| Konu: | YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 30.03.2012 |
ÖZDAL ÜÇER (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değişiklik önergemiz hakkında söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu selamlarım.
On yıllık AK PARTİ İktidarının Mecliste en canhıraş çalıştığı alanlar aslında Kamu İhale Kanunu'yla ilgili konular olmuştur. Bu on yıllık süreçte Hükûmet sözcülerinin kamuyu bilgilendirmesi gerekiyor. Kaç defa oldu? Kaç defa kamu ihale kanunlarıyla ilgili değişiklik, düzenleme yapıldı? Yapılan düzenlemelere de bakıldığında hangi alanla ilgili olursa olsun, hangi sektörle ilgili olursa olsun aslında kamuya ait maddi değerleri kendi siyasi yandaşlarına bir şekilde peşkeş çekebilmenin hesaplarıyla ince bir şekilde ayarlanmış bir kanun metni üzerine geliyor.
4+4+4 eğitim sistemi üzerine söylediğimizde, eğer bu mantalite, bu anlayış, bu tekçi zihniyet üzerine kurulu ise bu ülkede eğitim sorunları cumhuriyetin başından bugüne nasıl devam ettiyse bugünden sonra da öyle devam edecektir. Asimilasyoncu zihniyetten vazgeçilmediği müddetçe, demokratik eğitim ortamının koşulları sağlanmadığı müddetçe, ana dilde eğitimin ortamı olmadan, öğrenci merkezli bir eğitim sistemi olmadan, eğitim emekçilerinin çalışma koşulları düzeltilmeden, okulların altyapı sorunları giderilmeden ne yapılırsa yapılsın, 3 kere 4 değil, 40 kere 4 de olsa bu projeden hiçbir şey çıkmayacaktır.
Okullarda tebeşir alınamadığı şu gün? Bugün Genel Başkan yardımcılığınızı yapan dönemin Van Milletvekili, kardeşini müdür yapmıştı Volkswagen bayisine. Öğretmenler aralarında para toplayıp, öğrencilerden para toplayıp okullara tebeşir alıyorlardı. Onlar da kendi otomobil bayilerinden Millî Eğitim müdürlerine zorunlu bir şekilde makam arabaları aldırıyorlardı. FATİH Projesi de öyle bir şey. Hani ölümsüz şair Ahmet Arif diyor ya "Uzay çağında bir ayağımız; ham çarık, kıl çorap olsa da biri."
Şimdi, teknolojinin topluma lanse ediliş biçimi bir kere çok yanlış. Sanki tablet dağıtıldığında bütün okullarda teknoloji uygulanacakmış gibi; sanki birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapılmıyormuş gibi; sanki Türkiye'de okullarda, öğretmenler okula dayanışma olsun diye, öğrenciler sağlıksız kalmasınlar diye kendileri para verip temizlikçi tutmuyorlarmış gibi; sanki okul aile birliklerinden zorunlu bir şekilde aidat şeklinde toplanan paralarla okulların kalorifercileri tutulup okullarda kalorifer yakılmıyormuş gibi milyarlarca dolarlık bir yatırımı FATİH Projesi'yle, hiç de altyapısı olmayan teknolojik bir alana yatırıyorlar. Yatırılan bu paralar elbette kimsenin babasının malı değildi ama bundan sonra birilerinin babasına hizmet edecek bir konuma geliyor. Aslında biz ne dersek diyelim, siz sayısal çoğunluğunuzu kullanıp, bunları projelendirip bir şekilde kullanacaksınız. Türkiye'de en hızlı artan şeylerden biri dolar milyarderleri ve dolar milyarderlerinin de bir gün öncesine baktığınız zaman herhangi bir şeyi olmayan, sadece birilerine siyasi yandaş olmakla sermaye edinen kişiler olduğunu görebiliriz. O yüzden, Türkiye'de eğitim konusu tartışılacaksa önce anayasal düzenlemeler yapılmalı, eğitimin demokratik ve fırsat eşitlikçi olabilecek şekilde bir ekonomik altyapısı oluşturulmalı, bütün okullar bütün öğrencilere hizmet verebilecek ve eğitim emekçilerinin çarşıda, pazarda coplanmadığı, geçim sıkıntısı yaşamadığı ve yüz binlerce eğitim emekçisi öğretmenin atama beklemediği bir ortamı sağladıktan sonra bu tür düzenlemeleri yapmaya kalkışmanız toplumda vicdanen bir yer bulacaktır.
Ana dilde eğitimle ilgili cumhuriyet tarihinde çok köklü bir değişimin olması gerekiyor. Ana dilde eğitimi kabullenmek için, bir kere, insanların varlığını kabullenmek lazım ve bu varlığı kabullenmek için? "Ana dilde eğitim" denince sadece Kürtler geliyor sanki akla ama bugün Türkiye'de ana dilinde eğitim yapamayan en büyük etnik yapı eğer Kürtlerse, bu şekilde, Kürtler üzerine kurgulanan bir sistem değil, demokrasinin temel kuralı olarak söylenmeli. Kürtlerse söz konusu olan, Kürt şairin dediği gibi? "?"(x)
Saygılar. (BDP sıralarından alkışlar)
(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan dilde kelimeler ifade edildi.