| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 01.03.2012 |
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Daha önce de bir başka konuda ifade etmiştim, devletin temelinde, mülkün temelinde adalet var; bu söz çok önemli. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir ama mülkün temelinde de adaletin olduğunu da karşıya yazmak lazım; adalet de mülkün temelidir, adalet olmazsa mülkün yani devletin devamı çok da mümkün değildir. Dolayısıyla bugün bir adaletsizliği ortadan kaldırmak üzere bir kanun görüşüyoruz burada. Geç kalmış ama bir hakkın teslimini amaçlayan bu yönde bir gayret de var. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak biz bunu yeterli bulmuyoruz, eksik buluyoruz yani adalet bir bütündür, bir tümdür, bir yerde adaleti temin edip bir yerde temin etmemek toplumsal barışı da zedeliyor, dolayısıyla "Niye benim üzerimdeki sıkıntıyı kaldırmadınız?" diye millette bir de sızlanma oluyor ama her şeye rağmen bu yasa bir adaletsizliğin bertaraf edilmesi, ortadan kaldırılması için bir samimi gayrettir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak konuşmacı arkadaşlarımızla, destek vereceğimizi ifade ettik ama yeterli bulmadığımızı da söylüyoruz.
Bu sebeple, ben biraz önce soruda da sordum, Sayın Bakanım, bir hakkın teslimindesiniz, doğan hakkın geç ödenmesinin getirdiği bir sonuç var, gecikme bedeli. Eğer gerçekten bu intibak yasasıyla sorumlusu şahıslar olmayan yani işçi emeklisi olmayan bir sonuçtan sorumlu devletse, bu sorumluluğun getirdiği bedeli de ödemek mecburiyetinde. İntibak yasası yapıyorsunuz, 2,7 milyar gibi bir büyük kaynak buluyorsunuz ama bu hakkın teslim edilmesinden doğan gecikmenin de bedelini ödemelisiniz, işçi emeklileri sizden bunu bekliyor, bu adaleti bekliyor. Birinci söyleyeceğim bu.
İkincisi: Sayın Bakan, yine sordum ben size ama yani cevap veremediniz. Şimdi, 6 milyona yakın bir toplum kesimi var. Bunlar memurlar, memurların emeklileri, bu emeklilerin dul ve yetimleri, korucular, şehit yakınları, gazilerimiz, muhtarlar, bir kısım 4/C'liler, bunlar devlette çalışıyorlar, devletin hizmetini görüyorlar ama 2012 yılı maaş zammını alamadılar. Kusur kimin? Kusur Hükûmetin yani bugünü önceden öngörerek gereken tedbiri almamış olmanın sorumlusu Hükûmet.
Bu referandumla ortaya çıkan anayasal zorunluluk on yedi aydan bu yana sizi bekliyor. O günden bu yana bu Anayasa değişikliğinin gereğini veya topluma verdiğiniz sözlerin gereğini yerine getirememenin bir bedeli olmalı. Bu memurlara 1 Ocak itibarıyla maaş zammı yapacaktınız, yapmadınız. 6 milyon memur veya memur emeklisi, bunun yakınlarıyla 20 milyonluk bir toplum kesimi; burada da bir adaletsizlik var. Adaletin olmadığı yerin tanımı zulümdür değerli arkadaşlar. Zulüm insana yakışmaz. Zulüm, bizim inancımıza göre yani çok ağır bir günahtır.
Şimdi ben buradan soruyorum: Bu memurların maaş zamlarını ne zaman vereceksiniz? Hangi gerekçeyle bekletiyorsunuz? Alt komisyonda bu kanun bekliyor, niye bekliyor? Ne zaman bu kanun çıkacak? Bu kanundan sonra bir süreç de var yani uzlaşma komisyonuydu, Hükûmetin kararıydı, hazirandan önce verilemeyecek gibi gözüküyor. Şimdi, siz, kendi alacaklarınıza her geç kalmada her gün için bir bedel ödettiriyorsunuz, gecikme faizini vatandaştan alıyorsunuz, 2012 girer girmez hemen zamlara başladınız, memurun maaşının zammını niye geciktiriyorsunuz Sayın Bakan, Sayın Hükûmet? Yani bu noktada Sayın Bakana da sözüm yok; Hükümete, Sayın Başbakana, AKP Grubuna sözüm var.
Bir ayrı şey: Haziranda verdiğiniz takdirde bu gecikme zamlarını, üstüne bir gecikme bedeli ödeyecek misiniz?
Değerli arkadaşlar, sözün sonu şudur: Adaletin olmadığı yerde zulüm hâkimdir. Şimdi, biz, ara sıra bazı konularda "Bu İktidar zulüm iktidarına dönüştü." derken milletimizin adına söylüyoruz. Şimdi elinizde gücünüz var, eksiği yok, biz de tamamlayalım ama bu adaletsizlikleri düzeltin, memurun maaş zammını verin, intibakla yaptığınız hak iadesinde gecikme faizini, gecikme bedelini ödeyin.
Bunun için söz aldım. Hepinize teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Şandır.