| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 16.02.2012 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 164 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Tabii bugün yeniden bir AKP klasiği görüyoruz. Kendi istekleri ve menfaatleri doğrultusunda, daha önceki zamanlarda çıkartılan torba kanunlar gibi bir kanunu da hep beraber burada çıkartmaya çalışıyoruz.
Tabii burada, esasında, görüşmekte olduğumuz kanun da çok önemli bir kanun. Burada, çok önemli, ülkemizin millî menfaatleri noktasında bir kurum bir şaibe altında, bir söylem içerisinde bulunuyor. Bununla ilgili bazı gerçeklerin ortaya konulması gerek. Bununla ilgili olarak, biraz önce Grup Başkan Vekilimiz Oktay Vural Beyefendi'nin vermiş olduğu kapalı oturum, esasında çok önemli bir fırsattı. O fırsatı değerlendiremedik. Yani burada söylendiği kadarıyla, gizli kalması gerekmeyen, yani gizli kalması gereken veyahut da bu konuyla ilgili olarak da açıklanması gereken bazı konular var. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konuyu bilmesi gerekiyor, milletvekillerinin, milletimizin temsilcileri olan bizlerin bu konuları açık ve net bir şekilde bilmemiz gerekiyor ancak yani kapalı oturumla ilgili olarak, kapalı oturumun reddedilmiş olmasının AKP milletvekilleri tarafından, ben normal karşılamadığımı ifade etmek istiyorum.
Burada tabii, söylenen çok önemli iddialar da var. Bir MİT başkanı şu anda suçlanmış konumdadır. MİT'le ilgili söylemler çok tabii, geçmişe matuf olarak çok çeşitli söylemler vardır. Bunların tabii, milletvekilleri tarafından bilinmesi gerekmektedir. İnsanlarımızın kafasında çok çeşitli sorular vardır, bu soruların cevabının olması gerekmektedir. Bakınız, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak şöyle, şu şekilde soruları sormak istiyoruz. Bunlara da tabii, Hükûmet yetkilileri tarafından açık ve net bir şekilde cevap verilmesi gerekiyor.
KCK'nın kuruluşunda, eylemlerinin planlanmasında kimin müdahalesi ve katkısı olmuştur, bunu öğrenmek istiyoruz.
Hapisten çıkan bölücü militanların ve hatta dağdaki eşkıyanın siyasete taşınabilmesi ve meşrulaşması amacıyla KCK'nın önü bizzat Hükûmet tarafından açılmış mıdır, bölücü ve yıkıcı faaliyetlerine bile bile göz mü yumulmuştur?
Sayın Başbakan Erdoğan'ın KCK'nın kuruluşundan başından beri bir haberi var mıdır veyahut Hükûmet yetkililerinin böyle bir konuda bilgileri var mıdır?
"PKK'yı devlet kurdu." iftiraları, KCK'nın acaba AKP güdümünde olduğunu gizleme veya bu konudaki delilleri yok etmeyle ilgili bir düşünce midir?
Sözde Kürdistan'ın kurulması başta olmak üzere, İmralı mahkûmunun serbest bırakılması, anayasal çözümler konusunda teminatlar sunulması ve PKK'nın dağ kadrosunun polis gücü olarak kullanılması konularında bir mutabakat sağlanmış mıdır?
Bakın, Oslo görüşmeleriyle ilgili çok ciddi söylemler vardır. Yani orada ülkemizin çok önemli durumuyla ilgili çeşitli görüşmeler yapılmıştır ve bu görüşmeler de şu anda muallaktadır. Acaba, bununla ilgili olarak en azından Türkiye Büyük Millet Meclisinin açık ve net bir şekilde bilgilendirilmesi gerekmektedir. Yani bu fırsatı kaçırmamak gerekmektedir. İnanıyorum ki önümüzdeki zaman dilimi içerisinde tekrar bir kapalı oturum isteği olur da bununla ilgili de kapalı oturum kabul edilmiş olur ve bizler de, sizler de milletimizin bize vermiş olduğu yetkiler doğrultusunda bu yetkiyi kullanmış oluruz.
Yine, Millî İstihbarat Teşkilatı kanlı saldırıların zamanlamasını ve yapılış şeklini önceden öğrenmesine rağmen, bununla ilgili önleyici tedbirleri almış mıdır ve lazım gelen uyarıları yapmış mıdır? Bu da çok önemli bir konudur. Bakınız, Millî İstihbarat Teşkilatı şu anda suçlanıyor. Millî İstihbarat Teşkilatının başı Hakan Fidan Beyefendi, kendisiyle ilgili o söylemlere devlet memuru olarak cevap veremiyor ama en azından bağımsız Türk mahkemelerinin huzurunda, yapılan işlerle ilgili olarak veyahut diğer konularla ilgili olarak açık ve net şekilde bilgi verebilirdi.
Yine, bakınız, işte, dün itibarıyla Heronların görüntüsü Türkiye Büyük Millet Meclisinde İnsan Hakları Komisyonunun üyeleri tarafından izlendi. Gerçi Heronların görüntüsünü tüm milletvekillerinin hepsi de izlemek isterlerdi, ben de şahsen o konuda izlemek isterdim. Heronların görüntüsü incelendiği zaman, iki saat içerisinde 4 kere aralıklarla insanların bombalanmış olduğunu görüyoruz; bu çok önemli bir konudur. Yani burada 4 kere üst üste, özellikle de insanların geçtiği, beraberinde katırların üzerinde çeşitli yüklerin olmuş olduğu Heronların görüntüsü içerisinde var ve bu iki saatlik süre içerisinde 4 kere üst üste bombalanması, herhangi bir uyarıya mahal vermeden bombalanmış olması çok önemlidir. En azından bu gizli görüşmede, Sayın Oktay Vural Beyefendi'nin istediği bu kapalı oturumda, bu gizli görüşmede en azından bunlarla ilgili söylemler olabilirdi. Acaba bu MİT mi? MİT'le ilgili bir ilişkisi var mıdır? Veyahut da bu Heronların o görüntüsünden sonra bombalanmayı, kim emrini vermiştir? Veyahut da bu verilen emirler ne derece uygulanmıştır? Veyahut da bunun arkasında acaba?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Doğru, buyurun, toparlayın, vaktiniz doldu.
REŞAT DOĞRU (Devamla) - Bitiriyorum efendim.
Yani bu Heronların görüntüsü incelendikten sonra bununla ilgili bizim bilgilenmemiz gerekmiyor mu? En azından, kapalı oturum yapıyoruz, kapalı oturumda bunlar söylense Hükûmet yetkilileri tarafından, herhâlde daha fazla mutmain olurduk diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Doğru.