GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:39
Tarih:16.12.2011

MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, şu anda bütçe görüşmeleri yapıyoruz ve bütçenin 7'nci maddesini görüşüyoruz. Burada yedek ödeneklerle, ödenek devirleriyle ilgili bazı işlemler var.

Bütçe hakkı, Meclisin en önemli haklarından birisi. Kanun yapmanın ötesinde bütün bu kanunların uygulanmasında kullanılacak olan kaynakların tahsisini içeren, doğru yerlerde kullanılmasını içeren bir denetleme hakkıdır. Açıkçası, demokrasi açısından en önemli haklardan birisidir ama bu bütçe hakkını Meclisin ne kadar kullandığı ise tartışmalı çünkü Kalkınma Bakanlığı bütçesinde de size kısaca genel çerçevesini çizdiğim birkaç önemli husus var değerli arkadaşlar.

Burada bütçeyi tartışıyoruz, bittiği zaman bir de kesin hesap yasa tasarısı var, birkaç maddeyle, hiç yukarıda da tartışmaya zaman bulamadan hızlıca geçiriyoruz. Yani geçtiğimiz yılın hesaplarının, bir önceki yılın hesaplarının kesinleştikten sonra, şu anda 2010 yılının kesin hesabını görüşeceğiz. Maalesef onların üzerinde durmaya bile vakit kalmadan geçiyor. Üzerinde durmanın ötesinde her yıl bu hesapların Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Sayıştay tarafından normalde denetlenmesi gerekiyor.

Ayrıca, yine, 2003 yılında çıkarılan 5018'de dış denetim raporları öngörülmüş, hâlen daha sekiz yıl geçmesine rağmen maalesef dış denetim raporları gelmeden eksik bir şekilde bunları görüşüyoruz. Her seferinde söylüyoruz, Sayın Bakan da, ilgililer de "Tamam, düzelteceğiz." diyor, hâlâ yok.

Şimdi dış denetimi geçtik, artık normal Sayıştay denetimleri de maalesef iki yıldır "yeniden yapılanma" diyerek, bazı şeyler üzerinde, hesap üzerinde, masa başında yapılmaya başlandı ama ona rağmen bazı hususlarda sıkıntılar var değerli arkadaşlarım.

Bütçe görüşmeleri bittiği zaman biz, bütçe yapma hakkımızı rakamları belirleyip Hükûmete devrediyoruz. Burada maalesef devrettiğimiz bazı yetkiler de bu maddede olduğu gibi ödenek aktarma, yedek ödeneklerden, belli ödeneklerden acil olan başka harcamalara aktarma yetkisini de, burada personel harcamaları mutlaka ödenmesi gerektiği için de orada Sayın Bakana bir yetki veriyoruz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, 2011 rakamları yok ama burada tamamlayıcı ödenek verilerek tamamlanan şeylerden ne yapıldığını ben sizin kısaca dikkatinize sunacağım. Bu kapsamda biz bu yıl için 50 milyon liralık ödenek artırımına gittik, 615 milyon lira olan şey 665 olacak. Şimdi 2011 rakamı yok, 2010'un kesin hesabı geldi. Ben Sayın Bakana, yukarıda, Komisyonda sordum, sağ olsunlar bir özet cevap göndermişler. Şimdi sizinle onu paylaşacağım. Ne kadar bütçe hakkımızı koruyoruz, korumuyoruz, beraber karar verelim.

Gelen cevapta, ben demişim ki, 2010 yılında Maliye Bakanlığı yedek ödenek tertibine yıl içinde 21,2 milyar ödenek aktarılmış. Başlangıçtaki miktar 500 milyon. Toplam sonuç, kesinleşen sonuç 21 milyar. Şimdi, sizin dikkatinize? Bunun nedenini sormuşum, neden bu kadar şey aktarıldı diye. Sayın Bakan da nezaket göstermiş, arkadaşlar geçen hafta gönderdiler, dökümünü vermişler ama söylenen şey daha trajik. "Efendim, işte, şunları, şunları, borçları ödeyebilmek için Hazine Müsteşarlığı bütçesinden yıl sonunda harcanamayacağı anlaşılan kalemlerin yedeğe aktarılması" diyor. Şimdi, ne yapıyormuşuz? Harcanamayacağı belirlenen kalemleri yedeğe aktarıyoruz, Hazine Müsteşarlığı. Burada "ihtiyacı olan idarelere kullandırılması", diğer taraftan "DSİ ve Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere muhtelif idarelerin sermaye giderleri ve sermaye transferleri kaleminde yer alan ödeneklerden harcanmayacak olanların?" Tamam, yani aktaracağımız yer de her zaman gereklidir zaten, bir gereklilik bulunur.

Şimdi bizim tartıştığımız şu: Hazine Müsteşarlığına 2011'de ne kadar ödenek verdik? Şimdi, nasıl oluyor da? Ben şimdi döndüm, yeniden baktım. Kurumların icmalleri var, ayrıntılarına, geçmiş şeylerin tamamına ulaşamıyoruz ama ekonomik sınıflandırmaya göre, diğer sınıflandırmaya göre arkadaşlar icmal yapmış. Çok basit bir örnek söyleyeceğim size. 2010 Yılı Genel Bütçeli İdareler A Cetveli'ne bakınca Hazine Müsteşarlığına bakıyoruz 69,9 -70 yaklaşık yani- milyarlık ödeneğin 60'ı harcanmış, 9,2'si harcanmamış yani nereden geldiğinin bir kısmını orada buluyoruz.

