| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 16.02.2012 |
REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz kanun teklifinin içerik ve amaç yönünden Anayasa'ya ve hukukun temel ilkelerine açıkça aykırı olduğu konusunda fikir beyan etmek için hukuk profesörü olmaya gerek yoktur. Biz, burada, bu kanunun Başbakana çok geniş yetkiler tanıdığını, hatta çete kurma yetkisi tanıdığını ifade ettiğimiz zaman bize çok ciddi bir tepki veriyorsunuz. Bu yetki Recep Tayyip Erdoğan'a verilen bir yetki değil arkadaşlar, şu anda Recep Tayyip Erdoğan'ın çete kuracağı yönündeki tereddütlerinize ben de bir anlık katılıyorum ancak Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın geçici olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bundan sonra gelecek olan başbakanın bu kanun maddesini keyfî olarak kullanmayacağı konusunda kim garanti verebilir? Bizim esas dikkat çekmek istediğimiz nokta da budur.
Değerli milletvekilleri, Başbakanı korumaya yönelik hazırlanan bu kanun teklifi sadece Başbakanı korumakla kalmayacak, aynı zamanda, hukuk devletinde kabul edilmesi mümkün olmayan tehlike ve sakıncaları da beraberinde getirecektir. Ben bu tehlikeleri maddeler hâlinde sizlerle paylaşmak istiyorum:
1) Bu kanunla Başbakana âdeta padişah yetkisi verilmektedir.
2) Başbakana istediği konuda, istediği kişiye, istediği görevi verme yetkisi tanınmaktadır.
3) Bu özel görevlendirdiği kişilerin görevin ifası sırasında işlediği suçlarla ilgili soruşturma yapılabilmesini yine Başbakanın iznine bağlıyorsunuz.
4) Kişiye özel yasa çıkarıyorsunuz.
5) Devam eden bir soruşturmaya Anayasa'ya aykırı bir şekilde müdahalede bulunuyorsunuz.
6) Özel görevlendirmede bulunan Başbakana, görevlendirdiği kişi hakkında izin verme yetkisini yine Başbakana veriyorsunuz.
Böyle ucu açık, böyle keyfî ve denetimsiz yetkilerin hukuk devletinde yerinin olmadığı, hukuku bilen herkesin kabul edeceği bir gerçektir.
Sayın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, MİT Müsteşarı ile diğer MİT elemanlarının ifadesinin alınması sürecinde "Burada suç yok, görev var." diyor. Sayın Bozdağ, siz mahkeme misiniz? Bir olayda suç olup olmayacağına karar verme yetkisinin mahkemede olduğunu bilmiyor musunuz? Eğer gerçekten bu olayda iddia ettiğiniz gibi bir suç yoksa, bu bir görev ise bu telaş niye? Neden soruşturmanın önünü kesmeye çalışıyorsunuz? Neden bu olayın üstünü örtmeye çalışıyorsunuz? Neden yargıya müdahale edecek şekilde yangından mal kaçırırcasına yasa çıkarmaya çalışıyorsunuz? Bırakınız, sizin kurduğunuz ve her fırsatta savunduğunuz, koruyup kolladığınız özel yetkili savcılar, özel yetkili mahkemeler karar versin.
Bu ülkede milletvekilleri, Genelkurmay Başkanı, belediye başkanları, avukatlar, kurduğunuz bu özel yetkili savcılar ve mahkemeler tarafından gözaltına alınıp sorgulandı. Buna yönelik yapılan eleştirilerde "yargı bağımsızlığı" dediniz, "Yargıya müdahale ediyorsunuz." dediniz, "Bırakın, yargı kendi mecrasında kararını versin." dediniz. Peki, şimdi ne oldu? Neden şimdi "Yargı bağımsızdır, yargıya müdahale etmeyin." demiyorsunuz? Çünkü ucu size dokunuyor değil mi? Onun için apar topar ve tamamen suçluluk telaşı ile bu karanlık olayın üstünü örtmeye çalışıyorsunuz. Bu kanun teklifiyle hukuku ve hukukun üstünlüğünü katlettiğinizin farkında mısınız? Sayın Bozdağ "Örgüte sızmak için suç işlemek gerekiyor." diyor. Basına yansıyan haberlerde yaklaşık bin MİT elemanının KCK içine sızdığı söyleniyor. Peki, Sayın Bozdağ, bu bin MİT elemanı acaba KCK içine sızmak için hangi suçları işlemek zorunda kalmışlardır?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bizim o kadar geniş yerimiz yok.
REFİK ERYILMAZ (Devamla) - Bunun açığa çıkmasından mı korkuyorsunuz? Bunu er ya da geç açıklamak zorunda kalacaksınız.
Özel yetkili mahkemelere gelince: 1980 darbesinin ürünü olan devlet güvenlik mahkemelerinin devamı olan özel yetkili mahkemeler ortadan kaldırılmadıkça bu ülkede hukukun üstünlüğünden bahsedemezsiniz. Hukukun ve adaletin tecellisi için özel yetkili mahkemelerin mutlaka kaldırılması gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
REFİK ERYILMAZ (Devamla) - Sayın Bozdağ, özel yetkili mahkemelerin?
BAŞKAN - Sayın Eryılmaz, teşekkür ederim efendim. Süreniz tamam.
REFİK ERYILMAZ (Devamla) - Ne dersek diyelim unutmayınız ki?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, önergeyi oya sunun efendim.
BAŞKAN - Sayın Eryılmaz... Teşekkür ederim Sayın Eryılmaz.
REFİK ERYILMAZ (Devamla) - ?bu hukuk katliamı karşısında tarih sizi mutlaka yargılayacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)