GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:18.12.2011

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 21'inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızda bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tasarının bu maddesine göre 2012 yılında uygulanacak memur maaş katsayılarında herhangi bir artış yapılmamıştır. Hâlen uygulanan memur maaş katsayıları buraya aynen konulmuştur.

Sayın Başbakan "ustalık dönemi" diye iddialı konuşmuştu ama bu Hükûmet daha ilk bütçesinde çuvallamıştır. Memura vereceği maaş artışı belli olmayan bir bütçeyle önümüze gelmiştir. Bu duruma gerekçe olarak kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıyan Anayasa değişikliğine uygun gerekli yasal düzenlemenin yapılmaması gösterilmektedir.

Anayasa değişikliğinin Mecliste kabul edilmesinden  bu yana on dokuz  ay, halk oylaması tarihinden bu yana ise on beş ay geçmiştir. Bu kadar uzun sürede bir kanun çıkarılamaz mı? Hükûmete soruyorum: Teknik kapasiteniz mi yetersiz? Niye çıkarmadınız? Aylarca yan gelip yattınız mı? Tasarıda katsayı artışı yapılmamakla birlikte personel giderleriyle ilgili ödeneklerde bir artış yapıldığı, dolayısıyla örtülü bir zam oranının dikkate alındığı görülmektedir.

Plan ve Bütçe Komisyonunda bu ödeneğe göre memur maaşlarına ne kadar artış öngörüldüğünü sorduğumda Sayın Bakan "İlk defa bir toplu sözleşme süreci yaşayacağız, muhtemelen öngörülen enflasyon ve risk çerçevesinde bir şeyler koymuşuzdur." diye cevap vermiştir. Bu durum, memurların toplu sözleşme haklarının maaş artışında etkili olmayacağını bugünden göstermektedir. Önümüzdeki günlerde bir toplu sözleşme oyunu oynanacak, sonuçta Hükûmetin istediği olacaktır. Grev hakkı bulunmayan toplu sözleşme hakkının bir anlam ifade etmediği de görülecektir.

Değerli milletvekilleri, Hükûmet Sözcüsü ve Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, on beş gün önce Memur-Sen Bursa temsilciliği hizmet binasının açılış töreninde yine affedilmez bir hata daha yapmıştır. Toplu sözleşme hakkını sadece referandumda "Evet" diyen Memur-Sen'in isteyebileceğini belirtilen Sayın Arınç "Şimdi bütün hazırlıklarımız tamamdır, yasada değişiklik yapılacak ve Memur-Sen'in görüşleri, mücadelesi doğrultusunda yasa değişikliği yapılıp toplu sözleşme imzalanacak, bundan kimsenin endişesi olmasın." demiştir.

Bu açıklamalar, hem Anayasa hem de kanunlarımız önünde suçtur. Vatandaşları oylarının rengine göre değerlendirmek hakkınız da değildir, haddiniz de değildir. Devlet bakanlıkları, hiç kimsenin şahsına münhasır yerler değildir. Milletimizin türlü nedenlerle kendilerine göstermiş oldukları teveccühü kavrama kabiliyetinden yoksun olanlar, kerameti hep kendilerinde bulanlar, en büyük yanılgı içerisindedirler. Testinin içinde ne varsa dışına o sızarmış. Demek ki kamuya işe almada, görevde yükselmelerde, kamu kaynaklarının kullanımında ve kamu ihalelerinin verilmesinde AKP'ye oy ve destek vermiş olmak kriteri baz alınmakta, başarılı birçok memurun sadece ülkücü olduğu için kıyıma uğramasının ve Milliyetçi Hareket Partili kişi ve belediyelere yapılan operasyonların arkasında böylesi bir sakat anlayış yatmaktadır.

Görülüyor ki "Hazreti Ömer adaleti." diyerek iktidara gelenler, kendilerine ve yandaşlarına her şeyi hak, kendinden olmayanlara karşı da Ebu Leheb zulmünü reva gören bir anlayışa sahip olmuşlardır.

