GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:16.02.2012

AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET AYDIN (Adıyaman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii burada çok duygusal, çok da romantik ortamda âdeta bir şiir dinletisi gibi oldu ama hakikaten şöyle? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) "Şöyle bir notlarımı alayım" yani "Nerede acaba doğru bir şey söyler?" dedim ama maalesef bir doğruyu bulamadım, yanlışları da artık yazmaktan vazgeçtim, gelip şöyle bir ben de sohbet etmek istedim.

Değerli arkadaşlar, demokratik hukuk devletinde, demokratik hukuk devletinin unsurlarıyla ilgili bizim ders alacak durumumuz yok. Bazı arkadaşlar da kalkıp burada demokratik hukuk devletiyle ilgili bize ders vermeye kalkmasın. Bakın, demokratik hukuk devletinde darbe planları olmaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Demokratik hukuk devletinde Ergenekonlar olmaz, balyozlar olmaz, çeteler ve mafyalarla idare edilemez. (Gürültüler)

OKTAY VURAL (İzmir) - PKK'yla planlar da olmaz, protokoller de olmaz, Oslo da olmaz.

AHMET AYDIN (Devamla) - Bakın, demokratik hukuk devletinde asıl ne olmaz biliyor musunuz?

OKTAY VURAL (İzmir) - Demokratik hukuk devletinde terör örgütüyle peşkeş çekmek olmaz.

AHMET AYDIN (Devamla) - Demokratik hukuk devletinde militan yargı asla olmaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Tam bağımsız, tam tarafsız bir yargı olur, yasama olur, yürütme olur, eşgüdüm ve koordinasyon olur ama militan yargı asla olmaz arkadaşlar.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Aynen sizin gibi, AKP gibi

OKTAY VURAL (İzmir) - Ya, siz yürütmesiniz zaten!

AHMET AYDIN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, tek bir doğru bulabildim, biliyor musunuz ne dedi? "Sizin için demokrasi araç, amaç değil." dedi.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Başbakan söyledi onu, Başbakan.

AHMET AYDIN (Devamla) - Evet, bizim için demokrasi amaç değil. Bizim için demokrasi araçtır, aslolan halkımızın, milletimizin refahıdır, mutluluğudur, demokrasiyi de bunun için savunuyoruz işte, milletin refahı için, milletin mutluluğu için demokrasiyi savunuyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Faşist diktayı kurdunuz ülkede. Dönün bakın, hâlinize bakın.

AHMET AYDIN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, demokrasilerde, burada gelinir, konuşulur ama konuşulurken öyle sataşmalar, müdahalelerden ziyade, burada kürsü işgalleri olmaz demokrasilerde. Bu, milletin kürsüsüdür ve bu kürsüde herkes konuşmak durumundadır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Siz, demokrasiden bahsedeceksiniz, demokratik kanallarla iktidara gelen bir partiye verilen oyları şaibeli göreceksiniz. Bu milletin verdiği oyları şaibeli göremezsiniz ve gösteremezsiniz.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Milletin oyları değil, sizin yaptıklarınız şaibeli.

AHMET AYDIN (Devamla) - Milletin oylarını şaibeyle nitelendirenler kendilerini demokrat olarak addedemezler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu millet "yüzde 34" dedi, siz bu muhalefeti yaptıkça bizi yüzde 47'ye çıkarttı. Siz muhalefetinizi devam ettirdikçe biz yüzde 50 olduk. Siz bu muhalefeti devam ettirin, siz iyi yoldasınız, biz yüzde 50'lerin üzerine çıkmaya devam edeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, Hrantları, Etyen Mahçupyanları lütfen konuşmayın. Siz o "Hrant'ın Parazitleri" yazısını lütfen bir okuyun, ona göre gelin, burada konuşun diye düşünüyorum.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Bravo Ahmet! "Hrant'ın Parazitleri" diyeceksin, "Hrant'ın Parazitleri" o yazıyı okuyacaklar!

OKTAY VURAL (İzmir) - Hangi? Pkk'yla yapılan protokolü mü?

