GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:41
Tarih:18.12.2011

BDP GRUBU ADINA SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün yerimden otururken "Ah Ahmet." demiştim, sonradan da "Ah Cuma, ah Cuma."

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Çok doğru konuştu.

SIRRI SAKIK (Devamla) - "Doğru konuştu." Öyledir, Kürt'ü Kürt'e vurdurtma politikası budur.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Yok öyle bir şey.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Böyle yapmayın lütfen. Öyle şey olur mu?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Şimdi, size söyleyeyim, cevap vereceğim. Böyle dinleyeceksiniz, kalkıp burada hamasi nutuklar atıp, bilmem, yürek fethetmeye benzemez bu işler. Bu işler yürek işidir.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Çok yürekli konuştular, çok yürekli.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Burada konuşuyorsanız da bu grubun, bu halkın ödediği bedellerin sonucudur burada konuşmak. Öyle her babayiğidin işi değil bu.

Bakın, bizim geldiğimiz alanlar ateş çemberidir.

VURAL KAVUNCU (Kütahya) - Hepimiz bedelini ödedik.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Laf atmayın, lütfen, bir dinleyin. Biz de dinledik, hiçbir tepkimiz de olmadı, bak hiçbir tepkimiz olmadı.

VURAL KAVUNCU (Kütahya) - Bedelini ödeyen bir tek siz misiniz?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri lütfen... Lütfen sayın milletvekilleri...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Ağır geldi herhâlde!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Şimdi, sevgili arkadaşlar, ben şimdi, birazdan açıklayacağım kime zor gelip gelmediğini, siz o zaman takdir edersiniz. Böyle afaki sözlerle bu iş olmaz. Kimin, kimi temsil ettiğini birazdan burada elimizdeki donelerle...

Bakın, siz dönüp diyorsunuz ki: "Siz Kürtleri temsil etmiyorsunuz." 2009 yerel seçimlerinde Diyarbakır'da, büyükşehir belediye başkanlığında Osman Baydemir 227.472 oy alıyor, Kutbettin Arzu AKP adayı 111.134.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Onlar oy değil mi?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Yine, 2009 il genel meclisinde Demokratik Toplum Partisi yüzde 59,40; AKP'nin aldığı 31 bin ve yıl 2011, Diyarbakır'da bütün hilelerinize rağmen -Siyasi Partiler Yasası, Seçim Kanunu, yüzde 10'luk baraj- ne yapalım zalimlik yapıyorsunuz, biz de bağımsız gidip katılıyoruz, bağımsız olarak katıldığımız bakın, Hatip Dicle 78.220 oy alıyor, Leyla Zana 71.231, Altan Tan 69.292, Şerafettin Elçi 66.119, Nursel Aydoğan 65.138, Emine Ayna 61.232, toplam 411.232, AKP'nin aldığı oy 217 bin. Bakın, neredeyse yüzde 50 daha fazla oy almışız.

SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Urfa nasıl Urfa?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Şimdi, size örnek veriyorum, örnek veriyorum.

Ve Yüksek Seçim Kurulunun hilesiyle -bakın, bağımsız katılmışız 11 vekilden 6'sını almışız ve- sonradan 1 milletvekilliği sizin hanenize yazılmış. Eğer oy dağılımına bakarsanız oy dağılımından 7 milletvekili almışız, siz 3 milletvekili almışsınız. Şimdi, biraz vicdanlara sesleniyorum ve Kürt coğrafyasında büyük çoğunlukla dokuz, on ilde bütün hilelere rağmen biz 1'inci parti olmuşuz.

Bizim iddiamız şu: Bakın, siz bir taraftan demokrasiden ve özgürlüklerden bahsediyorsunuz 12 Eylül anayasasını değiştirmekten ama bir taraftan da Kenan Evren'in eteklerine yapışarak iktidar olmaya çalışıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından "Yargılanıyor" sesi)

Hodri meydan, indirin yüzde 10'luk barajı, birlikte bir erken seçime gidelim, bakalım el mi yaman, bey mi yaman?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - İktidar mı olacaksınız?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Ama bunları yapmıyorsunuz.

