| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 16.02.2012 |
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Zannediyorum yeterince tartışıldı, bağrışıldı, çağrışıldı. Şimdi, sizi suhuletle, sükûnetle şu söylediklerimi anlamaya çalışmaya davet ediyorum. Vicdanlarınızda, akıllarınızda?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Tahmin etmiştik vicdanlarımıza sesleneceksiniz!
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Evet, yani arada fıkra anlatıp gülebilirsiniz ama lütfen şu dediklerimi dinleyin.
Değerli arkadaşlar, bakın, bu konuyla ilgili bir de öncelikle şunu söyleyelim. Milletimiz de bizi dinliyor, tam dinleme saati.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Geçti, geçti! Kapattılar!
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Geçmiş maalesef, maalesef geçmiş. O zaman size söylüyorum:
Değerli arkadaşlar, on yıl sonra, dokuz yıl sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinde Adalet ve Kalkınma Partisi olarak böyle bir tartışmanın içinde olmak size yakışıyor mu? Önce bu soruyu kendi vicdanlarınızda cevaplandırın.
Bakın değerli arkadaşlar, iddialar çok ağır. Bu iddiaları yok sayarak meseleyi değerlendirebilmek mümkün değil. Gazetelere yansıyan ve reddedilmeyen yargı iddiası, Millî İstihbarat Teşkilatı gibi ülkemiz ve milletimizin geleceği açısından çok değerli bir kurumun bir suç örgütüyle bir suç iş birliği içerisinde olduğu iddiası ortada. Bunu kim iddia ediyor? Bunu yargı ortaya koyuyor. Diyor ki: "Millî İstihbarat Teşkilatı elemanları bu KCK denen yapılanmanın hem yapılanmasında hem yönetilmesinde görev alıyor. KCK'nın yaptığı, işlediği suçlarda bilfiil katılıyor ve Millî İstihbarat Teşkilatı, KCK'nın amaçları doğrultusunda bir sonucun hasıl edilebilmesi için gereken çalışmayı yapıyor." Daha buna bağlı, yediye yakın, yedi tane, çok ağır iddia ve itham var.
Şimdi bunları, bu konularla millet adına görevli olan cumhuriyet savcıları, bu soruşturmanın incelemesinde ulaştığı belgelere dayalı olarak soruşturmaya kalkıyor. Bu soruşturmada, bu bilgi ve belgelere dayalı soruşturmada, MİT yöneticilerinin, MİT elemanlarının suça karıştığı yönünde bir delil elde ediyor ki dosyayı açıyor. Açtığı dosyayla 5 MİT yöneticisini sorguya çağırıyor. Olay bu. İddia ağır. Devletimizin geleceğini? Yani, bu iddia cevaplandırılmazsa, bundan sonra tüm faili meçhullerin faili bulunmuş olacak. O, devlet olarak zaten iddia ediyor, şimdi, devletin içerisindeki kurum da belli olacak, MİT.
Şimdi, değerli arkadaşlar, yargının başlattığı bu soruşturmanın Hükûmetin siyasi tercihleri ve politikalarına karşı olmadığını bu konudaki en yetkili kişi açıklıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Sayın Fikret Seçen diyor ki: "Bu soruşturma, Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğimizce KCK terör örgütüne yönelik olarak yapılan bir soruşturma sırasında, bazı devlet görevlilerinin kendilerine yürütme organı tarafından verilen görevin dışına çıkarak hareket ettikleri, bu suretle örgütün eylemlerini gerçekleştirilmesine yardım ettikleri şüphesini doğuracak deliller elde edilmesi nedeniyle başlatılmış olup, sadece bu görevlerin -görevlilerin- eylemlerine yöneliktir." Bunu kim diyor? Cumhuriyet Başsavcısı. Buna inanmayacak mıyız arkadaşlar? Bunu değerli bulmayacak mıyız?
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Soruşturulmasın mı? İnanmak değil, soruşturulmasın mı? Soruşturulsun.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Yani kusura bakmayınız, suçüstü yakalanmış olmanın telaşında bu kanunu buraya getiriyorsunuz. Bu savcıyı niye görevden aldınız? Ve bu soruşturmayı yapan 12 tane emniyet görevlisini de görevden aldınız. Bu öfke ne? Bu soruşturmanın nereye ulaşacağı gibi bir korkunuz var. Bunu, resmen suçüstü yakalanmanın veya ileride, şimdi tedbir alınmazsa çok daha vahim sonuçlar getireceği endişesiyle şahsınızla ilgili, Hükûmetinizle ilgili, partinizle ilgili duyduğunuz endişeye tedbir olarak bu kanunu getiriyorsunuz, işin özü bu. Burada çok ağır ithamlar, iddialar konuşuldu, sorular soruldu; cevabı yok. Sayın Başbakan Yardımcısının yaptığı duygusal, Sayın Başbakanın üzerinden polemik yapmak, istismar yapmak. Öyle değil. Yani "Yargının bağımsızlığına müdahale edemeyiz." diye övünen AKP İktidarı, Sayın Başbakan, şimdi yargının ortaya koyduğu bir soruşturmanın önünü kesmek için buraya bir kanun teklifi getirilmesini nasıl izah edecek? Bunu nasıl anlatacaksınız millete? Şimdi, 5 kişi hakkında tutuklama kararı var. Araya girdiniz, emniyet görevini yapmıyor, yapamıyor. Bu 5 kişiyi?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - İfadeye çağırıyor, tutuklama kararı değil.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Tutuklama değil, ifadeye çağırdı, yakalama emri var.
