GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONUNDA YAŞANAN BİR OLAYA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:76
Tarih:08.03.2012

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkanım, ben de tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü'nü yürekten kutluyorum. Önemli olan yasaların değil, erkeklerin kafasının değişmesine inanan bir arkadaşınızım.

Sayın Hakan Şükür söz aldığı zaman umutlandım, kendisinin Parlamentondan özür dileyeceğini düşündüm çünkü olaylar sırasında ben de oradaydım. Millî Eğitim Komisyonunda toplantı başladıktan bir müddet sonra çıkan tartışmalarda, milletvekilleri arasında çıkan tartışmada, Sayın Hakan Şükür'ün danışmanı, ne yazık ki gözümüzün önünde Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerini tartaklamıştır ve böyle bir üzücü olay bir parlamenter arkadaşına karşı yönelmişken, Sayın Hakan Şükür'ün, hiç de yeri olmadığı hâlde bir Parlamentoda danışmanını savunması ve bir meslektaşını kötülemesi kadar olağan dışı bir hadiseyle şu ana kadar karşılaşmadım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, biraz önce itiraz ettiler burası basın toplantısı değil diye.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Basında yer alan bir konuyu Sayın Milletvekili gündeme getirdi.

BAŞKAN - Tamam, tamam. Tamam.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Burada hiç kimseyi itham etmedi. Burada sayın milletvekillerinin Hakan Şükür Bey'in söylediği bir mesele üzerinde alınganlık göstermelerinin ne anlama geldiğini anlamıyorum?

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Hayır, komisyonda bodyguard'lık yapmanın neresi alınganlık?

BAŞKAN - Şimdi, beyler?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hayır, burada Sayın Milletvekilinin yaptığı açıklamaya itiraz ediyorlar. Neyine itiraz ediyorlar?

BAŞKAN - Sayın Toptaş, rica edeyim, yani söylediniz.

Buyurun.

HAKAN ŞÜKÜR (İstanbul) - Sayın Başkanım, ben bir şey söyleyebilir miyim.

BAŞKAN - Bir saniye efendim. Bir saniye? Lütfen?

Buyurun.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, ben olayın tanığıyım. Sayın Elitaş orada yoktu. Orada bir milletvekilimize yönelmiş bir tartaklama vardır. Bu da bir kamu görevi yapan bir milletvekiline kamunun odasında kamu görevini ifa ederken ve bir milletvekilinin danışmanı suretiyle olmuştur. Bir danışmanın komisyon toplantısında?

BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, açıkladınız ve zabıtlara geçti. Rica edeyim, burada bitirelim.

LEVENT GÖK (Ankara) - Ama bakın?

BAŞKAN - Rica edeyim efendim, burada bitirelim.

LEVENT GÖK (Ankara) - Hayır efendim.

HAKAN ŞÜKÜR (İstanbul) - Sayın Başkanım?

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkanım, ben isterdim ki Sayın Elitaş da kalksın ya da Hakan Bey de kalksın?

BAŞKAN - Efendim, şimdi müsaade buyurun. Siz söylediniz fikrinizi, o da söyledi. Buyurun yerinize, onu ben takdir edeyim. Rica edeyim? Çok rica edeyim?

LEVENT GÖK (Ankara) - Bir milletvekiline yönelmiş saldırının sorumlusu olarak milletvekili burada eleştiriliyorsa bence sizin de bu işe müdahale etmeniz gerekir.

BAŞKAN - Efendim, eleştirme sizin olduğu kadar herkesin de hakkı. Onun, cevap vermek de milletvekilinin hakkı. Lütfen yerinize oturun.

LEVENT GÖK (Ankara) - Hem burada bir?

BAŞKAN - O benim işim değil. Lütfen? Lütfen?

Sayın Toptaş, buyurun efendim.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan?

LEVENT GÖK (Ankara) - Efendim, bir milletvekiline yönelmiş saldırı sizin de işinizdir Sayın Başkanım. Rica ediyorum.

BAŞKAN - Efendim, ben görmedim. Siz iddia ediyorsunuz, o da olmadığını iddia ediyor, ben ne diyebilirim? Buyurun yerinize oturun. Rica ediyorum.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Levent Bey?

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Hakan Şükür danışmanını burada milletvekilinin önünde savunmaya kalkıyor. Olabilir mi böyle bir şey?

HAKAN ŞÜKÜR (İstanbul) - Sayın Başkan, kayıtlara geçecek?

BAŞKAN - Sayın Şükür, lütfen bu münakaşayı burada bırakalım. Burası yeri değil.

HAKAN ŞÜKÜR (İstanbul) - Tamam, ben?

LEVENT GÖK (Ankara) - Hayır. Bence özür dilesin Hakan Bey.

BAŞKAN - Efendim, müsaade ederseniz, buyurun, onu ben takdir edeyim, siz yerinize oturun.