GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:67
Tarih:16.02.2012

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 164 sıra sayılı Başbakan özel illegal örgütünün oluşturulmasına dair yasa teklifi üzerindeki görüşlerimi aktarmak üzere ben de söz almış bulunuyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, böyle bir giriş olur mu efendim, böyle bir konuşma olur mu?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - İktidar milletvekillerinin tümüne soruyorum: Siz verdiğiniz ve savunduğunuz bu yasa teklifiyle ne yapıyorsunuz, nasıl bir hukuk faciasına imza atıyorsunuz, farkında mısınız?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, lütfen konuşmacıyı uyarır mısınız? Sayın Başkan, Sayın Başkan, bakınız, İç Tüzük'ün ilgili maddesi, 67'nci maddesi? Sayın Başkan, uyarır mısınız? Lütfen düzeltsin.

BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, bir saniyenizi alabilir miyim.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Efendim?

BAŞKAN - Yasanın resmî ismini lütfen ifade ediniz, buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, "Başbakanın illegal örgütü" diye başlıyor. Sayın Başkan, lütfen düzeltsin.

BAŞKAN - Evet, düzeltiyor efendim.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Biraz önce de pek çok arkadaş bundan bahsetti Sayın Elitaş, siz yoktunuz, arkadaşlarınız müdahale etmedi.

BAŞKAN - Sayın Milletvekilim?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, Sayın Milletvekili ne yaptığının, ne konuştuğunun farkında değil. Bakın, önerge kanun maddesinin aynısı.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Evet, Sayın Başkanım, 164 sıra sayılı?

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, bir saniyenizi alabilir miyim.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - ?Yasa Teklifi'yle ilgili görüşlerimi bildiriyorum.

BAŞKAN - Bir saniye, bir saniye?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, kürsü dokunulmazlığını Sayın Elitaş sınırlandıracak değil, lütfen devam etsin.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, orada herkes istediğini söyleyemez!

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Sayın Başkan, yalnız, sözümü bitirmem lazım lütfen?

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, bir saniye, bir daha, yeniden başlatacağım. Lütfen kanunun resmî ismini söyleyiniz, sonra yine eleştirinizi yapınız.

Sürenizi yeniden başlatıyorum.

Buyurun.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, 164 sıra sayılı Yasa Teklifi'yle ilgili görüşlerimi bildiriyorum ama biraz önceki düşüncelerimi de tekrar ediyorum.

İktidar milletvekillerinin tümüne soruyorum: Siz verdiğiniz ve savunduğunuz bu yasa teklifiyle ne yapıyorsunuz, nasıl bir hukuk faciasına imza atıyorsunuz, farkında mısınız? Elbette farkındasınız. İşin vahameti de burada başlıyor zaten. En başta Anayasa madde 138'i ihlal ediyorsunuz, Anayasa suçu işliyorsunuz ve bunu bilerek, isteyerek, tasarlayarak yapıyorsunuz. Ne diyor madde 138? "Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi beyanda bulunulamaz." Sizler bundan da ileri gidiyorsunuz, yargı alanına doğrudan müdahale ediyorsunuz ve yasayı değiştiriyorsunuz.

İşte, bu nedenle, sadece bu nedenle hepinizin yargılanacağı, bunun hesabının sorulacağı günler de gelecektir elbet, bunu bilesiniz.

Çok açıktır ki burada yapılmak istenen, Başbakanın özel temsilcisi sıfatıyla ve MİT mensubu olarak, Başbakanın talimatıyla görevlerini aşarak suç işlediği iddia edilen kişilerin, bu yasayla koruma altına alınması söz konusudur, çünkü bu kişilerin ifade vermesi durumunda, azmettiren sıfatıyla Başbakanın da sanık sandalyesine oturması muhtemeldir.

İşte, bu nedenle, bu kişileri korumak adına, asıl olarak da Başbakanı korumak adına bu yasayı çıkarmak istiyorsunuz ve üstelik de bunu fırsat bilerek Başbakana bağlı illegal bir çete örgütlenmesini yaratmak istiyorsunuz. Başbakana bağlı bu özel çeteyi hangi suçlardan kurtarmak istiyorsunuz, CMK madde 250 kapsamında özel yetkili mahkemelerde hangi suç failleri yargılanıyor, isterseniz size hatırlatayım, sevgili Ramazan Can, size de hatırlatıyorum.

Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak, düşmanla iş birliği yapmak, askerî tesisleri tahrip ve düşman askerî hareketleri yararına anlaşma yapmak, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silahlı isyan, Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı, siyasal ve askerî casusluk ve buna benzer suçlardan dolayı Başbakan özel örgütünü koruma altına alıyorsunuz. Başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilen herhangi kişileri bu koruma kalkanı altına alıyorsunuz. Bundan daha ilerisi var mı?

Sizler Başbakanın gladyosunu, derin devletini oluşturmasının yolunu açıyor ve bu kişiler ne suç işlerse işlesin yargılanmasını Başbakanın iznine bağlıyorsunuz.

Korkunç bir koruma kalkanı oluşturuyorsunuz, ancak tüm bunlara rağmen Başbakanı koruyamıyorsunuz. Korktuğunuz şey, bu soruşturmanın sonucunun Başbakana kadar gideceği ise, ne yazık ki özel yetkili mahkeme canavarından Başbakanı koruyamıyorsunuz. Doğal hâkim ilkesine, adil yargılama ilkesine aykırı olan ve bu ülkenin üstünde Demoklesin kılıcı gibi sallanan, ne gün kime dokunacağı bilinmeyen, yarattığınız canavar özel yetkili mahkemeler ve özel yetkili savcılar daha düne kadar çok iyiydi, şimdi mi kötü oldu? Daha ocak ayında, Yüce Divanda yargılanacağı Anayasa'da açıkça yazılı olan eski Genelkurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ özel yetkili mahkemece tutuklandığında alkışladınız. Aynı şekilde, kuvvet komutanları özel yetkili mahkemece tutuklandığında alkışladınız. Yine Yargıtayda yargılanması gereken Erzincan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, hukuk yok sayılarak özel yetkili savcılarca makamından cezaevine götürüldüğünde alkışladınız.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - O konuya hiç girme istersen.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Sadullah Ergin ile Bekir Bozdağ da alkışladı.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Milletin oylarıyla seçilmiş milletvekilleri özel yetkili mahkemelerce, millet iradesi hiçe sayılarak cezaevinde tutulmaya devam edildiğinde alkışladınız. Özel yetkili mahkemelerce MİT mensubu Kâşif Kozinoğlu, MİT Erzincan Şube Müdürü Sadri Barkın İnce, Kıvılcım Üstel tutuklanırken ne Başbakanlık izni aklınıza geldi ne de bir itirazınız oldu çünkü özel yetkili savcılar ve özel yetkili mahkemeler tarafından hukuk dışı, Anayasa'ya aykırı bu işlemler yapılırken sizin muhaliflerinizin sesi kısılmaya çalışılıyordu. Bunlar yapılırken "Yargıya müdahale edilemez, bu ülkede kimsenin ayrıcalığı yok, herkes yaptığının hesabını verecek." dediniz, bunları sizler söylediniz. Şimdi ise yarattığınız canavar özel yetkili mahkemeler size döndüğünde "Biz yaptıklarımızın hesabını vermeyiz." diyorsunuz, bunun için özel yasa çıkarmaya çalışıyorsunuz ancak hâlen daha özel yetkili mahkeme garabetine son vermeyi düşünmüyorsunuz.

Bu ülkedeki demokrasiyi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - ?hukuk devletini ortadan kaldırmak için hâlâ daha bu mahkemelere ihtiyacınız var çünkü.

İşte bu nedenlerle?

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, teşekkür ederim.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Sayın Başkan, sözümü kestiniz, bitireyim, son cümlelerimi söyleyeyim.

BAŞKAN - Yok efendim. Lütfen? Yeniden verdim efendim, tekrar verdim size zaman. Lütfen?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - İşte bu nedenlerle tarih sizi yargılayacaktır. Bu yaptığınız tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, lütfen?

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Bu tarihî hatanız nedeniyle yarın çocuklarınızın yüzüne bile bakamayacaksınız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)