Şimdi, böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Yüzde 10'dan fazla oraya bir ödenek koyuyorsunuz, 9 küsur milyar, devamı da var. Hadi cari transferi anladım, 3,7'sini cari transfere -arkadaşlarımız- aktardık diyorlar, iyi. Mal ve hizmet alım giderleri 3,3; orada da birtakım, işte, millî eğitimin, diğer şeylerin harcaması varmış. "14 milyar yatırım harcaması" diyor. Bakın, ben gittiği yeri tartışmıyorum, gerekliliğini tartışmıyorum. Meclis burada bir bütçe yasası çıkarıyor, Devlet Planlama Teşkilatı -artık öldü, Allah rahmet eylesin- şimdi Kalkınma Bakanlığı bir yatırım programı hazırlıyor, yıllık program ve beş yıllık plan çerçevesinde, değil mi? Ne yapıyor? Elimizdeki kaynakları ihtiyacı olan yere en etkin şekilde tahsis ediyoruz.

Şimdi başka bir rakam daha söyleyeyim size, 14 milyar toplam yatırım. 2010 yılında toplam kamu yatırımı ne kadar biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. 44,5 milyar. Yani üçte 1'ini bizim irademiz dışında Sayın Şimşek gönderiyor.

Şimdi, mesele bunun nereye harcandığı değil. Bakın, tekrar söylüyorum, şimdi kalemlerini görmüyorum. "Yatırım" diyor ama aslında bunu personel amacıyla veriyoruz. Hazine Müsteşarlığı 70 milyar ödenek koyuyor, bunun 9'u kullanılmıyor. Neye göre belirliyorsunuz o zaman? O Hazine Müsteşarlığı -ki elimizde burada Sayıştayın Hazine İşlemleri Raporu var- beş yıldır, benim girdiğim bütçelerde -belki daha öncesi de vardır, önceki dönemden arkadaşlarımız da biliyordur, devam ediyor çünkü- hâlen daha Sayıştay Genel Kurulu uygunluk bildirimini bazı maddelerinde vermiyor, elindeki hesaplardaki karmaşayı düzeltemiyor.

E, şimdi, nasıl oluyor? O zaman, siz, bu kadar çok miktar olursa, kamunun yatırım harcamalarının üçte 1'ini bizim irademiz dışında bir yerlere gönderiyorsanız, burada bütçe hakkından veya Meclisin yetkisinden, Plan ve Bütçe Komisyonunun işlerliğinden söz etmek maalesef mümkün değildir, 2011'in rakamları da kesinleştiği zaman bunları göreceğiz.

Burada "Meclisin yetkisi" deyince bir şeyi daha dikkatinize sunmak istiyorum değerli arkadaşlar. Şimdi, dün bu saatlerde Plan ve Bütçe Komisyonunda konuştuğumuz başka bir kanun teklifi geliyor ve bunun içerisinde bir maddesi de Toplu Konut İdaresiyle ilgili, bu 666'ya tabi olmanın dışına çıkıyor. Yani bizim, burada, Meclisin Teşkilat Kanunu'nu yaparken söylediğimiz, "Gelin, Türkiye Büyük Millet Meclisi idari teşkilatı bu KHK'ya tabi olmasın." dediğimiz şeyi, haklı gerekçesi olur haksız gerekçesi olur, arkadaşlarımız bir gerekçeler buluyor.

E, ben de diyorum ki, ya, yaparken bu KHK'yı Bakanlar Kurulu imzalamadı mı? İmzaladı. Eğer orada? Başka yerde haksızlığa uğrayanlar var mıdır? Evet, vardır. Kariyer uzmanlığı bunlarla bitmiş midir? Evet, bitmiştir.

Bakın, bunun bir tek çözümü var değerli arkadaşlar: Kamu personel rejimini, devlet personel rejimini yeniden reforme edip, bütün unvanları, meslekleri, görevleri, yetkileri tanımlamadan alelacele böyle KHK'yla yaparsanız, yarın başkaları gelecektir. Onun için dedik. Kimin haklı kimin haksız olduğunu tartışmıyorum, benim söylediğim, burada Meclisin yetkisinin gasbedilmesi, Meclisin bütçe hakkının gasbedilmesi. Meclisin yetkisi nasıl gasbedilir? İşte, bizim komisyonlarımızdan eğer bu tasarılar, bu teklifler geçmezse, KHK hâlinde geçerse? Daha bir ay geçmeden, arkadaşlarımız diyorlar ki: "Burada yanlışlık var." O zaman düzeltelim. Yarın bir daha gelecek.

Gelin, Meclisin hakkını kullanalım.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - O yetkiyi de Meclis verdi. KHK yetkisini de Meclis verdi.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Burada çok somut bir öneri yapacağım Ahmet Bey, bakın, 91'inci madde, defalarca okuduk, burada diyor ki: Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sunulmuş.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - "Yetki kanunları ve bunlara dayanan?" Hep sen okuyorsun ya, ben de okuyayım, bak, açtım.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Problem yok, sunulmuş.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - "?kanun hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür." Bak ne diyor: Türkiye Büyük Millet Meclisi ister değiştirebilir, kabul edebilir, reddedebilir.

Gelin, bir ilk yapalım, şu kamu personel rejimiyle başlayalım ve bu 666'yı, yılbaşında, Meclis açıldıktan sonra, bütçeden sonra -ilk görüşeceğimiz- görüşelim ve Meclisin  hakkını, hem bütçe hakkını hem kanun yapma hakkını koruyalım diyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sizin döneminizdeki kanun hükmünde kararnameler daha bekliyor.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Günal.