GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:37
Tarih:14.12.2011

MHP GRUBU ADINA ALİ HALAMAN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ulaştırma Bakanlığının Karayolları Genel Müdürlüğü 2012 yılı bütçesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Milliyetçi Hareket Partisi adına ve şahsım adına büyük Türk milletini selamlıyorum.

1/3/1950 yılında kurulan, yol konusunda ülkemizde tek uzman kuruluş Karayolları Genel Müdürlüğüdür. 15.891 çalışanıyla bir ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel değerlerini besler; ölü yatırım gibi gözükür ama esas anlamda üretimin yani ekonominin temelidir. Ülkemizin ekonomik, sosyal, kültürel standartlarının ölçümü kara yollarının şekillenmesi ve biçimlenmesi üzerinden fark edilebilir. Kara yolları üzerinde seyir hâlinde olan araç gereçlerin hareketleri ekonominin iyi veya kötü olduğunu gösterir.

Siyasetçi ülkenin yolundan, belinden, hastanesinden, okulundan, camisinden, sanayisinden birinci derecede sorumlu olduğu için kendi bölgesinde veya genelde "Yolumuzu, okulumuzu, hastanemizi yaptınız mı?" sorularıyla karşılaşır. Bundan dolayı da Karayolları müessese olarak elli, altmış yıllık çalışma döneminde Türkiye'nin yüzde 30, yüzde 40 denebilecek yol ağlarının oluşmasına, kıymetli mühendis ve teknik çalışanlarıyla kar, kış demeden hizmet etmeyi ulvi bir görev kabul etmişlerdir.

Elli, altmış yıllık dönem içerisinde siyasi iktidar olmuş partiler önem verdikleri işlerle anılır. 1960-1970 yılları arasında Süleyman Demirel iktidarı daha çok Türkiye'de baraj yapmak, yeşil kartla anılmıştır. Ecevit iktidarı barış çıkartmasıyla anılmıştır. 1980'den sonra iktidar olan Özal dönemi daha çok kara yolları, otobanla anılmıştır. Tansu Çiller dönemi terörle mücadele ile anılmıştır. Erbakan dönemi memuriyetin özlük haklarının iyileşmesiyle anılmıştır ve  Mesut Yılmaz Hükûmeti Avrupa Birliği giriş süreciyle anılmıştır. 1999'da kurulan Sayın Ecevit-Bahçeli Hükûmeti de daha çok Bankalar Kriz Yasası, tarımda doğrudan destek, DFİF kredisi, tarımın iyileşmesi, Sağlık Bakanlığında yapılan iyileşmeler, dolayısıyla 1999 yılında olan depremin ayağa kaldırılması, bunlarla anılmıştır. Şimdi, bugünkü Hükûmet kendinden önce yapılanları daha çok satmakla anılacaktır, haksızlıkla anılacaktır.

1950'li yılların başlarında kara yolları yatırımlarına verilen siyasi destekle, kara yolları taşımacılığı ön plana çıkarak önem kazanmış, bu gelişme ise sektörde daha da örgütlü olmayı, düzenli ve sistemli çalışma düzenini gerekli kılmıştır. Kara yolları taşımacılık sektörümüz 1970'li yıllardan itibaren hızla gelişme göstermiş, bugün Avrupa'nın en fazla kamyon, tır sayısına sahip olan ülke konumuna gelmiştir. Bugün kamyon sayımız 750 bine ulaşırken, ülkemizde yurt içi eşya taşımacılığının yüzde 92'si kara yolu ile gerçekleşmektedir. Günümüzde hemen hemen her sektörde yaşanan ekonomik sıkıntılar, yoksulluk, işsizliği artırmış, bu olumsuz gelişmelerden en fazla etkilenen kesimlerden biri de kamyoncu esnafı olmuştur.

Yurt içi ve yurt dışı kara yolu taşımacılığı yapan firmalarımız bile yüksek girdi fiyatları ve akaryakıt fiyatları ile baş edemez durumda iken, bireysel kamyonculuk ise bitme noktasına gelmiştir. Nakliyeci ve kamyoncu esnafı yıkıcı rekabet ortamında çoğu kez düşük ücretle mazot parasına taşıma yapmak zorunda kalmıştır. Mazot fiyatlarındaki büyük artışlar, nakliye fiyatına eklenmemiştir. Gelir vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, araç vergisi, araç muayenesi, egzoz pulu, yeni araçlarda ÖTV, geçici vergi gibi bir çok vergi çeşidi ile boğuşan ve BAĞ-KUR primini ödeyemeyen kamyoncu esnafının psikolojisi bozulmuştur. K1, C2, SCR gibi yetki belgelerinin ücretlerinin çok yüksek olması ayrı bir maliyet getirmiştir.

