| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 15.12.2011 |
AK PARTİ GRUBU ADINA CENGİZ YAVİLİOĞLU (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Özelleştirme İdaresi Başkanlığının bütçesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, her ekonomi politikasının kendi özel şartları ve gerekçeleri olagelmiştir. Türkiye'de de 24 Ocak kararlarıyla birlikte ekonomi alanında sistematik bir değişim olmuştur, farklı bir eksene geçilmiştir. İzlenen politikalarla özelleştirme uygulamaları bu politikaların bir aracı olarak kullanılmıştır. Kullanıldığı yıldan beri de özelleştirmeler sürekli olarak tartışılmıştır. Tartışılma nedenleri dünyadaki gerekçelerinden farklı değildir. Türkiye'deki gerekçeler dünyadaki gerekçelerle uygunluk göstermektedir.
Bunlardan Türkiye'yle alakalı olan sadece bir tanesiyle ilgili örnek vermek istiyorum: Özelleştirilen şirketlerin kamuya olan yükleri. Gerçekten özelleştirilen şirketler kamuya ciddi manada yük olmuş mudur, olmamış mıdır? Bunun tespitini 1985-2001 yılları arasında Özelleştirme İdaresine bağlı olan kuruluşlara çeşitli gerekçelerle verilen finansmanla mukayese etmemiz mümkündür. 1995-2011 yılları arasında -kayıtlar böyle tutulduğu için, Özelleştirme İdaresinin kurulduktan itibaren bu kayıtların tutulması nedeniyle- özelleştirme programındaki şirketlerden elde edilen toplam kâr 4 milyar 400 milyon dolardır. Fakat bu şirketlerin finansman açıkları ve borçları nedeniyle ödenen toplam tutar 13 milyar 700 milyon dolardır yani finansman açıkları ve borçlar için ödenen miktar elde edilen kârların yaklaşık 3 katıdır. Tabii, bir de bu şirketlerin özelleştirildikten sonraki ekonomik durumlarına bakmak lazım, performanslarına bakmak lazım ki "Biz bu işi iyi mi yaptık veya keşke bunu yapmasa mıydık?" demenin sonuçlarını, bu sonuçları bu verilerden elde edebiliriz.
Bununla ilgili bir çalışma yapıldı değerli arkadaşlar. Bir kez özelleştirilen şirketlerden 77'sinden 69'unun üretime devam ettiği görüldü. Hani bunlar kapatılıyor, "Bu şirketler kapatılıyor." deniliyor fakat 77 şirketin -bir kısmı dışarıda bırakıldı- 77 şirketin 69'u üretime devam ediyor. 8'inde, bir kısmında tasfiye var, bir kısmı da tasfiye sürecinde ama 69'unda üretim hâlen devam ediyor. Bu 65 şirkette, 77 şirketin 65'inde de ciddi manada yatırım var. 65 şirketin yapmış olduğu yatırım tutarı 12 milyar 422 milyon dolar, 12 milyar 422 milyon dolarlık bir yatırım yapılmıştır. Bunun ekonomi için çok önemli olduğunu hepimiz bilmekteyiz.
Yine, 31 şirkette kapasite artırılmıştır yani daha fazla üretim gerçekleştirilmiştir. Yine, bunların bilançolarına baktığımızda, yüzde 80'inin net kâr elde ettiklerini görüyoruz. Bunlar katma değerdir değerli arkadaşlar. Bunun, katma değerin devlet tarafından veya özel sektör tarafından yapılıyor olması hiç de önemli değildir. Önemli olan, bu ülkede katma değerin oluşturulmasıdır.
Başka bir konu: Yine, özelleştirilen şirketler aracılığıyla Türkiye'ye gelen yabancı sermaye. Türkiye'ye 1986'dan itibaren, yapılan özelleştirmeler aracılığıyla, 10 milyar 701 milyon dolarlık bir kaynak girişi sağlanmıştır. Bütün bunlar, özelleştirme politikalarıyla elde edilen sonuçların oldukça önemli olduğunu gösteriyor.
Tabii, bu başarılar, sadece 2003 sonrası AK PARTİ dönemine de ait değildir. Nihayetinde 1980 sonrasında özelleştirmeler, CHP, MHP, DSP, bütün partilerimizin parti programlarında vardı ve uygulamada da vardı. Bu başarılar, başından itibaren, hepimizin başarısıdır diye düşünüyorum ama burada bir fark var tabii, o da AK PARTİ döneminde özelleştirmelerin yüzde 78'inin yapılmış olması. Özelleştirmelerin yüzde 78'i AK PARTİ döneminde yapıldı ve elde edilen -şu da çok önemli, ciddi manada eleştiri konusu olmuştu- gelirlerimizin yüzde 64'ü hazineye, yüzde 28'i de özelleştirme programındaki şirketlerin finansman açıkları ve borçları için ödendi. Bu sonuç, bizlerin yapmış olduğu işlerin ekonomi politikalarının iyi olduğunu gösteriyor.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Yavilioğlu.