlık hizmetleri konusunda çok ciddi yetersizlikler var. Bakın, Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevinde doktor ya da sağlık çalışanı yok, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde bir röntgen cihazı ya da bir laboratuvar testi bile yok. Şu anda Diyarbakır'da ameliyat olması gereken bir tutuklunun Diyarbakır'da yatacağı bir klinik yok hatta doktor muayenesi için bekleyebileceği bir bekleme odası yok. Bu şekildeki koşulların mutlaka düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Ayrıca, bölgede adli tıpla ilgili çok önemli bir sıkıntı var, belki Bakanımız bu konuda kendisi duyarlılık gösterip çözüme katkıda bulunabilir. Sadece Malatya'da işlevsel olan bir adli tıp var, bu, -özellikle bölgede çatışmalı sürecin de getirdiği yoğun cenazelerin olduğu bir dönemden geçiyoruz- çok ciddi, çok önemli ailelere mağduriyetler getiriyor. Bunun Sayın Bakan tarafından duyarlılık gösterilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.

Sağlık Bakanlığından sadece hastalığın tanı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS BALUKEN (Devamla) - ve tedavisiyle ilgili organizasyonları yapmasını beklemiyoruz, aynı zamanda bölgede yaşanan savaşın getirdiği posttravmatik stres sendromlarıyla ilgili bilimsel birtakım rehabilitasyon programlarını da devreye koymak lazım.

Teşekkürler ederim. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.