GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:16.02.2012

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, özel yetkili savcı ve özel yetkili mahkemece verilen bir karar üzerine alelacele Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilen, İç Tüzük hükümleri ağır bir şekilde ihlal edilerek apar topar Adalet Komisyonu gündemine indirilen, Anayasa'mızın açık hükümleri karşısında bırakın yasalaşmasını, görüşülmesi dahi mümkün olmayan özel bir yasa teklifini ivedilikle görüşüyoruz.

Diğer taraftan, bu yasa teklifi görüşülürken, halkımızın iradesiyle seçilen milletvekillerimiz, üniversite rektörlerimiz, Genelkurmay Başkanımız, "Parasız eğitim istiyoruz." diyen öğrencilerimiz, halka karşı bilgilendirme görevini namuslu bir şekilde yerine getirmeye çalışan basın mensuplarımız, asker-sivil binlerce yurttaşımız özel yetkili mahkemelerce verilen kararlarla tutukludur. Özel yetkili mahkemelerce verilen uzun tutuklama kararları münferit olmaktan çıkmış, sistematik bir hâle dönüşmüştür ve nitekim ağır insan hakkı ihlali oluşturan bu uzun tutuklama kararları karşısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2009 yılından bu yana ülkemizi tam 440 kez mahkûm etmiştir.

Değerli arkadaşlar, sormak istiyorum: Bütün bunlara karşın aciliyet arz eden temel sorunları ortadan kaldırmaya, uzun süren tutuklulukları sınırlayarak özel yetkili mahkemelerdeki hukuk dışı uygulamaları önlemeye yönelik yasa teklifleri Meclisin tozlu raflarında bekletilirken, bu özel yasa teklifinin dört beş gün gibi kısa bir süre içerisinde yasalaşma noktasına getirilmesinin nedeni acaba nedir? Teklif sahibi Sayın Milletvekilinin Meclisteki ağırlığı mıdır? Yoksa teklif sahibi Sayın Milletvekilinin himayeye mazhar bir kişi olması mıdır? Yoksa görüştüğümüz teklifin içeriğindeki düzenlemenin ülkemizdeki vicdan kanatan diğer sorunlara karşı daha öncelikli ve ivedilikli bir sorun teşkil etmesi midir?

Değerli arkadaşlar, soruyorum: Bu teklifi acilen Meclis gündemine getiren, soruşturma savcısının işten elden çektirilerek "Başbakan tarafından bizzat görevlendirilenler" ibaresiyle suç işlenmesi hâlinde soruşturmayı Başbakanın iznine bağlayarak yargının ve kamuoyunun gözünden kaçırılmaya çalışılan, başta Bekir Bozdağ olmak üzere Hükûmetin bakanlarını panik hâlinde açıklamalar yapmaya sevk eden eylemler, nedenler, olaylar nelerdir? Ne oldu da daha düne kadar milletvekillerinin, Genelkurmay Başkanının, Erzincan'daki MİT görevlilerinin tutuklanmalarında "Herkes kanun karşısında eşittir, yargı işini yapıyor." diyenler, bugün  birdenbire MİT Müsteşarı Fidan, Taner ve Güneş söz konusu olduğunda âdeta zıplayıp yerlerinden kalkarak özel yetkili savcıyı alaşağı etmişlerdir. Ne oldu da birdenbire polis memurlarını, polis müdürlerini işten el çektirmişlerdir, görevden almışlardır?

Değerli arkadaşlar, burada merak ediyorum ve soruyorum: Acaba Hükûmet yetkililerinin vicdanları mı sızlamıştır? Acaba bu olaylar karşısında geçmişteki tüm olaylara gözlerini kapatan Hükûmet yetkilileri bir vicdanları olduğunu mu hatırlamışlardır? Tabii, bu iyimser bir düşünce. Bu düşüncenin söz konusu olmadığını hepimiz biliyoruz.

Değerli arkadaşlar, hepimiz biliyoruz ki bugün bütün bunlar ve bu yasal düzenleme, ucu yüksek tepelere dokunan bir soruşturmayı alelacele örtbas etme çabasıdır. Görünen odur ki geçmişteki derin devlet temsilcilerinin bile bırakın Meclise getirmeyi aklına dahi getiremediği kadar vahim, Anayasa'ya açıkça aykırılık oluşturan, hukuk devleti normları içerisinde değerlendirilmesi mümkün bulunmayan bir çete yasasıyla, iktidarın tepesine kadar giden, özel temsilcisi kanalıyla Başbakana kadar uzanan bir suç soruşturulması kapatılmaya çalışılıyor.

Yine açıkça görünen odur ki iktidar temsilcilerine bu kadar panik yaptıran neden, basına sızan savcılık iddiaları ve bilgilerden de açıkça anlaşılacağı üzere, yangının büyüklüğü ve vahimliğidir.

Buradan değerli AKP milletvekillerini ve sayın bakanları uyarmak istiyorum: Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, bilin ki kokusu Fizan'a kadar giden bu vahim tablonun izlerini ve tanıklarını bu yasa teklifiyle dahi silemezsiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Köktürk.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Devamla) - Bilin ki ülkemizin yangın yerine çevrilmesine katkı verenlerin?

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Köktürk.

Önergelerimiz beş dakika?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Devamla) - Efendim, bir dakika?

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz. 

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Devamla) - Son olarak şunu söylemek istiyorum Sayın Başkanım: Bir tek cümlem var, o da Ahmet Aydın'a. Sayın Ahmet Aydın'a buradan hitap etmek istiyorum.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan, konuşma süresi bitti.

BAŞKAN - Sayın Köktürk?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Devamla) - Sayın Aydın,  Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidar olmanın yanı sıra, ülkemizin geleceğine yönelik Cumhuriyet Halk Partisinin başka görevleri de vardır.

BAŞKAN - Sayın Köktürk, teşekkür ediyoruz.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Devamla) - Ancak biliniz ki "Bizi delikten süpürmeyin." diye? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Köktürk?