GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 21 ŞUBAT DÜNYA ANA DİL GÜNÜ'NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:69
Tarih:22.02.2012

HALİL AKSOY (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 21 Şubat Dünya Ana Dil Günü nedeniyle söz aldım.

Bilindiği üzere UNESCO 1999 yılında aldığı bir kararla 21 Şubat gününü Uluslararası Ana Dil Günü olarak kabul etmiş ve bu tarihten itibaren her yıl çeşitli etkinliklerle ülkelerde kutlanmaktadır.

Ana dil insanların doğuştan itibaren ve doğal olarak sahip oldukları, insana kişilik kazandıran bir olgudur. Bu olgu insani, felsefi, ilahî, meşru ve hukukidir. Bilimsel yönden ise dil düşünceyi, düşünce de dili besler.

UNESCO verilerine göre dünya üzerinde çok sayıda dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye'de yok olma tehlikesinde olan ana dil sayısı ise 18'i bulmaktadır. Bunlardan birkaç tanesini saymak gerekirse, içerisinde Lazca, Çerkezce, Abhazca, Romanca, Rumcanın Pontus lehçesi de vardır. Bunların her birisi aynı zamanda yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.

Yüz yıla yakın bir süredir Türkiye'de devam eden asimilasyon politikaları nedeniyle Türkçe dışındaki diller  yasaklanarak yok edilmek istenmiştir. Bu, herkesin malumudur. Bu asimilasyonist politikalar AKP Hükûmeti döneminde de çeşitli versiyonlarla devam edegelmiştir.

Asimilasyon, Sayın Başbakanın da 2008 yılında Almanya'da ifade ettiği gibi, bir insanlık suçudur. Dilleri yok etmek, o dilleri konuşan halkları, insanları yok etmek demektir. Ancak aynı Başbakan ana dilde eğitim talebinde bulunanları "Bölücü" diye yaftalıyor ve "Ana dilde eğitim konusu bizim kırmızı çizgimizdir." diyebiliyor.

Ana dillere kelepçe vurarak, yasaklayarak asimile etmeye çalışmak, onları hor görerek, hakaret ederek, küçümseyerek yok etmek mümkün değildir. Zira, kişilerin ana dilleri onların onurudur, şerefidir, varlık nedenidir. Halklar onuruna sahip çıkarak, her tür zulme, baskıya, yasaklamaya ve inkâra rağmen değerlerine sarılarak isyan etmeyi de bilmişlerdir. 

Değerli milletvekilleri, ana dilin kullanımının engellenmesi, toplumun bütün bireylerini değişik boyutlarda etkilese de, tartışmasız en fazla çevresiyle iletişimini ana diliyle gerçekleştiren çocukları etkilemektedir. Ana dili yasaklanan çocuğun başarısızlığa mahkûm olduğu bilinir. Ana dili yasaklamak, çocuğun yeteneklerini köreltmek anlamına da gelir, çocuğun insanca gelişimini de engeller çünkü üretmek için düşünmek, düşünmek içinse dil gerekir. Kendi dilinde konuşamayan, yazamayan, türküler söyleyip şiirler okuyamayan bir çocuk, yaşamı çalınmış bir çocuktur.

Dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olarak övünürüz. Övünürken, milyonlarca çocuğun kendi ana dilinde eğitim görmesine karşı çıkan tek ülke de biziz yani Türkiye'dir.

Hükûmet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç, Türkçe dışındaki dillerde eğitimin yapılabileceğini ifade etmiştir bir konuşmasında, yine bir başka konuşmasında ise 40 milyon insanın konuştuğu Kürtçe için "çağ dışı" anlamına gelecek sözler sarf etmiştir. Bu sözlerinden dolayı bir halk, bir millet olarak duyduğumuz üzüntüyü belirtirken, Sayın Arınç'a şu hatırlatmada bulunmak istiyoruz: Kürtçe, Irak Federe Kürdistan bölgesinde yıllardır ilköğretimden üniversiteye kadar her kademede eğitim ve öğretim dili olmasının yanı sıra, kurumsal anlamda sosyal ve siyasi yaşamda resmî dil olarak da kullanılmaktadır. Hâlen burada üç üniversite Kürtçe eğitim vermektedir. Gerek eski ve gerekse yeni Irak Anayasası'nda Kürtçe, Arapça ile birlikte ikinci resmî dil olarak kabul edilmiştir.

Ayrıca, Avrupa'daki birçok üniversitede de Kürdoloji bölümleri vardır; yani Kürt dili ve edebiyatında gerek klasik gerekse modern tarzda yazılmış binlerce eserin de var olduğunu hatırlatmakta yarar vardır.

Değerli milletvekilleri, ana dil eğitimi bir haktır; hiçbir siyasete kurban edilemez, pazarlık konusu asla olamaz. Ana dilde eğitimin önündeki en büyük engel olan Anayasa'nın 40'ıncı maddesi artık anlamsızlaşmıştır. Yeni yapılacak anayasada da ana dilde eğitim hakkı düzenlenerek, güvence altına alınmalıdır.

Sözlerime son verirken benim de ana dilim olan Kürtçeyle, tüm halkların Dünya Ana Dil Günü'nü kutluyorum. "?"(x)

Genel Kurulu bir kez daha selamlamak istiyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aksoy.

(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.