Yargının önünü kestiniz. Bunun gerekçesi ne?
Değerli arkadaşlar, bakın, sayın teklif sahibi burada uzun uzun anlattı. Ben bir şey daha söylemek istiyorum size. Aslolan suç işlememektir. Aslolan hukukun dışında bir eylemin içinde olmamaktır, yoksa alacağınız tedbirler sizi korumaz. Bu kanun sizi korumaz. Demin bir arkadaşım söyledi, aslında ben de bugün televizyonlara söyledim. Kaldırdığınız Anayasa'nın geçici 15'inci maddesinde olduğu gibi kendinize bir zırh kurmanız lazım. Bu yaptıklarınız Anayasa'ya aykırı, bu yaptıklarınız hukuka aykırı, bu yaptıklarınız mevcut Türk Ceza Kanunu'na aykırı. Şimdi, siz, bana göre bu kanuna bir önergeyle şu katkıyı vermelisiniz: "AKP hükûmetleri tüm yöneticileriyle, dönemlerindeki tüm idari, mali, hukuki sorumluluktan varestedir, soruşturmaya tabi tutulamaz." diye buraya bir madde koyun ki kendinizi koruyabilesiniz. (MHP sıralarından alkışlar) Aksinde, bu işin sonu oraya gidecek.
Değerli arkadaşlar, ümit ederim ihtiyacınız olmaz ama şimdi niye böyle bir şey getiriyorsunuz? Bakın, sayın teklif sahibi arkadaşıma söyleyeyim: MİT Yasası'nın 26'ncı maddesinde zaten "Başbakandan izin alınır." diye çok açık, net yazıyor. Şimdi niye gerek gördünüz? Getirdiğiniz teklifle diyorsunuz ki: "Başbakanın özel görevlendirmeleri de soruşturulacaksa Başbakandan izin alınır."
Değerli arkadaşlar, MİT Yasası'nın 4'üncü maddesinde MİT'in görevleri yazılı. MİT'in görevleri içerisinde Başbakanın vereceği özel görevler yok.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Almıyor, 2'nci maddeyi okusana.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, MİT Yasası'nın 4'üncü maddesinde MİT istihbarat elemanlarının görevleri arasında Başbakanın vereceği özel görevler yok. Başbakan hangi özel görevi verecek de bu özel görevde suç işlenmesi hâlinde soruşturmasının Başbakandan izin alınacağını buraya bir amir hüküm hâline getiriyorsunuz? Hangi varsayıma dayalı?
OKTAY VURAL (İzmir) - İşlenmiş suçlar var demek ki.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Kim bu Başbakanın özel görev vereceği kişiler? Tanım yok. Hangi özel görevler verilecek? Tanım yok. Dolayısıyla, birilerinin iddia ettiği gibi, Başbakan kendi derin devletini mi kuruyor, buna mı hukuk geliştiriyor?
Ben bir şey daha söylüyorum, sürem de doluyor: Başbakanın böyle bir korumaya da ihtiyacı yok. Hiç kimsenin hukuktan, yargıdan korunmaya ihtiyacı yok; gitsin ifadesini versin. Milliyetçi Hareket Partisi olarak ısrarla söylüyoruz; niye yargının önünü kesiyorsunuz, insanların aklanmasının önünü kesiyorsunuz? Çok ağır ithamlar var, bu ithamlar sorgulansın. Kendi yargınızdan niye kaçıyorsunuz?
KAMER GENÇ (Tunceli) - Tayyip Bey'e dayanıyor.
OKTAY VURAL (İzmir) - Doğru herhâlde.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Hani yargıya güvenecektik, hani yargıda yargıç teminatı vardı, yargının bağımsızlığı vardı, Anayasa'nın 138'inci maddesi vardı? Bu telaş niye? Bu korku niye?
Değerli arkadaşlar, bakın, ben size 1957 sonrasını tekrar okumanızı hatırlatıyorum, zeval döneminin tepkileri bunlar.
Bir başka şey daha söylüyorum: İçinizde çok değerli hukukçular var, biliyorsunuz ki bu yasa hem Anayasa'ya aykırı hem evrensel hukuka aykırı. Yargı yani yasamanın üzerinden yürütme kendine alan belirliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlıyorum.
Yani yasama kullanılarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kullanılarak Hükûmetin yargının alanını daraltma gibi bir hakkı yok arkadaşlar, kendi alanını genişletmek açısından Türkiye Büyük Millet Meclisini kullanmak gibi bir hakkı yok. Bu, hukuk anlayışına, hukuk devleti ilkesine de aykırı; bu, bizim sistemimizin kuvvetler ayrılığı ilkesine de aykırı. Dolayısıyla, bu yasanın getiriliş sebebini -Sayın Oktay Vural'ın söylediği gibi- Sayın Bozdağ'ın burada açıklaması lazım.
Hangi suçları saklıyorsunuz? Hangi korku sizi böyle bir sonuca götürüyor? Akla ziyan bir yasa bu. Var zaten kanunda, Başbakandan izin alınacak, tekrar niye getiriyorsunuz?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Niye almadı?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Gerekiyor demek ki! Gerekiyor demek ki!
Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, ben, sizin sağduyunuza, vicdanlarınızın namusuna hitap ediyorum, akıllarınızın namusuna hitap ediyorum: Yaptığınız şey doğru değil ve bu yaptığınızla Başbakana çok ağır bir yük yüklüyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Artık Başbakan taraftır, pazarlığın tarafıdır.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Şandır.