GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:42
Tarih:19.12.2011

İDRİS BAL (Kütahya) - Değerli arkadaşlar, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Aslında, "Bu beş dakikayı nasıl değerlendireyim?" diye uzunca düşündüm ama biraz önceki tartışmalardan sonra rahmetli babamdan duyduğum bir hadiseyi anlatayım:

Ben, Kütahya Dumlupınarlıyım. Bizim köyümüzün girişinde bir mezarlık vardı. Orada bir insan saklanırmış ağaçların içerisinde. Niçin biliyor musunuz? Jandarma gelirken haber versin de köyde çocuklara dua öğretilirken jandarma onları yakalayıp dövmesin diye.

Yine, bir cenaze olduğu zaman, değerli arkadaşlar, üç-beş köyden bir tane Kur'an-ı Kerim bulurlarmış -çünkü yasak olduğu için bunu yapamıyorlar- yani son görev yerine getirilirken Kur'an-ı Kerim'den ayetler, sureler okuyalım diye. Nereden nerelere geliyoruz değerli arkadaşlar.

Bunları derken, samimiyetle söyleyeyim, hiç kimseyi suçlamak istemiyorum. Sadece bizim dönüşüm içerisinde olduğumuzu hatırlatmak istiyorum.

Devletimizle halkımızı barıştırmaya çalışıyoruz, barıştırıyoruz. Hani "yurtta sulh, cihanda sulh"tan bahsetti arkadaşlar. Bence de ne güzel bir söz değil mi arkadaşlar? Ama bunu duvara yazmakla olmuyor. Hep duvarlara yazılırdı. Yurtta sulh nasıl olur, bunu hiç düşündük mü? Yurtta sulh, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına bakmakla olur, onların ihtiyaçlarını karşılayıp sorunlarını çözmekle olur. İşte AK PARTİ "demokratik açılım" derken, "Alevi açılımı" derken, "Roman açılımı" derken bunları yapmaya çalışıyor. Bunlara biraz da pozitif taraftan bakmak lazım. Bardağın dolu tarafına bakmak lazım değerli arkadaşlar. Bu sürece yardımcı olmak lazım.

Şunu da unutmamak lazım: Bakınız, Orta Doğu'daki hareketlerde Hitler'in, Mussolini'nin resmi taşınmıyor, Sayın Başbakanın resmi taşınıyorsa, bizim bayrağımız taşınıyorsa değerli arkadaşlar, bırakınız içerdeki kavgalarımızı bir taraflara koyalım, gurur duymamız lazım. Türkiye'nin itibarının arttığını hep beraber kabul edip sevinç duymamız lazım. Tabii ki birbirimizi eleştireceğiz değerli arkadaşlar.

Şunu da unutmamak lazım değerli arkadaşlar: Dünkü tartışmalarla alakalı, gerek Milliyetçi Hareket Partisinden gerek Cumhuriyet Halk Partisinden gerek bizim sıralarımızdan, AK PARTİ'den güzel sözler söylendi, bu kavmiyetçilikle alakalı, etnik milliyetçilikle alakalı güzel sözler söylendi.

Ben her zaman şunu söylüyorum değerli arkadaşlar: Bir ülkeyi ihya edecek vizyon "Biz bir aileyiz" vizyonudur, mahvedecek vizyon ise "Biz kaç kişiyiz" vizyonudur. Diğer taraftan bu dönüşüm çerçevesinde değerli arkadaşlar, senaryosu olmayan milletler, başkalarının senaryolarında figüran rolü oynamaya mahkûmdur. Zayıf ve güçsüz ülkeler ise senaryo yazamayacağı gibi başkalarının senaryolarında araç olmaktan yukarı da çıkamazlar.

Türkiye, değerli arkadaşlar, kendi senaryosunu yazmaya başladı. Amerika ne der, Rusya ne der, başkaları ne der demiyor. Bakınız, bir Amerikalı yetkili bana ne dedi biliyor musunuz değerli arkadaşlar? "Eskiden Türkiye bizim için bir küçük kardeş idi ama şu anda bir arkadaştır." dedi. Bu çok önemli bir şey değerli arkadaşlar. Obama'nın ilk ziyareti çok önemlidir değerli arkadaşlar.

Bir de ben kalan bir dakika içerisinde şunu da söyleyeyim: Meclis demokrasinin kalbidir, vekiller halkımızı temsil etmektedir. Acaba, biz, bu sıraları, bu vakitleri ne derece verimli kullanıyoruz değerli arkadaşlar? Bakınız, burada konuşulan konunun dışında, başka tekerleme gibi aynı konuları gelip burada tekrar etmek verimliliğe ve Meclisin saygınlığına değerli arkadaşlar yakışıyor mu? Bunu hep beraber, hangi partiden olursak olalım otokritiğe tabi tutmamız lazım kendimizi.

Diğer taraftan şunu da unutmamak lazım. Bir madde, deniyor ki: "Bu madde yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer." Arkadaş söz istiyor, muhalif. Ne demesi lazım? Bir sene sonra yürürlüğe giriyor demesi lazım ama tamamen alakasız bir şey anlatılıyor.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Senin yaptığın ne? Sen ne konuşuyorsun?

İDRİS BAL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, verimliliği artırmamız lazım, siyasetçinin, Meclisin, siyasetin saygınlığını artırmamız lazım. Bir de şu partilere göre verilen süreleri vicdan ölçüsünde, adalet ölçüsünde, demokrasi ölçüsünde değerlendirmek lazım.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sizin konuştuğunuz madde ne maddesi, söyler misiniz?

İDRİS BAL (Devamla) - Zira herkes şu hesabı yapsın. Bir AK PARTİ'li arkadaşıma konuşma sırasının gelme şansıyla BDP'li bir arkadaşımıza konuşma sırasının gelme şansını herkes değerlendirsin. Herkese saygılarımı sunuyorum. Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bal.