Şimdi, burada, biz her zaman şunu söyledik: Biz nasıl Kürtlerin temsilcisiyiz? Biz kendisini Kürt hissedip özgürlüğünü savunan her Kürt'ün temsilcisiyiz, ama şunu söyleyeyim: Bakın, köy korucuları da, sevgili Cuma, kendilerini Kürtlerin temsilcisi olarak görüyor. Siz de görebilirsiniz, bu sizin de hakkınız, ama biz, kendi kimliğine sahip çıkıp bedel ödeyen Kürt'ün temsilcisiyiz.

ÖMER SELVİ (Niğde) - Biz de temsilcisiyiz!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın, açıkça söylüyorum, biz onların temsilcisiyiz. Ve siz, biraz önce buradan bahsettiniz, Selahaddin Eyyubi'den bahsettiniz, Şeyh Sait'ten bahsettiniz, biz o geleneğin takipçisiyiz.

Eğer bugün sen burada konuşurken -ilahî adalete de inanıyorsunuz- sen konuşuyorsan? Diyarbakır direnenlerin şehridir, Diyarbakır, zindanlarında özgürlük mücadelesi için bedenini ateşe verenlerin şehridir. Eğer siz bu kürsüde konuşuyorsanız, o ödenen bedellerin bir sonucudur. Eğer siz inanıyorsanız, bugün, hem Şeyh Sait'in hem Seyit Rıza'nın hem de Selahaddin Eyyubi'nin ve Diyarbakır zindanlarında zalime, zulme karşı bedenini ateşe verenlerin kemikleri mezarda ters döner. Sizi gelip kutladılar, niçin? Yıllardır aynı şeyi yaparlar sevgili kardeşim, Kürt'ü Kürt'e vurdurtmadır, yoksa önemli bir şey yapmadınız ki?

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ayrımcılık yapmayın! Buradaki herkes Türk vatandaşı ve Türkiye milletvekili! Hepimiz Türkiye milletvekiliyiz!

SIRRI SAKIK (Devamla) - ?önemli bir söylemde bulunmadınız ki! İşte, Kürt kimliğine karşı Kürtleri birbirine vurdurtma operasyonudur.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Kürtler babanızın malı değil!

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Gerçekler dile getirildiğinde rahatsız mı oluyorsunuz?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Biz de şimdi Karadeniz'de Laz mı diyelim yani! Bırak bu işleri! Biz de "Lazız" mı diyelim?

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Gerçekleri millet biliyor diye rahatsız mı oldunuz?

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ee, şimdi Lazları Çerkezleri de o zaman ayıralım.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Öyle şey olur mu ya! Burada Kürtleri mi konuşuyoruz?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın yüreğimiz ihanet ve ırkçılık kuyularından su çekmez.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Irkçılık yapma! Kürt ırkçılığı yapıyorsun!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Biz ırkçı değiliz, ırkçı olan sizsiniz!

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Yaptığınız ırkçılığın daniskası! Irkçılığın daniskasını yapıyorsun!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Siz Müslümanlığı da ırkçılık temelinde yapıyorsunuz, ümmet anlayışınız da ırkçılık temelindedir?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Irkçılık bu!

SIRRI SAKIK (Devamla) - ?ama siz eğer Kürtlere zulüm ediyorsanız?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Biz zulmün her çeşidine karşıyız!

SIRRI SAKIK (Devamla) - ?eğer siz Kürt halkının dilini, kültürünü, kimliğini inkâr ediyorsanız, ırkçılık işte budur.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Irkçılık bir ırka indirgenemez, indirgenmemelidir!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Bu ülke, bakın?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Sen ırkçısın!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Sayın Başkan, lütfen müdahale eder misiniz.

BAŞKAN - Ediyorum Sayın Sakık.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Eğer yüreğiniz yetiyorsa?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Irkçısın sen!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın, biz Kürtlerin dili, kimliği ve kültürü için mücadele ediyoruz. Siz bunu istiyorsanız Kürt milletvekilleri, gelin el ele verelim. Birlikte bunu hayata geçirelim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Irkçılık yapıyorsun! Kürtçülük yapıyorsun!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Ne demek Kürtçülük? Peki, bu ülke senin babanın çiftliği mi? Ben Türk olmak zorunda mıyım?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Hayır değil ama gelin hep beraber yapalım Kürt, Türk, Çerkez, hep birlikte?

