| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 01.03.2012 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 171 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin başında, İstanbul'un Beyoğlu Sütlüce semtinde polise yönelik bir saldırı olmuştur. Saldırıda 15 tane polisimiz, 1 tane de sivil vatandaşımız yaralanmıştır. Ben yaralılara acil şifalar diliyorum.
Yine, sözlerimin başında, biraz önce çok değerli milletvekili arkadaşımız burada konuşurken sağlıkta çok büyük bir çağ atlama olduğunu ifade ettiler. Sayın milletvekilleri, sağlıkta çağ atlamanın göstergesi, Ankara Numune Hastanesine veyahut da Hacettepe Hastanesine gidip oradaki durumu tespit etmektir. Ankara Numune Hastanesine gidin bakalım, orada muayene olmak için ne kadar sıra bekleyeceksiniz? Yine, bir hastanızı muayene ettirmek istiyorsunuz. Gidin bakalım Hacettepe Hastanesine, nasıl muayene ettirebileceksiniz? Ayrıca beraberinde yine bir acil hastanız olsa, işte yoğun bakımda yatması gerekse yoğun bakımı bulabilecek misiniz, onu merak ediyorum.
Sayın milletvekilleri, emekli intibak kanunu uzun zamandır beklenen bir yasadır. Son on yıldan beri de emekli insanlarımız devamlı mağdur olmuşlardır. SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı emeklisi insanlarımız, "Ne zaman intibak kanunu çıkacak ve rahatlayacağız." diye beklenti içerisindedirler. Ancak getirilen sözde intibak kanunu tasarısı sadece 2000 yılı öncesi SSK emeklilerini değil, BAĞ-KUR'lusuyla, Emekli Sandığıyla herkesi kapsamalıydı. Tasarı, toplumdaki bütün emeklilerin umutlarını kırmış ve yaşama küstürecek konuma getirmiştir. Emekli insanlarımızın tümünü kapsayacak geniş kapsamlı bir çalışma yapılması gerekiyordu. Bu sadece emekli aylıklarının güncellenmesi değil, gelecek açısından da aylıkların reel anlamda korunması için gerekliydi.
Sayın milletvekilleri, emekli aylıklarının artışları, genel enflasyon endeksleri yerine bu kesimin tüketim kalıplarını ve hayat standartlarını dikkate alan özel endekse göre yapılması sağlanmalıdır. Ayrıca ülkemizde kişi başına gelirin gayrisafi millî hasıladan 10 bin dolar düştüğü ifade ediliyor. Gayrisafi millî hasıladan gösterilen payları emekliler istiyorlar ancak bunun olmayacağı da görülüyor. Ancak işin doğrusu, ekonomik büyümenin görüldüğü refah artışının emekli aylıklarına yansıtılmasıdır.
Sonuçta, emekli insanların insanca yaşayabilecekleri gelir sistemine ulaşabilmek, gelirlerini reel anlamda alabilecekleri bir sistem kurulması gereklidir. AKP iktidarında işçisiyle, memuruyla, esnafıyla, emeklisiyle çok ciddi ekonomik kayıplara uğranmıştır. Emekli insanlar normal geçimlerini temin edemedikleri için yine çalışmak mecburiyetinde kalmaktadırlar; bugün aldığı aylık çocuklarının, evinin normal masraflarını bile karşılamıyor. Çeşitli sebeplere bağlı olarak çalışmak zorunda kalan kişilerin emekli aylıklarının yüzde 15'inin kesilmesinin çalışanın cezalandırılması dışında hiçbir açıklaması yoktur. Bu insanlar fedakârlık yapıp çalışıyorlarsa hiç olmazsa bu kesilen miktar çok düşük tutulsun, yüzde 1'ler seviyesinde olsun. Yaşlılıkta insanca yaşayabilecekleri, açlık sınırında olmayacak şekilde ücret verilmesi gerekmez mi? Bu mahzun insanların sesini duyalım, mutlaka duyalım.
Bütçe imkânlarının yetersizliği bahane edilerek emeklileri mağdur etmeyelim. AKP yaklaşık olarak on yıldan beri tek başına iktidardadır. Bütçe imkânsızlığında emeklinin hiç suçu yoktur. Doğrudur, ülkenin ekonomik durumu bozuktur ancak bu duruma gelinmesinin tek sorumlusu AKP iktidarıdır, emekli insanlar değildir. Şayet samimiyseniz gelin, çok kapsamlı bir emekli intibak kanununu Türkiye Büyük Millet Meclisine getirelim, emekli aylıklarını gayrisafi millî hasıladaki gösterilen değerlere göre yükseltelim.
Şu andaki sağlık katkı payları insanlarımızın, emeklilerimizin yüreklerini yakmaktadır. Bakınız, emekli insanların birçoğu ayda en az 2 veya 3 kere hastaneye gitmek mecburiyetinde kalmaktadırlar, onların ödemiş oldukları katkı payları ciddi manada büyük sıkıntı yaratmaktadır. Hatta fakir ve fukaradan, daha önceki yeşil kartlı dediğimiz insanlardan da aynı zamanda katkı payı alınmaktadır. Gelin, bunları kaldıralım, o zaman emekli insanlarımızı koruruz. Şayet şimdi önlem alınmazsa emekli aylıklarındaki eşitsizlik daha artacak ve emeklilerin mağduriyetleri devam edecektir.
Her seçim döneminde bu insanlara yeni yeni umutlar veriliyor ancak verilen umutların hepsi boşa çıkıyor. Getirilen bu kanunlarla çok cüzi bir miktar maaş artışı yapılması hiçbir şeye çözüm olmayacaktır çünkü 2000 sonrasında emekli olan insanlar da bu kanundan faydalanmak istiyorlar; BAĞ-KUR'lusu da faydalanmak istiyor, Emekli Sandığı da faydalanmak istiyor.
Dolayısıyla, emeklilerle ilgili bu kanunu tekrar çok farklı bir şekilde değerlendirip herkesi kapsayacak şekilde çıkartılmasının toplum için gerekli olduğunu ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Doğru.