AHMET AYDIN (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, burada biz sanki dünyayı yeniden keşfediyormuşuz gibi bir hava uyandırılıyor. Değerli arkadaşlar, şurada yaptığımız, mevcut olan bir durumu yani malumu ilan etmektir. Bu MİT Yasası'nı 1983'te çıkarıp 84'te yürürlüğe koyan AK PARTİ miydi? Yok. E, bu Yasa o gün var mıydı? Vardı. Bugün de var mı? Var.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Niye değiştiriyorsunuz, onu söyle!

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Niye değiştiriyorsunuz o zaman?

AHMET AYDIN (Devamla) - 26'ncı madde, şu anda mevcut, yürürlükteki 26'ncı madde Başbakana bu izni veriyor mu?

OKTAY VURAL (İzmir) - Hangi çeteleri koruyorsunuz? İhale çetelerini mi?

AHMET AYDIN (Devamla) - Başbakana veriyor mu bu izni? Evet, veriyor. Ancak bu izni görmezden gelenler var. Hani sizde var ya?

OKTAY VURAL (İzmir) - Ahmet, sen hangisinin yanındasın, onu söyle, adını söyle!

AHMET AYDIN (Devamla) - Sizde de var ya hani derler ya "Gözleri vardır, görmezler; kulakları vardır, duymazlar." Biz ne yaparsak yapalım siz görmeyebilirsiniz, siz duymayabilirsiniz ama burada milletimiz bizi görüyor, milletimiz bizi duyuyor, milletimiz bizim hizmetlerimizi alkışlıyor, yürekten alkışlıyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP ve MHP sıralarından gürültüler)

OKTAY VURAL (İzmir) - Duyacak, duyuracağız!

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Duymaması için Meclis TV'nin sesini kestiniz.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sokağa çıkın, bırakın televizyonları.

AHMET AYDIN (Devamla) - Bir dakika, konuşuyoruz, böyle sohbet ediyoruz arkadaşlar. Ben öyle çok şiirsel bir şekilde, belki akıcı bir şekilde konuşmadım ama bizler doğruları konuşmak zorundayız.

OKTAY VURAL (İzmir) - Siz organize işlerle uğraşın, boş verin.

AHMET AYDIN (Devamla) - MİT Yasası'yla ilgili fırtınalar koparılıyor bir bardakta. Ancak ve ancak biz sadece var olan bir durumu, altını kırmızı harflerle çizmek suretiyle ilan ediyoruz. "Yahu gözünüz görsün, burada bu durum var." diyoruz ama her çıkan konuşmacı farklı konuşuyor. Bu durumu herkesin görmesini istiyoruz.

Yine, değerli arkadaşlar, demokrasi derken, demokratlıktan bahsederken hani deriz ya "Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz."

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Aynen öyle, bak bunu doğru söyledin.

AHMET AYDIN (Devamla) - Türkiye, AK PARTİ'yle demokraside çıtaları yükseltti. Türkiye, dün konuşulamayanları bugün konuşabiliyor.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Tabii, onun için Türkiye 148'inci sırada!

AHMET AYDIN (Devamla) - Dün sizin tartışmaya cesaret edemediğinizi artık bu halkımız konuşuyor, konuşuyor; tabuları yıktık biz. Dokunulamayanlara bu dönemde dokunuldu, artık hiç kimsenin dokunulmazlığı yok. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler) Değerli arkadaşlar, hiç kimsenin dokunulmazlığı yok.

OKTAY VURAL (İzmir) - Allah Allah!

AHMET AYDIN (Devamla) - Kesinlikle dokunulmazlığı yok ve herkese, suç işleyen herkese dokunuluyor.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Ahmet Bey, siz yasa teklifini okudunuz mu? Okur musunuz yasa teklifini.

AHMET AYDIN (Devamla) - Hiç kimsenin bu ülkede artık suç işleme özgürlüğü yok; hiç ama hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yok.

Bakın, konuştuğumuz konu var olan bir hadise. Bir istihbarat kurumunu konuşuyoruz. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, bu kadar yanıltılmaz ya.

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, yani?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen biraz sessiz olalım. Lütfen dinleyiniz.

OKTAY VURAL (İzmir) - Bu kadarına pes doğrusu!

AHMET AYDIN (Devamla) - Lütfen sessiz olun da konuşalım. Var olan bir konuyu biz ilan ediyoruz. Biz "Böyle bir konu vardır." diyoruz ve bu konu da haklı, makul bir konudur.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Diplomayı bakkaldan mı aldın?

