GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:43
Tarih:20.12.2011

SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. 2010 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerinde görüşlerimi belirtmek üzere söz aldım.

Sayın AK PARTİ milletvekilleri dönemimizde yapılan hizmetleri anlattılar. Ben de, bahsedilmeyen ağız ve diş sağlığı hizmetlerine ve bazı sosyal olaylara değineceğim.

Daha önce ağız ve diş sağlığı hizmetleri, devlet hastaneleri içerisinde zemin katlarda, çok sayıda diş hekimi, az sayıda kırık dökük diş üniteleri, eksik malzemelerle verilirdi. Diş hekimleri âdeta diş çekmeye mahkûm edilirlerdi. Anestezik madde, eldiven temininde bile zorluklar yaşanırdı. Sterilizasyonda sıkıntılar olur, diş için dolgu maddesi, protez için malzeme bulunmazdı. Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde; ağız ve diş sağlığı merkezi, ağız ve diş sağlığı hizmeti veren ADSM'ler seksen bir ile, hatta büyük ilçelere kadar yaygınlaştırıldı. Ayrı başhekimlikler olarak hizmet vermeye başlandı. Maddi durumları düzeltildi, kadroları güçlendirildi. Her hekime poliklinik odası veya diş ünitesi verildi. Panoramik radyografisiyle tüm çene filmleri çekilir hâle geldi. Otoklav ile tam sterilizasyon sağlandı. Sigortalı, BAĞ-KUR'lu, yeşil kartlı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız dişlerini yaptırmaya başladılar.

Biz de, Kahramanmaraş'ta kendi döner sermayemizden ağız ve diş sağlığı merkezimizi yaptık. Bugün, Türkiye'nin modern bir ağız ve diş sağlığı merkezi olarak Kahramanmaraş halkına hizmet etmektedir. Gece nöbetleriyle birlikte yirmi dört saat hizmet verilmekte, âdeta vatandaşımızda gedik diş bırakılmamaya çalışılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ döneminde birçok hizmetler yapıldı ancak bence yapılan en hayırlı hizmetler temel insan hakları ve özgürlükler noktasındaki çalışmalardır.

"Hafızayı beşer nisyan ile maluldür." diye bir deyim var, bu bağlamda kendimiz için bazı şeyleri hatırlatmakta fayda görüyorum. Bunların büyük bir kısmı değişik partideki değişik milletvekillerimiz tarafından da dile getirildi. Darbe dönemlerini birlikte yaşadık; bu ülkede başbakanlar asıldı; ara dönemler, postmodern darbeler gördük; andıçlar, e-muhtıralar gırla gitti; bir devlet adamımız "Devlet gerektiğinde rutinin dışına çıkar." dedi; devlet rutine çıkarsa ne kadar çıkardı, ne yapardı, bunların hepsi soru işareti olarak hafızalarda kaldı.

12 Eylül darbesinin mimarı "Darbeye karar verdik, bir yıl olgunlaşmasını bekledik." dedi. Beklerken ne yaptı? Ateşe odun mu attı? Bunların hepsi soru işareti olarak hafızalarımıza yazıldı. Binlerce faili meçhul cinayetler işlendi; gençlerimiz aynı mihraklar tarafından birbirine düşürüldü; Alevi-Sünni, Kürt-Türk çatışmaları çıkarılmaya çalışıldı; gizli eller Kahramanmaraş'ta, Sivas'ta oyunlar tezgâhladı. Bugün Kahramanmaraş Alevi Dernekleri Başkanı açıklama yapıyor, "Kahramanmaraş olayları 12 Eylüle giden bir yoldaki oyundur." diye bugün Kahramanmaraş'taki yerel gazetelerde yer aldı.

Şunun kesinlikle bilinmesini istiyorum: Bu ülkede asla Alevi'nin Sünni'yle, Sünni'nin Alevi'yle, Kürt'ün Türk'le, Türk'ün Kürt'le hiçbir problemi yoktur, olanlar darbe ve ara dönemi özlemi içerisinde olanların tezgâhıdır. Bunlar tarafından sivil siyaset alanı daraltıldı, sivil iktidarlar güneydoğu Kürt problemiyle ilgili politika geliştirecek olsalar ya darbeyle ya da parti kapatmayla tehdit edildi.

Yine, binlerce öğrenci "Üniversite sınavından geçip gelen başörtülü kızlarımız üniversiteye gitsin, katsayı problemi halledilsin." dediğinde,  parti kapatılmakla ve darbe yapılmakla tehdit edildi.

Değerli milletvekilleri, bence AK PARTİ İktidarının yaptığı en hayırlı hizmet bu süreçte askerî ve yargı vesayetini kırmak olmuştur. Militan yargıçların yerini demokrat yargıçlar, militan rektörlerin yerini demokrat rektörler, darbeci komutanların yerini de demokrat komutanlar almıştır. Bu, AK PARTİ'nin Genel Başkanının diklenmeden dik duruşuyla olmuştur. Şimdi hep birlikte bu kazanımlarımızı kurumsallaştırmamız lazım. Ara dönemlere, darbelere meydan vermeyecek, hiçbir etnik kimliği başka bir etnik kimliğin inisiyatifine bırakmayacak, hiçbir inanç sahibinin inancını başka bir inanç sahibinin inancına bırakmayacak yeni bir anayasa yapmayı diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.