| Konu: | İÇ TÜZÜK?ÜN 69?UNCU MADDESİNE UYGUN SÖZ VERMEDİĞİ GEREKÇESİYLE BAŞKANIN TUTUMU HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 20.12.2011 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma usul ve esaslarını belirleyen temel yasamız, anayasamız bizim İç Tüzük'ümüz ama görüyorum ki özellikle 24'üncü Dönemde bazı milletvekili arkadaşlarımızın İç Tüzük uzmanı olduğunu ve her istedikleri anda kendilerinin bir söz talep etmeyle istekleri olduğunu veya bu söz taleplerinin hakkı olduğunu ifade ediyorlar.
Bakın değerli arkadaşlar, siyasi partiler kanuna göre kurulmuş organlardır. Bu organların da nasıl olacağını -işleyişiyle ilgili- Siyasi Partiler Kanunu, partilerin tüzüğü belirler. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü siyasi parti grup başkan vekillerine de, 20 milletvekili olan bir parti grup kurar, o grup başkan vekillerine de yetki verir. Grup başkan vekilleri, grup başkanı adına yani genel başkanları adına burada siyasi partileri temsil eder. Haftada bir gün, iki gün, üç gün grup önerileri getirilir, Danışma Kurulu önerileri getirilir ve bütün partileri bağlamak üzere siyasi parti grup başkan vekilleri buna imza atar. Ama Sayın Altay'ın burada "Siyasi parti grup başkan vekillerinin gruba hâkim olması" ile ilgili ifadesini açıkçası ben yadırgadığımı ifade ediyorum.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Benim söylediğimi çarpıtmayın.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, yadırgadığımı ifade ediyorum. Burada AK PARTİ grup başkan vekillerinden herhâlde arkadaşlarımız memnundur.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Mustafa Elitaş, burası askerî kışla mı? Senin kafan bu kadar!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Grup başkan vekiliyle istişare etmeden hiçbir milletvekili arkadaşımız gelip de "Biz şöyle söz istiyoruz." diye ortaya çıkmadı. Diğer siyasi partiler de aynı şekilde bu âdete, bu kanuni düzenlemeye, bu verilen yetkiye de boyun büküyorlar ama ben öyle tahmin ediyorum ki Sayın Altay kendi grup başkan vekilini burada zor durumda bırakmıştır.
Değerli arkadaşlar, bakın, Cumhuriyet Halk Partisinin yurt dışında nasıl algılandığıyla ilgili Belediye Başkanı bir beyanda bulunmuş. Belediye Başkanı altını çiziyor, diyor ki: "Bizim CHP olarak yurt dışı seyahatlerimiz az. Adalet ve Kalkınma Partisi gezdiğinde, Sayın Başbakan, sayın bakanlar gittiğinde Türkiye ile ilgili algılar çok iyi noktada." Ama şunu söylüyorum, Sayın Altay diyor ki: "Gittiğiniz zaman CHP'yi karalıyorsunuz."
Ben Sayın Başbakanla ve diğer grup başkan vekili arkadaşlarımız Sayın Başbakanla gittiğimizde toplantılara katılıyoruz, inanır mısınız inanmaz mısınız bilmiyorum ama yani Cumhuriyet Halk Partisinin "C"si geçmiyor o toplantılarda görüşülürken.
HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Doğru söylemiyorsun!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisinin Türkiye dışında Türkiye ile ilgili nasıl çalıştığı bizi ilgilendirmez ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin son yıldaki yaptığı performansla ilgili yapılan bir konferansta bir ülkenin başbakanının veya dışişleri bakanının Türkiye ile ilgili övgü meselesine Sayın Genel Başkanın ne söylediğini tüm medya yazdı.
Yani, bir de şu var değerli arkadaşlar: Bakın, Sayın Başbakanla ilgili mal varlığını internet sitelerinden, şunlardan bunlardan kulaktan dolma bilgilerle değil, girin akparti.org.tr'ye, Sayın Başbakanın mal varlığı orada yazıyor. Yani, bunu kalkıp da farklı farklı noktalara getirip dedikoduyla bu meseleyi gündeme taşımanın hiç kimseye faydası yok.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)