AHMET AYDIN (Devamla) - Bakın, siz bu ülkenizin geleceğini korumak durumundasınız; devletin bekası söz konusu. Bu ülkede birileri görevi gereği illegal örgütlerin içine sızıyorsa, adamı cepheye sürüyorsanız? Bir personeli, bir MİT görevlisini cepheye sürüyorsunuz, "Gidin, o organize suç örgütünün içerisine girin, oradan bana bilgileri getirip devletin yetkili makamlarıyla paylaşın." diyoruz.

Bakın, "terörle mücadele" diyoruz. Türkiye etkin bir şekilde bu mücadeleyi vermek durumunda. En önemli kararlardan biri budur.

OKTAY VURAL (İzmir) - Bunu engelleyen bir şey mi var ya?

AHMET AYDIN (Devamla) - En önemli kanallardan biri budur.

Eğer çetelerle, mafyalarla mücadele ediyorsak?

OKTAY VURAL (İzmir) - Bugüne kadar nasıl yaptınız peki?

AHMET AYDIN (Devamla) - ?ve bu mücadelede başarıyı da sağlamışsak, emin olun, bu ciddi manada önemsenmesi gereken bir konu. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)

ALİM IŞIK (Kütahya) - On senedir niye getirmediniz?

AHMET AYDIN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, tabii rahatsız olacaksınız, biliyorum, farkındayım ama lütfen konuşmacıya da saygılı durun.

Burada, tabii, konuşmacıları dinledikçe şöyle bir taraftan geriye dönüp bakıyorum, Türkiye on yıl önce ne hâldeydi, bugün ne hâlde? Ekonomide düşünüyorum, sağlıkta düşünüyorum, eğitimde, ulaştırmada nereden nereye geldik?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ekonomi çok düzgün! En çok cari açık sizin döneminizde. Dışarıya 80 milyar dolar kaynak çıktı.

AHMET AYDIN (Devamla) - Demokrasiye bakıyorum? (CHP sıralarından gürültüler) Ya kusura bakmayın, sizin hiç laf atmaya hakkınız yok, hiç hakkınız yok yani. Tek parti zihniyeti döneminde bu ülke zaten göreceğini gördü, yaşayacağını yaşadı. Artık, o dönemler geride kaldı; artık bu ülkede dağdaki çoban da, Cumhurbaşkanı da eşit konumda, bu ülkede herkes kanunlar önünde eşit konumda. Bu ülke artık özgürlükler noktasında çok daha ileri adımlar attı ve atmak da durumunda. Artık biz bir yola koyulduk. Siz engel olsanız da, siz mâni olsanız da bu özgürlükleri bu ülke evladı için sonuna kadar götüreceğiz, devam edeceğiz.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Hamaset yapma, hamaset yapma, doğru söyle.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Özgürlük neresinde bunun? Yargıya müdahale ediyorsunuz, nerede özgürlük?

AHMET AYDIN (Devamla) - "Demokratik açılım" dedik, "Millî Birlik ve Kardeşlik Projesi" dedik ve adına her ne denirse densin bütün bu projeleri sonuna kadar kararlılıkla götüreceğiz.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Hamaset yapma, doğruyu söyle!

OKTAY VURAL (İzmir) - Efendim kürsüye bir yalan makinesi koyabilir miyiz?

AHMET AYDIN (Devamla) - Evet, birileri etnik sorundan beslenebilir, birileri bölgesel sorundan beslenebilir, birileri mezhepsel sorundan beslenebilir ama bizim üç kırmızı çizgimizdir dedik. Hiçbir sorundan da beslenmeyeceğiz, bu ülkenin bütün evlatlarını, 75 milyonu bir sayacağız, yedi bölgesini bir sayacağız.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Ne zaman, ne zaman?

AHMET AYDIN (Devamla) - Her yerde eğitimden sağlığa, ulaştırmadan adalete hizmetleri götüreceğiz. Bu ülke insanının hak ettiği demokratik bir ortamda yaşaması için de gereken mücadeleyi vereceğiz.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Almanya'da faşistler de böyle diyordu!

AHMET AYDIN (Devamla) - Hepinize tekrar teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum, iyi akşamlar diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Aydın.