| Konu: | KOCAELİ DİLOVASI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ'NİN YARATMIŞ OLDUĞU ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE KANSER HASTALIKLARINDAKİ ARTIŞA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 21.02.2012 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkanım, Meclis Genel Kurulundaki bu kahvehane görüntüsünün bir an önce düzelmesi için bir anons daha rica edeceğim, arka sıralardaki arkadaşların sesleri buraya kadar gelebiliyor.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri?
Sayın Türkkan, buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dilovası'nda sanayileşmenin yaratmış olduğu çevre kirliliği hakkında gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Dünyada geçerli olan ve bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek var: Sanayileşmenin insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını hiçe sayarak yaygınlaştığı yerleşim bölgelerine gerek ülkemizde gerekse dünyanın pek çok farklı bölgesinde sıkça rastlanmaktadır. Bunlardan biri de Kocaeli'nin Dilovası ilçesidir.
Dilovası, çevre açısından olağan dışı durum bölgesine dönüşen seçim bölgemde bir yerleşim yeridir. 1960'lı yıllardan itibaren sanayileşmenin başladığı Kocaeli'de yaklaşık 45 bin nüfuslu olan Dilovası sanayi havzasında kanserden ölümlerin oranı Türkiye ve dünya ortalamasının üstündedir. Türkiye genelindeki en büyük beş yüz fabrikanın yaklaşık yüzde 10'unun Dilovası'nda olması da gösteriyor ki bölgedeki sanayi yoğunluğu gelecekte daha da artacaktır. Dilovası'nda bu aşırı yoğun ve denetimsiz, üstelik demir çelik, boya ve kimya gibi ağırlıklı olarak çevreyi kirleten sektörlerden oluşan sanayileşme, bölgenin topoğrafik özellikleri ve trafik yoğunluğuyla da birleştiğinde tam bir çevre felaketine yol açmaktadır ki üstüne üstlük bir de Kömürcüler OSB kurulmuştur bu bölgede. Vatandaşlara âdeta "Kanser ol, erken öl." fermanı yazılmaktadır. Yaşayan halk "Dilovası" değil, "kanser ovası" ismini vermiştir. Hâl böyleyken devlet ne yapmıştır? Tüm gelişmelerin toplum sağlığı aleyhine gerçekleştiği bir süreçte sağlık hakkının temel koruyucusu olması gereken devletin sağlık ve çevre etkilerini ayrıntılı ve sürekli olarak izleyen, denetleyen ve gerektiğinde müdahale eden bir sistem kurmamış olması bizi üzüntüye sevk etmiştir. Dilovası ve benzeri bölgelerin sorunlarının ne kadar önemsendiği de buradan ortaya çıkmaktadır.
Dilovası'nın toprağının, havasının, suyunun sanayi kuruluşları nedeniyle kirlendiğini gösteren kanıtların sayısı her geçen gün artmaktadır. Dilovası'nda Kocaeli Üniversitesi profesörleri ve bilim insanlarının, ölüm kayıtlarına ilişkin çalışması ve ardından Sağlık Bakanlığının gerçekleştirdiği değerlendirmeler, kanser nedeniyle ölümlerin dikkat çekici bir şekilde ilk sırada yükseldiğini göstermektedir.
Türk Tabipler Birliği Dilovası 2011 Raporu'nda genişçe yer verildiği gibi birçok bilim insanı bu bölgedeki çevre kirliliğinin doğa ve insan üzerindeki tehlikeli etkilerini çalışmalarında göstermektedir. 2011 yılında Dilovası bölgesinde yapılan son araştırma sayesinde Dilovası, deyim yerindeyse, yeniden hatırlanmıştır.
Yine, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümü, 1995-2004 yılları arasında Sağlık Bakanlığı verileri ve ölüm kayıtlarını tarayarak Dilovası'nda her 3 ölümden 1'inin yani ölümlerin yüzde 32'sinin kanserden olduğunu tespit etmiştir. Kocaeli Üniversitesinin 2006 yılında yayınladığı ön raporun ardından, Dilovası için, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, bu çatı altında kurulan araştırma komisyonu tespitten ve tavsiyeden öteye gidemedi yani geçen sürede, hava kirliliğinin önlenmesi konusunda bir ilerleme yaşanmamıştır.
Sanayileşmenin insan sağlığı üzerindeki etkisini değerlendiren çalışmalara duyulan gereksinim, 2011 yılının Ekim ayında Trabzon'da gerçekleşen 14'üncü Ulusal Halk Sağlığı Kongresi'nde de vurgulanmış ve kongrenin sonuç bildirgesinde bu araştırmaların önündeki engellerin kaldırılması gerektiği ifade edilerek Dilovası'nın içinde bulunduğu yürek burkan manzaraya dikkat çekilmiştir.
Gecikmiş olunmasına rağmen neler yapılmalıdır? Öncelikle toplumun sağlığının her türlü sanayileşme faaliyetinden, ulusal ve küresel sermayenin kazançlarından daha önemli olduğu ilkesinin tüm insanlarca benimsenmesi ve kabul edilmesinden sonra;
1) Dilovası'nın çevre kirliliği kaynaklı sağlık riskleri açısından Sağlık Bakanlığı tarafından pilot bölge ilan edilmesi şarttır.
2) Dilovası'na ön teşhis ve tedavi merkeziyle sağlık tarama merkezi ivedilikle kurulmalıdır.
3) Dilovası Organize Sanayi Bölgesi'nde çalışan ve Dilovası'nda ikamet eden kişilerde kurşun, civa, kadmiyum, arsenik ve krom indikatör olarak kullanılarak biyolojik izlem gerçekleştirilmelidir.
4) Çalışma sonuçlarına göre bölgenin tıbbi yönden afet bölgesi ilan edilmesinin değerlendirilmesi ivedilikle gerçekleştirilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Sayın Başkan, bir sayfam var, müsaade ederseniz...
BAŞKAN - Yok, çok teşekkür ederim, sağ olun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Türkkan, sağ olun.