GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:37
Tarih:14.12.2011

AK PARTİ GRUBU ADINA VOLKAN BOZKIR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerinde AK PARTİ'nin görüşlerini ifade etmek üzere söz almış bulunmaktayım.

Türkiye, komşularıyla olsun, bölgesindeki ve dünyadaki ülkelerle olsun, sorunsuz ve dostluğa dayalı bir ilişki kurmak ve bunu idame ettirmek arzusundadır. Türkiye'den kaynaklanmayan nedenlerden dolayı komşularında veya bölgesinde ortaya çıkan olumsuz gelişmeler olsa dahi bu politika kararlılıkla yürütülecektir. Ülkemizin sahip olduğu güç, artık bölgesel ve küresel meselelerde karar mekanizmalarının sadece içinde yer almayı değil, bunlarda öncü rol oynamamızı da şart kılmaktadır.

Avrupa Birliğine katılım bir devlet politikasıdır ve Türkiye'nin stratejik hedefi olarak gündemimizin öncelikli bir maddesini oluşturmaya da devam etmektedir. Ancak paradigma değişmiştir ve Türkiye için AB üyeliği artık sadece üyeliğin sağlayacağı ekonomik imkânlara kavuşmak değildir. Türkiye bu ilişkiyi Avrupa Birliğinin standartlarına her alanda ulaşmak ve insanına daha iyi bir gelecek sunmak için sürdürmektedir. Bu standartlara erişmiş ve tüm müzakere fasıllarını Ankara'da 2013 sonuna kadar kapatmış böylesine güçlü bir Türkiye'yi Avrupa Birliğinin üye yapmama lüksü olmadığını düşünüyorum.

"Arap Baharı" olarak adlandırılan tarihî değişim süreci tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizin dış politika gündeminde de en üst sıraya yerleşmiştir. Türkiye, ülkelerin ve tüm bölgenin barış, istikrar ve refahının halkın talepleri doğrultusunda demokratikleşme yönünde gerekli adımların atılmasına bağlı olduğu düşüncesindedir. Ülkemiz geri döndürülemez bu sürecin, aynı zamanda kan dökülmeden ve şiddete başvurulmadan barışçıl yollardan gerçekleşmesine büyük önem vermektedir.

Türkiye'nin bölge ülkeleri ve halkları için bir ilham ve ümit kaynağı olduğu da ayrı bir gerçektir. En uzun kara sınırına sahip olduğumuz, köklü tarihî, kültürel ve insani bağlarımızın bulunduğu Suriye'de ise Suriye yönetimi tüm çabalarımıza rağmen halkın demokrasi, hürriyet ve insan hakları arzusu karşısında gerekli adımları atmamış ve bu talepleri silah zoruyla bastırmaya çalışmıştır. Bu durum karşısında Suriye yönetimine karşı güven duyma imkânımız kalmamıştır. Bu süreçte Türkiye gelişmeleri büyük bir dikkatle ve yakinen izlemekte ve Suriye halkının yanında durmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye ekonomisiyle, siyasi istikrarıyla, demokrasisiyle, dünyada ve bölgesinde oynamakta olduğu uluslararası aktör rolüyle cumhuriyet tarihinin en güçlü dönemini yaşamaktadır. Benim gerek yaşım gerek meslekte otuz sekiz buçuk yıl geçirdiğim süre, bana Türkiye'nin nerelerden buraya geldiğini bizzat deneyimler yaşayarak yakinen görme imkânı sağladı. Hatırlamak gerekirse benim 1970'li yılların sonlarında Türkiye'de arabalara ve ısınmaya yakıt bulunamazken 85 bin tonluk Ata Tankeri'nin, Irak tarafından, Merkez Bankamız para havale ettikçe ve havale ettiği miktar kadar, yaklaşık bir ayda doldurulduğu günleri hatırlamamama imkân yok.

Türkiye, Başbakan Yardımcısına Türkiye için son derece ihtiyaç duyduğu 40 milyon dolarlık bir krediyi isteyecek diye Irak'ta günlerce randevu verilmediği günleri hatırlıyorum.

80'li yılların başlarında OECD Türkiye konsorsiyumumun katkıları ve insafı sayesinde yılda 800 milyon dolarlık yardımlarla ayakta durabildiğimiz günleri de hatırlıyorum.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ali Babacan'a, Yaşar Yakış'a yapılan hakaretler hiçbirine yapılmadı.

VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Lüksemburg'un 1 milyon dolar kredi için bize çektirdiklerini, Türk vatandaşlarının ekonomik sıkıntılar nedeniyle üç yılda 1 kere yurt dışına çıkabildiği günleri, darphanede pasaport cüzdanı basmak için gerekli boya bulunmadığı için uzun zaman pasaport verilemediğini, kahve ithal edilemediği için birkaç yıl kahve içemediğimiz yılları...

OKTAY VURAL (İzmir) - At pazarlığını unuttun mu Volkan Bey kardeşim?

VOLKAN BOZKIR (Devamla) - ...gecede iki saat televizyon yayını varken aynı saatte elektriklerin kesildiğini, sular bazen iki üç hafta akmadığı için maden suyuyla tıraş olduğumuz günleri, 12 Eylül askerî darbesi sonrasında Dışişleri Bakanlığında sabah mesaiye gelirken bir binbaşının yoklama ve saç tıraşı kontrolü yaptığı günleri de hatırlıyorum.

Bugünlere nerelerden geldiğimizi hatırlamak ve bugün eriştiğimiz seviyeyle iftihar etmemiz, hâlimize şükretmemiz boynumuzun borcudur.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Irak'ta ihaleye bile sokmuyorlar bizi, ihaleye, ne parasından bahsediyorsun!

VOLKAN BOZKIR (Devamla) - Bu noktaya geliş de hiç kolay olmamıştır arkadaşlar. Türkiye'nin bu değişimi hür teşebbüsün ve serbest piyasa mekanizmalarının ana unsuru olduğu bir ekonomiye geçilmesinden sonra AK PARTİ hükûmetleri döneminde klasik demokrasiden özgürlükçü bir demokrasiye...

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - TPAO'yu ihaleye sokuyorlar mı Irak'ta?

VOLKAN BOZKIR (Devamla) - ...sağlam adımlarla ama büyük çabalarla ilerlenmesi sayesinde olmuştur. Bu sayede ki bölgemizde siyasi bir dönüşüm süreci devam ederken, dünyada tarihin en büyük ekonomik krizi yaşanırken ülkemizin daha da güçlenerek devam etmesi mümkün olmuştur. Bu şekilde bir tempoyla Türkiye, 2023 yılında daha da gurur duyacağımız bir tabloya mutlaka ulaşacaktır.

Saygılarımla.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bozkır.