GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:75
Tarih:07.03.2012

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 181 sıra sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı'nın 11'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Kadına yönelik ayrımcılık hayatın her aşamasında kendini farklı boyutlarda gösteriyor. Kız çocukları doğduğu günden itibaren başlayan bu süreç, kadının yaşamı boyunca devam ediyor. Ataerkil bir aile ve toplum yapısına sahip ülkemizde gerek bu düşünce yapısıyla gerekse ekonomik güçlükler sebebiyle kız çocuklarının eğitimi ikinci plana atılıyor. Kız çocuklarımız daha ergenlik çağında kendilerinden yaşça çok büyük kişilerle zorla evlendirilebiliyor. Erkek kardeşleri kadar sevgi ve ilgi görmüyorlar ama aile bireylerinden baskı, şiddet hatta taciz görüyorlar. Doğduğu gün başlayan bu ayrımcılık hayatları boyunca sürüyor. Zaten eğitim olanaklarından erkeklerle eşit oranda yararlanamamış kadın iş yerinde de ayrımcılığa, tacize ve şiddete uğruyor. Kadın hem siyasette hem aile hem de toplum içinde kendine biçilen rolleri kabul ediyor, kabul etmek zorunda bırakılıyor. Hayatı boyunca bu kadar çok ayrımcılığa maruz kalan kadının çalışma hayatında başarılı olması, yönetim ve karar aşamalarında söz sahibi olabilmesi, aile yaşamında mutlu olabilmesi oldukça güçtür.

Ülkemizde kadınlar hâlâ eğitim hakkına ulaşmakta karar alma süreçlerinin dışında bırakılmakta, baskı, taciz, şiddete maruz kalmakta, "töre, namus" adı altında cinayetlere kurban gitmektedirler. Bugün, bilim ve teknoloji çağında kadın sığınma evi diye bir şey varsa, sığınma evleri şiddeti gören kadınlara yetmiyorsa, kadına uygulanan şiddetin, cinayetlerin durdurulması, kadının eğitimde yerinin artırılması için bu kadar çaba gösteriliyorsa bu bizim aslında insanlık, demokrasi, gelişmişlik adına ne kadar geride kaldığımızı gösteriyor. Diğer taraftan, kadın, erkeğin yanında ikinci sınıf olarak sayılıyor hatta bu, kadınlar tarafından bile yaygın olarak doğal düzen, din, gelenek gereği olarak kabul görüyor. Kadın hakları konusunda istediğimiz hedeflere ulaşamamamızın en önemli nedenlerinden biri de kendi gücünün, kendi haklarının farkında olamaması kadınların maalesef çünkü bunu düşünecek, irdeleyecek, gerektiğinde karşı duracak eğitimden yoksun bırakılıyor, aile içine, dört duvar arasına hapsediliyor.

Değerli milletvekilleri, ailemiz bizim kutsalımız, önceliğimiz; ailemiz, yuvamız, yavrularımız bizim için her şeyin önünde. Söz konusu aile olunca akan sular durur bizim için. Özveriliyizdir, fedakârızdır ancak yıllardır yapıldığı ve bu yasa tasarısıyla yapılmaya çalışıldığı gibi ailenin tüm sorumluluğunu, manevi yükünü kadınların omzuna yüklemek, üzerine bir de baskı, şiddet, taciz uygulamak ve buna göz yummak; bu, aileyi korumak değildir; bu, sağlıklı bir yaklaşım da değildir. Bu ailede yetişen çocuklar sağlıklı yetişmez.

Değerli milletvekilleri, artık kadınların şu gerçeğin farkına varması lazım: Evet, ailemiz önceliğimiz ancak kadınlar, anneler, kızlarımız, bu toplumda hak ettiği yeri almadığı sürece, erkeklerle birlikte eşitlik ve özgürlük ilkesine dayalı bir yaşam paylaşmadığı sürece ne çocuklarımız ne de ailelerimiz rahat ve huzurlu bir ortam görecek. O yüzden, bizler, kadınlar, emeğimizin sömürülmesine, kadın haklarının göz ardı edilmesine, kadına şiddete, kadının dört duvar arasına hapsedilmesine, siyasi görüşümüz, mesleğimiz, eğitimimiz ne olursa olsun hep beraber karşı duracağız. Kadının sadece kaç çocuk doğuracağıyla ve sadece ailenin korunmasıyla ilgilenen zihniyetle de mücadeleye devam edeceğiz.

Değerli milletvekilleri, 8 Mart kazandığımız hakların anlamı ve değerinin sadece bir sembolü. Bu alandaki eksikliklerimizi ve gerçekleştirmemiz gereken pek çok reformu düşünmemize, konuşmamıza, farkındalık yaratmamıza bir vesile olarak düşünüyorum. Umarım, 2012 yılında bu vesileyi en iyi şekilde hep beraber değerlendirebiliriz.

Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Yüceer.