Değerli milletvekilleri, kalkınmanın ve büyük bir devlet olmanın en önemli göstergelerinin biri de ulaşım alanlarında elde edilen başarılardır. Hükûmet kanun tasarı, tekliflerinin görüşülmesi sırasındaki anlayışını bütçe görüşmelerinde de sürdürmektedir. Başta Sayın Başbakan, bakanlar, söz alan milletvekilleri olmak üzere karalama, inkâr, istismar, duygu sömürüsü anlayışını devam ettirmişlerdir. Hükûmetin on yıllık iktidarları döneminde seksen dokuz yıllık cumhuriyet hükûmetlerinin yaptığından daha büyük, daha çok duble yol yapıldığını televizyon ekranlarında, seçim meydanlarında söyleyerek hak etmemesine rağmen övünmeye ve Türk milletini uyutmaya devam etmektedirler. Özellikle kara yolları, bilişim ve iletişim sektörlerinde yaptıkları hizmetler için sizden önceki cumhuriyet hükûmetlerinin tüm yetkililerine teşekkür etmek istiyorum. Çünkü hükûmetler kendinden önce yapılanlara teşekkür etmeyi ihmal etmemelidir. Bu Hükûmet döneminde yapılan işler için de teşekkür ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, beğenmediğiniz ve her fırsatta kötülediğiniz sizden önceki hükûmetler o dönemin ekonomik ve teknolojik zor şartları altında, 50 tonluk kamyonlardan, kırıcılardan, delicilerden yoksun, kazmayla, kürekle, kompresörle 66.054 kilometre yol yapmış. Bu yolları yaparken de o hükûmetler aynı zamanda, bugün, Ereğli, İskenderun demir çelik fabrikaları, PETKİM, Türk Telekom, HES, termik santralleri, Tekel, gübre fabrikaları, SEKA, okullar, hastaneler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, otoyolları, sayamayacağımız tesisleri yapmışlardır. Bunları sizin beğenmediğiniz geçmiş cumhuriyet hükûmetleri yapmıştır.

Hükûmet olarak on yıllık iktidarınızda ise daha önceki hükûmetler döneminde ihalesi yapılmış olup başlatılan yolların tamamlanması ve 12.929 kilometre yolun yanına bir şerit daha ekleyerek bölünmüş yol yaparken, yukarıda saymış olduğum tesislerin hem de hiçbirini yapmazken, yapılanları da satarak övünüyorsunuz. Özelleştirme İdaresi Yüksek Kurulunun 15 Ekim 2010 tarihinde 2010/88 no.lu Kararı'na göre otoyollar, köprüler ve bu yolun üzerinde yer alan tesisler özelleşiyor, yani satılıyor. Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi Ankara-Adana arasındaki yolda da devamlı yol tamiri yapılmaktadır, biraz doğru dürüst yapın, günahtır. Edirne-İstanbul-Ankara, Pozantı-Tarsus-Mersin, Tarsus-Adana-Gaziantep ve Toprakkale-İskenderun otoyolları ile Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin özelleştirilmesi doğru değildir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu özelleştirmeyi doğru bulmuyoruz. Mevcut otoyolları özelleştirmek doğru değildir. Mevcut otoyolları özelleştirirseniz, bu, Türkiye'nin ana sorunu olan işsizliği azaltamaz, bilakis artırmış olur. Otoyollarımız önemli gelir getiren kaynaklarımızdır. Otoyolları satıyorum demek, Türkiye'nin geleceğini satıyorum demektir. Ülkemizin millî gelirini satmanız doğru değildir. Doğmamış çocukların geleceğini satıyorsunuz. Ülkemizin varlıklarını tek tek sattınız, satmaya da devam ediyorsunuz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karadeniz Bölgesi'ni güneye bağlayacak yeni koridorlara şiddetle ihtiyaç vardır. Karadeniz'de bulunan illerin güneyle bağlantılarını sağlayacak, standardı yüksek yollara geç kalmadan başlanılmalıdır. Özellikle güneyi kuzeye bağlayan Kayseri-Adana-Kozan-İskenderun ayrımı Mansurlu 6. bölge hududu yolunun öncelikle bitirilmesi; Adana-Karataş, Ceyhan-Yumurtalık; Adana- Kozan; Pozantı-Tarsus; Kozan-Feke, Saimbeyli-Tufanbeyli; Adana-Karaisalı; Adana-İmamoğlu ayrımı Aladağ yol yapım çalışmalarının ve yapımı devam eden, yarım kalan yolların hızlı bir şekilde tamamlanması Hükûmetten isteğimizdir.

Bu duygu ve düşüncelerle 2012 bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyor, tekrar selam ve saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Halaman.