BAŞKAN - Sayın Milletvekili, lütfen?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın, siz bizim temsilcimiz olamazsınız.

Irkçılar, diğer halkları inkâr edenleri?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Irkçısınız siz!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Yani siz diğer halkları inkâr edeceksiniz ve sonra dönüp diyeceksiniz ki, biz sizin temsilciniziz.

Siz haddinizi bileceksiniz. Benim temsilcim olamazsınız. Siz, ilk önce bedeninizdeki ırkçı, milliyetçi duygulardan kendinizi arındıracaksınız.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Irkçılık yapıyorsunuz.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Ben ırkçı değilim, ben milliyetçi değilim, ben bütün halkları seviyorum ama bütün halkların mücadelesini ortak veriyoruz. Biz sadece bütün halkları, bütün kimlikleri tek Türk kimliğine kilitlemiyoruz. Aramızdaki fark budur işte. Siz Müslüman olduğunuzu hep söylersiniz, ümmet çerçevesinden baktığınızı ama ümmetiniz de Türk ırkçılığına dayalıdır. Öyle bir Müslümanlığınız vardır.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Yanlış yere bakıyorsunuz, yanlış tarafa bakıyorsunuz.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Biz yanlış yere bakmıyoruz.

Bakın şimdi sevgili arkadaşlar, biz Diyarbakır'da?

Bakın, Diyarbakır'dan bahsettiniz. Her gün operasyonlar var, seçilmiş halk temsilcileri? Dünden bugüne kadar, Batman'da, Diyarbakır'da, Şırnak'ta binlerce insan tutuklandı.

VURAL KAVUNCU (Kütahya) - Canlı bombalar oldukça devam eder o.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Bu ülkenin çocukları, senin gibi seçilmiş, halkın temsilcileridir. Aslında onların hukukunu savunmalıydın, demokratik zemini savunmalıydın ama bunlarla ilgili tek kelime etmediniz.

Bakın, biraz önce, Beşir Bey'in bir açıklaması var -hani biz hep diyoruz ya "Yargı, bu kararlar siyasi iktidarın talimatıyla veriliyor." siz tepki gösteriyorsunuz- ne diyor? Diyor ki: "Tek yönlü uyguladığımız entegre bir stratejimiz var, devlet olarak, sınır ötesi operasyonlardan KCK operasyonlarına, hepsi koordineli bir şekilde gidiyor." Hani yargı bağımsızdı? Hani KCK operasyonlarında Hükûmetin bir? Hani Hükûmetin bu konuda bir yaptırımı yoktu? İşte bakanlarınız suçüstü yakalanıyor. İçişleri Bakanı da aynı açıklamayı yapıyor, diyor ki: "Gerekirse o rakamları da alırız, tutuklarız." Böyle bir hukuk yok. Böyle bir kardeşlik projesi de yoktur. Biz hepinizi gerçekten, biz bunları söylerken, evet, bunları söylerken biraz vicdan sahibi olmanızı istiyoruz. Bu işler, yani birazdan arkadaşlarımız da çıkacak, size söyleyecek. Dün, arkadaşım burada konuşurken, hâlâ Kürtçe isimleri söyledi diye "x, x" diye geçiyor burada. Ya böyle bir açılım olur mu? Böyle bir kardeşlik olur mu? Böyle bir şey olur mu?

Yıllar önce Muş'ta, yıllar önce Muş Varto yolunda bir uzman çavuş yolu kesiyor. Başında sarıkla bir hoca geliyor köylülerle birlikte. Uzman çavuş etrafında dönüyor "Bu ne sarık?" diyor. O yaşlı hocam da dönüp diyor ki: "Ya millet uzaya gidiyor, dünya küçülüyor, siz de hâlâ gelip benim sarığımın etrafında dönüyorsunuz." Dünya bu kadar değişti, siz de?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - O Türkiye'nin her tarafında yapıldı; sadece size değil!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Lütfen susun ya! Lütfen susun!..

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Dinle, dinle! Dinlemeyi öğren! Varsa bir şeyin çıkar söylersin.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Siz de hâlâ dönüp dolaşıyorsunuz ret ve inkar politikaları etrafında tur atmaya çalışıyorsunuz.

Ben yine diyorum "Ah Ahmet, ah sana? (BDP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.