| Konu: | EĞİTİM DESTEK EVLERİNİN DURUMUNA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 01.03.2012 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle şunu belirteyim: Aslında bugün cezaevindeki mevcut koşullar ve açlık grevleriyle ilgili konuşmayı istiyorduk ancak Adalet Bakanı burada olmadığı için, bu konuyu kendisi burada olduğu zaman konuşmak istedik. Bu nedenle, bu hafta eğitim destek evleriyle ilgili konuşalım dedik ama gördüğüm kadarıyla Millî Eğitim Bakanımız da burada değil. Bu nedenle, burada bazı şeyleri ifade edeceğiz ama çözüme yönelik artık Millî Eğitim Bakanının burada olduğu bir ortamda tekrar bu konuyu gündeme getirmeyi düşünüyoruz.
Her şeyden önce şunu belirteyim ki bu Parlamentonun 4 milletvekili şu anda açlık grevindeler ve sağlıkla ilgili de önemli birtakım sorunlar arkadaşlarımızda yaşanmaya başladı. Ancak Parlamentoda genel bir duyarsızlık ve bu duruma karşı kör, sağır, dilsiz bir yaklaşım söz konusu. Ben tekrar buradaki bütün milletvekillerine, milletvekillerinin vicdanına seslenmek istiyorum. Burada BDP Grubu dışında çıkıp da bu Parlamentonun üyelerinin açlık grevinde olduğunu ve bunların taleplerinin ne olduğunu dile getiren bir tek milletvekili arkadaşımız bile olmadı, bunun demokratik bir yaklaşım olmadığını tekrar belirtmek istiyorum. Cezaevinde 400'ün üzerindeki tutuklu arkadaşımızın başlatmış olduğu açlık grevine destek amacıyla bugün doksan sekiz belediyemizin belediye başkanları da Diyarbakır'da iki günlük açlık grevi eylemi yapıyorlar, bunun da tüm Türkiye kamuoyu tarafından bilinmesini istiyorum.
Şimdi, bugün eğitim destek evleriyle ilgili söz aldık. 2003 yılından beri belediyelerimize bağlı eğitim destek evleri öğrencilere birtakım destekleyici kurslarla beraber satranç, resim, bilgisayar, halk oyunları alanında birtakım kurslar veriyordu. 2003 yılında bu faaliyetlere başlanırken valilik ve kaymakamlığın bilgisi dâhilinde yapılan birtakım uygulamalardı ve 2003'ten bugüne kadar bu faaliyetlerde belediyelerimize yönelik herhangi bir yaptırım olmadı, ancak özellikle 2009 yılında "KCK operasyonu" adı altında partimize ve kurumlarımıza, belediyelerimize yönelik olarak yapılan siyasi operasyonlar kapsamında belediyelerimiz bünyesinde faaliyet gösteren eğitim destek evlerine yönelik de bir operasyon dalgası başlatılmış durumda. Burada gerekçe millî eğitim müdürlüğüyle imzalanması gereken birtakım protokoller olarak önümüze sürülmüştü ancak belediyelerimiz bu öne sürülen protokolleri imzaladılar ve bu protokol imzasından sonra öğrencilerimize destekleyici kurs faaliyetleri devam etti. Ancak, aradan bir ay bir zaman geçmeden tekrar eğitim destek evlerimize yönelik kapatma kararları gelmeye başlandı.
Şimdi, bir aylık süresi içerisinde biliyoruz ki Türkiye'de herhangi bir hukuksal düzenleme olmadı, eğitimle ilgili yeni devreye giren bir uygulama olmadı, bir anayasa değişikliği olmadı. Bir ay önce onay verilen, Millî Eğitim Bakanlığının ya da valiliğin onay verdiği eğitim destek evleri bir ay sonra hiçbir hukuki gerekçe olmadan eğer kapatılıyorsa buradaki kararın siyasi olduğunu söylemek zor olmasa gerek. Bizler, şu anda, özellikle sınava bir ay kala, binlerce öğrenciyi mağdur eden bu uygulamanın mutlaka düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bakınız, Batman Orhan Doğan Destek Evi'ne gelen kapatma yazısında Valilik gerekçe olarak savcılığın hazırladığı bir iddianameyi göstermiş. Yani, henüz sonuçlanan bir mahkeme kararı yok, bitmiş bir hukuksal süreç yok. Bir iddianameye, savcı tarafından hazırlanan bir iddianameye dayanılarak eğitim destek evleri kapatılıyor.
Tabii, burada, sadece BDP'li belediyelere yönelik bir uygulama olduğunu belirtmek istiyorum. Diğer partilere bağlı Maltepe Belediyesi, Fatih Belediyesi, Bandırma, Kadıköy, Elâzığ Belediyesi, Muş Belediyesi, Osmaniye Belediyesi, Buca, Şanlıurfa Birecik Belediyesi ve daha ismini sayamayacağım onlarca belediyenin kapsamında bu eğitim destek hizmetleri veriliyor, verilmesi de gerekiyor. Yani bununla ilgili Millî Eğitim Bakanlığının bir an önce bu yanlıştan dönmesi, öğrencilerimizin sınava yakın bu dönemde mağduriyetlerinin giderilmesini sağlaması gerekiyor.
Bu eğitim destek evlerinin çerçevesiyle ilgili, yöntemle ilgili, metodolojiyle ilgili bizler daha sonra tartışarak bu tartışmaları bir olgunluğa kavuşturabiliriz ancak sınava bir ay kala bütün öğrencileri mağdur edecek böylesi bir yaklaşımın doğru olmadığını düşünüyoruz.
Hepinize teşekkür ederim. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Baluken.