Değerli milletvekilleri, memur maaş kat sayısı sadece memurlar ile memur emeklilerini değil, yaşlımızı, muhtarlarımızı, engellilerimizi, gazilerimizi ve köy korucularımızı da ilgilendirmektedir. Bu kesimlerin maaş artışı da memur maaş kat sayısındaki artışa bağlıdır. Bugün itibarıyla altmış beş yaş aylığı 110 lira, bakıma muhtaç engelli aylığı 329 lira, diğer engelliler ve engelli yakın aylığı 219 lira, muhtar aylığı 384 lira, sosyal güvenliği olmayan harp gazilerinin aylığı 388 lira, on beş yıllık emekli geçici köy korucusunun aylığı 322 liradır. Sayın Bakan sunumunda, AKP'li birçok arkadaş konuşmalarında "2002'ye göre maaşları yüzde 300, yüzde 500 artırdık." diye sayıyor. Yabancı biri duysa, bu kesimleri milyoner falan yaptınız sanacak. Mesela "Altmış beş yaş aylığını yüzde 347,8 artırdık." diyorsunuz. Peki, kaç lira olmuş? 109 lira 65 kuruş. "Aferin." mi diyelim şimdi! Ben baktım, 98 Aralık ayında, bugünkü parayla 3,2 lira iken 2002 Aralık ayında 24,5 lira olmuş yani o dönemde de enflasyonun üzerinde ve yüzde 666 artmış. Memur ve emekliler için de aynı durum söz konusu. Dolayısıyla, papağan gibi sürekli bunları söyleyip durmanın bir anlamı yok. AKP Hükûmeti olarak, siz, esas verdiğiniz sözlerin arkasında duruyor musunuz, onlara bakalım.

Referandum sürecinde ne demiştiniz? Meydanlarda, televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde, bilboard'larda, özel kitapçıklarda, afişlerde hep aynı ağızla ne demiştiniz? "Kadınlarımıza, çocuklarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize, gazilerimize ve şehitlerimizin dul ve yetimlerine özel ayrımcılık getireceğiz." demiştiniz. Allah'tan korkun, on beş ay oldu, ne yaptınız? Bu sözlerin hepsinin palavra olduğu anlaşılıyor.

AKP Hükûmeti, açılım projesinin, yıkım projesinin önünü açmak amacıyla, sırf oylarını almak için bu kesimleri acımasızca istismar etmiştir. Hükûmetin on beş ayda yaptığı iş yaşlıya, engelliye, gaziye sadece 5 lira ile 10 lira maaş zammı vermek olmuştur. Getireceğiniz ayrımcılık bu muydu? Yani, negatif ayrımcılık. Memur ve emekliye, yetersiz olmakla birlikte, 60 lira maaş artışı verirken yaşlıya, engelliye, gaziye bunu bile çok gördünüz.

Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak muhtar aylığının, altmış beş yaş aylığının, engelli kardeşlerimizin aylıklarının artırılması, gazilerimiz ile şehitlerimizin yakınlarının haklarının iyileştirilmesi, genişletilmesi ve aralarındaki mevcut eşitsizliklerin giderilmesi için verdiğimiz kanun teklifleri Meclisin gündeminde beklemektedir. Bu Milliyetçi Hareket Partisinin teklifleri olmaz diyorsanız, açık sözlülükle diyoruz ki: Getirin tasarı veya tekliflerinizi, biz gerekli desteği vereceğiz.

Bakın, bu bütçe tasarısı ile yaşlıya, engelliye yapılacak olan maaş artışı en fazla 5-6 lira olacak. Gelin, hep beraber yaşlılarımızı, engellilerimizi düşük maaşlardan, bu komik zamlardan kurtaralım.

Türk vatanını bölmeye çalışanlara karşı bayrağımızın yere düşmemesi için canını feda eden şehitlerimizin yakınları ile gazilerin geçim sıkıntısı içinde olmalarını inanıyorum ki şu salonda bulunan hiçbir milletvekili arkadaşımın vicdanı asla kabul etmez. Gaziler ile şehit yakınlarının sorunlarına çözüm getirmek hepimizin sorumlulukları arasında yer almaktadır.

Yine, güvenlik güçleriyle birlikte zor şartlarda terörle mücadele görevini yapan geçici köy korucularının çalışma şartlarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi ve yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir.

Sayın Maliye Bakanı, yaşlıların, engellilerin, gazilerin ve şehit yakınlarının özlük haklarının iyileştirilmesi bütçeye fazla bir yük getirmez, gelen yük de onlara feda olsun. Gelin, bu düzenlemeleri hep birlikte ve bir an önce gerçekleştirelim.

Köy ve mahalle muhtarlarına ödenen maaş da günümüz şartlarında çok yetersizdir. AKP Hükûmeti ya çok beceriksizdir ya da muhtarlarımızı aldatmaktadır. Zira, AKP hükûmetlerinin içişleri bakanları Köy Kanunu'nda düzenleme yapıp muhtar maaşlarının artırılacağını yıllardır açıklamasına rağmen bugüne kadar bir düzenleme yapılmamıştır. Bu bütçe görüşmelerinde de yine sadece çalışmadan bahsedilmiştir. Muhtarlara verilen maaş, sürekli muhatap oldukları resmî kurumlara gidip gelmeleri için gerekli ulaşım giderlerini dahi karşılamamaktadır. Muhtarlık görevinin yürütülmesi için zorunlu olan elektrik, telefon, kırtasiye, İnternet, temsil, ağırlama ve diğer harcamalar muhtarların aile bütçelerine ilave yük getirmektedir. Muhtarları bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.

Ben teşekkür ediyor, tekrar saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.